İBB işçilerinin direnişi 58'inci gününde: Geri adım atmayacağız
Süleyman Soylu'nun talimatıyla CHP'li İBB yönetimi tarafından işten atılan İBB işçileri, direnişlerinin 58'inci gününde kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. İşçiler, taleplerini hatırlatarak, kazanana kadar vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatı sonrası güvenlik soruşturmalarıyla işten çıkarılan İBB işçilerinin direnişi sürüyor. Direnişlerinin 58'inci Saraçhane Parkı'nda kitlesel açıklama yapan işçilere, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy ve Musa Piroğlu, KESK MYK üyesi Varol Öztorun, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar, HDK, EMEP, TİP, TÖP, Kaldıraç, Umut-Sen, İşçi Emekçi Birliği, DİSK ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi.
"İşimizi geri istiyoruz" pankartının açıldığı eylemde direnişçi işçiler adına Veysi Altıntaş konuştu. Kendilerine yapılan haksızlığa karşı 2 aydır tavizsizce direndiklerini söyleyen Altıntaş, dertlerinin sadece işe geri alınmak değil, emek düşmanı AKP-MHP iktidarının yarattığı güvencesiz sömürü düzeninin kalıcı hale gelmesine engel olmak olduğunu dile getirdi.
'İBB KENDİNİ KURTARMAK İÇİN İŞÇİLERİ KAPI ÖNÜNE KOYDU'
Haklarında herhangi bir hüküm bulunmayan İBB işçilerinin "iltisaklılık" öne sürülerek, İBB yönetiminin siyasi tercihleri doğrultusunda işten atıldığını ifade eden Altıntaş, şöyle devam etti: "Zorba AKP-MHP koalisyonunun olağanüstü hal rejiminde icat ettiği bu 'iltisaklılık' kavramıyla etiketlenmek için Barış Akademisyeni olmanız, Gezi eylemlerine veya Ali İsmail Korkmaz anmasına katılmanız, Halepçe ve Roboski katliamlarını protesto etmeniz yeterli görünüyor. Ortada hiçbir mahkeme kararı yokken, emniyetten gelen fişleme dosyaları üzerinden işlem yapan İBB yöneticileri, kendilerinin hedefe konmasından endişe ettikleri için, emeğinden başka hiçbir geçim kaynağı olmayan işçileri kapı önüne koymakta herhangi bir beis görmedi."
'KOD 42'YLE TÜM HAKLARIMIZ GASP EDİLDİ'
İmamoğlu'nun da bunu çok kez itiraf ettiğini hatırlatan Altıntaş, Kod 42'yle damgalanmanın onur kırıcı olduğunu kaydetti. Bu nedenle hem tazminatlarının hem de işsizlik sigortalarının gasp edildiğini dile getiren Altıntaş, Kod 42'nin KHK'nin yerel yönetimlerdeki karşılığı olduğunu vurguladı. İBB'yle bugüne dek 4 görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Altıntaş, tüm bu görüşmelerde yönetimin suçunu kabul ettiğine, ancak somut bir adım atmadığına dikkat çekti.
'GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
"Bir sonraki müzakere toplantısı öncesinde İBB yöneticilerine haysiyetimizi gözeten, haklarımızın eksiksiz ödeneceği, geri alınması önünde hiçbir engel olmayan bazı arkadaşlarımızın hemen işe geri alınmasını, diğer arkadaşlarımız için de çıkacak ilk emsal mahkeme kararına göre işlem yapılmasını, Kod 42 garabetinin geri çekilmesini, bundan sonra benzer gerekçelerle işten çıkarmaların sona ereceği taahhüdü verilmesini kırmızı çizgilerimiz olarak belirlediğimizi tekrardan hatırlatalım" diyen Altıntaş, hiçbir şekilde geri adım atmayacaklarını ve direnişi sürdüreceklerini vurguladı.
Basın açıklaması sonrası katılımcı kurumlar söz alarak İBB'ye işten atma saldırısını durdurma ve direnişçi işçilerin taleplerini kabul etme çağrısında bulundu, İBB işçilerinin yanında olduklarını vurguladı.
GÜLÜM: BU SUÇA ORTAK OLMAYIN
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, ülkenin her yanında emek sömürüsünün giderek derinleştiğini, iş cinayetlerinde her gün bir işçinin katledildiğini söyledi. Sermayeden yana politikaların işçi ve emekçilerin hayatlarını çekilmez hale getirdiğini vurgulayan Gülüm, kadınların ise bu kölelik koşullarında çok daha fazla saldırıya maruz kaldığını dile getirdi. OHAL döneminde iktidarın KHK'lerle kendisi gibi düşünmeyen binlerce insanı ihraç ederek sivil ölüme mahkum ettiğini hatırlatan Gülüm, İBB'nin de işçilere bu sürecin devamını yaşattığını kaydetti.
İşçilerin işten atılması için katıldıkları demokratik eylemlerin gerekçe yapıldığına dikkat çeken Gülüm, İBB yönetimine seslenerek şunları söyledi: "İktidar tarafından bir dönem gerçekleşen ve hatta halen devam ettirilen bu suçun, bu KHK zulmünün bir devamını siz de yapmayın. Bu suça ortak olmayın, emekçilerin yanında olun. Eğer bir baskı varsa buna karşı direnmek herkesin görevidir."
ÖNEREN: İŞÇİLERİN ONURLU DİRENİŞİNİN YANINDAYIZ
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, iktidar tarafından kadınlar, ezilen halklar, gençler, LGBTİ+'lar, işçi ve emekçilerin üzerinde giderek katmerlenen bir baskı ve zulüm olduğunu söyledi. Bu baskı ve zulmün iki aydır İBB direnişinde somutlaştığını söyleyen Öneren, "Biz tarih sayfalarına geçecek olan işçilerin onurlu direnişinin yanındayız. Bu mücadelede asla hiçbir işçi arkadaşımız yalnız değildir" dedi. Sonuna kadar direnmek gerektiğini kaydeden Öneren, işçi sınıfının iktidarı için her koşulda direnen işçilerin mücadelesinin yanında olacaklarını vurguladı.
Eylem boyunca, "İşimizi geri istiyoruz", "Direne direne kazanacağız", "İşçiler burada, İBB nerede" sloganları atıldı.