16 Eylül 2024 Pazartesi

İHD İç Anadolu hapishaneler raporu: İhlal, işkence ve kötü muamele

İHD'nin İç Anadolu bölgesindeki hapishanelere ilişkin 6 aylık raporunda, bin 83 sağlık hakkı ihlali yaşandığı, hapishanelerde hak ihlalleri, işkence ve kötü muamelenin sistematik olarak arttığı kaydedildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 2024 yılının ilk 6 ayında İç Anadolu hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporunu dernek binasında açıkladı.

Derneğe gelen başvurular, avukat ziyaretleri, tutsakların yolladığı mektuplar ve aile görüşmeleri esas alınarak derlenen bilgiler sonucunda hazırlanan raporda, 2024 yılı Ocak-Haziran ayları arsında İç Anadolu bölgesindeki 4 açık, 26 kapalı olmak üzere toplam 30 hapishanede yaşanan hak ihlalleri yer aldı.

EN AZ 21 TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Ocak ve Haziran ayları arasında çeşitli hapishanelerde en az 21 tutsağın yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Nuray Çevirmen, “Mahpuslar tarafından 2024 yılı içerisinde de açlık grevleri yapılmış ve kimi hapishanelerde açlık grevleri hala devam ediyor. İç Anadolu Bölgesinde 2024 yılı Ocak-Haziran ayları içinde 4 hapishanede yaşatılan hak ihlallerine karşı en az 6 mahpus tarafından süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemleri yapılmıştır" dedi.

İmralı tecridinin ve hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması talebiyle 27 Kasım 2023'te başlatılan açlık grevinin 4 Nisan 2024'te sonlandırıldığını kaydeden Çevirmen, bu eylemin boykota dönüştüğüne, boykotun ise 3 Temmuz 2024'te son bulduğuna işaret etti.

BİN 83 SAĞLIK HAKKI İHLALİ
İç Anadolu hapishanelerinde en az bin 83 sağlık hakkı ihlali meydana geldiğini ifade eden Çevirmen, şöyle devam etti: “Adli Tıp Kurumu tarafından, tam teşekküllü hastane ve üniversite hastaneleri tarafından 'hapishanede kalamaz raporları' kabul edilmemiş ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmemiştir. ATK bu kararlarda tıbbi ve etik ilkelerin dışında politik karar süreci yürütmektedir. Hasta mahpuslar, tek kişilik hücre bölmeli araçlarla sevk edilmekte, bu bölmeler çok küçük olup nefes almanın dahi imkansız hale geldiği, yazın sabahtan akşama kadar güneşin altında ve kışın da soğuk olan bu araçlarda bekletilmektedirler. Bu araçlar temizlenmediği için mikrop saçmakta ve hastaneye gidenlerin sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Hastane sevkleri ya yapılmıyor ya da uzun zamanlara yayılarak yapılıyor, bu da hastalığın seyrinin ilerlemesine neden oluyor. Mahpuslar kelepçeli muayene edilmekte, kelepçeli olarak hastane sevkleri yapılmaktadır. Mahpusların diş tedavileri yapılmamaktadır. Hasta mahpusların hastane sevkleri tek kişilik bölmeli, havasız ve sağlığı olumsuz yönde etkileyen ring araçlarıyla yapılmaktadır."

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
Tutsakların çeşitli boyutlarda işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını ifade eden Çevirmen, bu başlık altında ilk altı ayda en az 620 ihlal meydana geldiğini ancak Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki verileri paylaşmaması, haberleşmenin sürekli olarak engellenmesi ve yetkili makamlara ve insan hakları örgütlerine iletmemesi nedeniyle işkence ve kötü muameleye maruz kalan tutsak sayısının belirtilen sayının çok üzerinde olabileceğini vurguladı.

Doğrudan kişi güvenliği hakkını ve sağlık hakkını ihlal eden uygulamalar dışında hapishane yönetimlerinin çok çeşitli yöntemlerle baskı kurmaya çalıştığını aktaran Çevirmen, iletişim yasakları ve diğer sorunlara dair en az bin 573 ihlalin meydana geldiğini söyledi.

SORUMLULAR HAKKINDA CEZAİ YAPTIRIMLAR UYGULANMALI
İç Anadolu bölge hapishanelerinde en az 140 tutsağın kendi istekleri dışında sevk edildiğini ve ailelerinden uzak yerlerde tutulduğunu belirten Çevirmen, önerilerini ise şöyle sıraladı:

🔹"Ulusal ve uluslararası insan hakları hukukunda; mahpusların hakları ile ilgili oldukça gelişmiş standartlar olmasına karşın mahpuslar ilgili hakları ve düzenlemeleri doğrudan kullanamamakta, tutuldukları yerlerde bulunan yetkililer aracılığı ile ancak kullanabilmektedir. İç Anadolu Bölgesindeki cezaevlerinde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmamakta ve mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye ve hak ihlallerine maruz kalmakta, hasta olanların tedavileri aksatılmakta, iletişim ve bilgi edinme hakları engellenmektedir. Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
🔹Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hakkında yasaklama, toplatma kararı olmayan gazetelerin hapishanelere alınmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve temini sağlanarak gazeteler mahpuslara verilmelidir. Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.
🔹Cezaevlerinde meydana gelen intihar vakalarının önüne geçmek için mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
🔹Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama nedeniyle birçok hasta mahpusun tedavisi yapılamamaktadır. Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalıdır."