23 Eylül 2024 Pazartesi

HDP'den maden işçilerinin sorunlarının araştırılması için önerge

HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Manisa'nın Soma ve Karaman'ın Ermenek ilçelerinde tazminatları için direnen yüzlerce maden işçisinin mağduriyetlerinin araştırılması talebiyle Meclis'e önerge verdi.

Manisa'nın Soma ve Karaman'ın Ermenek ilçelerinde tazminatları için direnen yüzlerce maden işçisinin mağduriyetlerinin giderilmesi, maden işçileri ile ilgili eşitliğin sağlanması ve kıdem, ihbar, ücret alacakları ile ölüm ve iş kazası tazminatlarının ödenmesinin sağlanması amacıyla HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Önergenin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"8 yıldır ödenmeyen kıdem, ihbar, ücret alacakları ile 14 yıldır ölüm ve iş kazası tazminatlarının ödenmemesi dolayısıyla yıllardır süren mağduriyetlerinin giderilmesi için 748 Uyar Madencilik işçisi Bağımsız Maden İş sendikası birlikte mücadele etme kararı almışlardır.

"12 Ekim 2020 tarihinde Soma'dan Ankara'ya bir yürüyüş gerçekleştirme kararı alan maden işçileri defalarca gözaltına alınmış, yürüyüş yapmaları birçok ilçe merkezinde güvenlik güçleri tarafından engellenmiştir.

"748 aileyi temsilen 60 işçi, açık havada ikişer metre aralıklarla kaldırımın en sağından, tek sıra halinde pandemi önlemlerini alarak yürümesine rağmen önce Manisa Valiliği, ardından Karaman ve Konya Valilikleri keyfi, hukuksuz bir yasaklama ve engellemede ısrarcı olmuştur. Üstelik yürüyüş öncesinde İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Enerji Bakanlığı ve tüm yürüyüş güzergahındaki valiliklere gerekli yasal başvurular yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu işçilerin başvurusunu dikkate alarak 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 'Şehirlerarası yollarda toplantı ve gösteri yürüyüşünü' yasaklayan maddesini iptal etmiştir. Buna rağmen engellemeler devam etmiştir.

"Geçen iki yıl boyunca yürüyen, mücadele eden Soma Holding'e bağlı rödovanslı 3500 saha işçisi 23 Temmuz'da TBMM'den çıkartılan yasa ile haklarını aldılar. Fakat yasa tüm rödovanslı işyerlerini kapsamak yerine Soma Kömürleri AŞ'ye bağlı rödovanslı işyerleriyle sınırlı tutulmuştu. Haklı olarak 748 Uyar Maden işçisi ayrımcılığa uğradıklarını, eşitlik istediklerini dile getirip bu konuda Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), Anayasa Mahkemesi(AYM) başta olmak üzere birçok kuruma ve yargı organına başvuru yapmıştır. Ancak talepleri karşılanmamıştır.

"Taşerondan çalışma biçiminde bile geçerli olan müteselsilen sorumluluğun; dünyanın en ağır ve tehlikeli çalışmasının yapıldığı maden işkolunda siyasi iktidarın tercihine göre bazı patronlara (Soma Kömürleri AŞ gibi) uygulanıp bazı patronlara (Uyar Madencilik gibi) uygulanmaması açıkça eşitsizlik yaratmaktadır. Bütün açık, gizli taşeron ilişki biçimleri ortadan kaldırılması, kıdem ve  ücretlere devlet garantisinin getirilmesi sözkonusu yürüyüşün esaslı talepleri arasındadır.

"Diğer yandan Ermenek bölgesinde faaliyet gösteren saha ruhsatları Özbey ailesine ait Cenne 1 no'lu ile Seba Maden ocaklarında, yine Özbey ailesine ait ruhsat sahasında Uyar ailesi tarafından işletilen ve 28 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen Has Şekerler Maden ocağındaki faciada hayatını kaybeden 18 maden işçisinin aileleri ile maden ocağının kapatılması nedeniyle işten çıkartılan maden işçilerinin ödenmesi gereken başta Ölüm, İş kazası, Malullük ile Kıdem, İhbar ve diğer alacaklarının ödenmesinin sağlanması ve faaliyette olan maden ocaklarında öncelikle işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin mevzuata uygun olarak yerine getirilmesi yürüyüşün dikkat çekmek istediği önemli konulardandır.

"Yürüyüşün talepleri arasında, maaşlarını alamayanların maaşlarının derhal ödenmesi, tüm tazminat mağdurlarının tazminatlarının ödenmesi, BES kesintilerinin ödenmesi, madenlerde gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği koşulları yerine getirilmesi ve işten atılan işçilerin derhal geri alınması vardır.

"İşçiler 16 Kasım'a kadar talepleri karşılanmazsa yürüyüşlerine devam etme kararı almışlar bu karar,  kamuoyu, aydınlar ve sanatçılar tarafından yaygın bir destek bulmuştur. TBMM de işçilerin bu haklı taleplerine kulağını tıkayamaz. Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurularak işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi, Anayasa önünde eşitliğin sağlanması elzemdir."