23 Kasım 2024 Cumartesi

HDP'liler 39 yıl önce katledilen sendikacı Kemal Türkler'i mezarı başında andı

12 Eylül askeri darbesine kısa sayılı günler kala faşistler tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren DİSK ve Türkiye İşçi Partisi'nin kurucusu Kemal Türkler mezarı başında anıldı. HDP üyelerinin düzenlediği anmada, Türkler'in grev hakkının kazanılmasında oynadığı büyük role vurgu yapıldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun kurucusu, işçi mücadelesi tarihinin en önemli isimlerinden Kemal Türkler, HDP üyelerince mezarı başında anıldı. 1 Mayıs çalışmaları kapsamında, Topkapı Çamlık Mezarlığı'nda bir araya gelen Halkların Demokratik Partisi üye ve yöneticileri Türkler'in kabrine çiçekler bıraktı.

HDP Parti Meclisi Üyesi ve dönemin Maden-İş Sendikası yönetim kurulu üyesi Halit Erdem, mücadele arkadaşı Kemal Türkler'i anlatan bir konuşma yaptı. Erdem, “HDP işçi sınıfının mücadelesine omuz veriyor. Bu ziyaretimizin amacı da budur. Kemal Türkler'in hayatı Türkiye'deki sendika hareketinin tarihiyle neredeyse özdeştir. Bu tarih 1947'den başlıyor. Ne zaman bir dönüm noktası varsa Kemal Türkler onun ya önündedir ya içindedir. 1954 yılında Maden-İş Sendikası'nın genel başkanlığına seçilmişti ve öldürüldüğü güne kadar bu görevde kalmıştır. Kemal Türkler ile beş yıl çalıştım. Onu tanıma onuruna eriştim” diye belirtti.

Türkiye'de grev hakkı için mücadelenin 1954 yılında başladığını hatırlatan Erdem, “O mücadelenin öncüsü burada yatan adamdır. Yine 1961'de sendika mücadelesiyle sınıf mücadelesini buluşturan Türkiye İşçi Partisi kurucularındandır. 1967'de DİSK'in kurucusudur. 1970'de Türkiye'nin en büyük işçi direnişlerinden 15-16 Haziran olaylarının öncüsüdür, kararlı bir direnişçisidir. 12 Eylül'ün gelmesine iki ay kala Türkler evinin önünde faşistlerce pusuya düşürüldü ve açılan ateşle öldürüldü. 12 Eylül'deki darbenin önünü açmak için, işçi sınıfı direnişlerini baştan yıkabilmek için kurulmuş bir pusuydu ve failleri hiç bir zaman bulunmadı” diye konuştu.

Erdem, “Türkiye'de en son 1 Mayıs 1925'te kutlandı. Kürt isyanları bahane edilerek 1 Mayıslar da yasaklandı ve bu yasak 51 sene sürdü. İlk defa 1976 yılında Kemal Türkler'in öncülüğündeki işçi sınıfı ve DİSK, 1 Mayıs'ı meydanlarda kutladı ve yüz binler katıldı. O gün yeni bir ufkun yeni bir başlangıcın, ama bu başlangıç sadece işçi haklarıyla ilgili bir başlangıç değil, bu başlangıç aynı zamanda işçi sınıfının demokrasi uğruna mücadelesi, kendi siyasal haklarını adına mücadelesi, özgürlükler adına mücadelesiyle de birleşti” diye belirtti.

“1 Mayıs 1977 katliamının faşist askeri darbenin önünü açmak için planlandığını ifade eden Erdem, “Bugün 1 Mayıs'a yaklaşıyoruz. 1 Mayıs tarihimizde de görüldüğü gibi mücadele günüdür. Demokrasi olmadan işçi hakkı olmaz. İşçi haklarının en yüksek döneminde demokrasi uğruna, özgürlükler uğruna mücadele de yükselmiştir. Bugün kapitalizmin vahşi dönemlerindeki sefaleti, sıkıntıları, iş kazaları ve cinayetlerini yaşıyoruz” dedi.

Ardından konuşan HDP İstanbul Eşbaşkanı Esengül Demir ise “Demokrasi, eşitlik, insan hakları mücadelesi alanında Türkiye çok ciddi yaralar almış bulunmaktadır. Bugün tecrit, açlık grevleri, bu uğurda hayatlarını ortaya koyan binler, Leyla Güven'in öncülüğünü ettiği özellikle tecridin kaldırılması, ülkede yeniden yasaların uygulanması talebiyle başlattığı açlık grevi son derece kritik bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır” dedi.

“Bu ülkede emek alanında kazanımlar elde etmek üzere yolun açılabilmesi için özgürlük, eşitlik ve demokrasi alanında da yol kat etmek gerekiyor. Mücadele hatlarının birleşmesi gerekiyor” diyen Demir, “HDP olarak 1 Mayıs'a emek, eşitlik, özgürlük alanlarını birleştiren bir noktadan baktıklarını dile getiren Demir, “Bütün bu alanlarda yer alanlar bir araya gelmediği müddetçe faşizmin toplumu kıskaç altına aldığı bu dönemde alan açmak mümkün değildir” diye kaydetti.