20 Eylül 2024 Cuma

HEDEP'ten İstanbul Sözleşmesi için çağrı

HEDEP, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılması kararının Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade ederek, Meclis Dışişleri Komisyonu'nu sözleşmeyi tekrar görüşmek ve imzalamak üzere toplantıya çağırdı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar görüşmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu'nu toplantıya çağırdı.

'İMZALAYAN VE ONAYLAYAN İLK ÜLKE TÜRKİYE'
Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan ve 18 Ekim 2011'de Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın 24 Kasım 2011 tarihinde Meclis Genel Kurulunda kabul edildiği hatırlatılan çağrıda, İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan ve onaylayan ilk ülkenin Türkiye olduğu kaydedildi.

1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi'nden 20 Mart 2021'de Recep Tayyip Erdoğan imzalı bir kararnameyle çıkıldığı ifade edilen çağrıda, bu kararın tek adam rejiminden bağımsız ele alınamayacağı vurgulandı.

'ÇEKİLME KARARI ANAYASA'YA AYKIRI'
Uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin kararların Anayasa'ya göre Meclis yetkisinde alınabileceği kaydedilen çağrıda, "İç hukukta kanun niteliğinde olan bu sözleşme ancak ve ancak yasama yetkisini elinde bulunduran Meclisin iradesi ile yürürlükten kaldırılabilir. Bu itibarla Cumhurbaşkanı Kararıyla yapılan işlem 'fonksiyon gaspı' niteliğinde olup yok hükmündedir" denildi.

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye dair Cumhurbaşkanlığı kararının Anayasa'ya aykırı olduğu ifade edilen çağrıda, "Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilmesinin ilk şartı, çıkarılacak kararnamenin 'yürütme yetkisine ilişkin' bir konuda olmasıdır. Ancak uluslararası anlaşmaların onaylanması konusu, tek başına 'yürütme yetkisine ilişkin bir konu' değildir" ifadeleri kullanıldı.

'KADIN CİNAYETLERİ ARTARAK DEVAM EDİYOR'
Türkiye'de kadın cinayetlerinin artarak devam ettiği dile getirilen çağrıda, 2008-2019 yılları arasında en az 3 bin 185 kadının katledildiği aktarıldı. Çağrıda, şu bilgilere yer verildi: "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2019 yılı raporuna göre 2019'da işlenen 474 kadın cinayetinden 115'i şüpheli olarak kayıtlara geçmiş ve suçluları bulunamamıştır. 2020 yılı raporuna göre ise Türkiye'de 2020 yılında erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunurken bu sayı 2021'de 154'e, 2022'de de 181'e ulaşmıştır. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun (TKDF) raporuna göre ise 2023 yılının ilk 10 ayında 350 kadın, erkekler tarafından katledilmiş, yaşamını yitiren 107'i kadının ölüm nedeni 'şüpheli ölüm', 243 kadının ölüm nedeni ise 'kadın cinayeti' olarak kayıtlara geçmiştir."

'SÖZLEŞMENİN TEKRAR İMZALANMASI ELZEMDİR'
Çağrı, şöyle son buldu: "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ne taraf olunmasının ülkeye ilave bir yük getirmeyeceği ve ülkenin gelişen uluslararası saygınlığına olumlu katkıda bulunacağı değerlendirilmesi yapılan fakat hukuksuz bir şekilde 'bir gecede' feshedilen sözleşmenin acil olarak tekrar imzalanması elzemdir. Tüm bu nedenlerle Komisyonun 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni' görüşmek ve tekrar imzalamak amacıyla tekrar toplanmasını talep ederiz."