24 Kasım 2024 Pazar

HDP'den kadın cinayetleri için Araştırma Komisyonu talebi

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, devletin kadına yönelik şiddeti önleme yükümlülüğünü ne kadar yerine getirdiği, koruma tedbirlerine rağmen kadınların neden öldürüldüğünün araştırılması ve kadın cinayetlerine karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, devletin kadına yönelik şiddeti önleme yükümlülüğünü ne ölçüde yerine getirdiği ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için yapılabileceklerin saptanması için Meclis'te Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti. 
Meclis'e önerge veren Kerestecioğlu, 19 Mayıs'ta Diyarbakır'da 43 yaşındaki avukat ve kadın hakları savunucusu Müzeyyen Boylu'nun, bir yıl önce boşanma davası açtığı Mesut Issı tarafından çocuklarının gözü önünde öldürüldüğünü hatırlattı.
 
'DEVLET MÜZEYYENİ KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEDİ'
 
Boylu'nun, şiddete uğradığında başvurabileceği tedbirlerden, kadınların şiddetsiz bir yaşam sürme hakkını teminat altına alan ulusal ve uluslararası kanunlardan ve devletin kadınları koruma yükümlülüğünden haberdar olduğunu kaydeden Kerestecioğlu, Mesut Issı'nın kendisini rahatsız etmeye devam ettemsi üzerine tüm bu tedbirlerden yararlanmak için başvuru yaptığını aktardı. Kerestecioğlu, “Buna rağmen devletin bir kez daha şiddeti önleme, şiddet uygulayan ya da uygulama tehdidi olan erkeğe karşı caydırıcı önlemler alma ve erkekler tarafından öldürülen binlerce kadın gibi Müzeyyeni koruma yükümlülüğünü yerine getirmedi” dedi. 
 
Müzeyyen Boylu gibi onlarca kadının erkekler tarafından sadece kadın oldukları içni öldürüldüğünü vurgulayan Kerestecioğlu, “Her sınıftan ve sosyal statüden, kültürel aidiyetleri, eğitim durumları ne olursa olsun her kadın ev ve aile içinde, sokakta ya da iş yerinde daima şiddete uğrama tehdidi altında yaşamak zorunda kalmaktadır. Erkek şiddeti kadınların gündelik hayatlarını şekillendiren, yaşam hakkı başta olmak üzere anayasal haklarından özgürce faydalanmalarını engelleyen yaygın ve önemli toplumsal sorunlardan biri olmaya devam etmektedir” diye kaydetti.
 
'DEVLET SUÇA ZEMİN HAZIRLIYOR'
 
Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Bu sorun, kadınların yurttaşlık haklarından fiilen eşit ve etkili bir şekilde faydalanabilmesi için kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlikleri sonlandırmayı hedefleyen kamu politikaları geliştirilmediği sürece devam edecektir. Müzeyyen gibi birçok kadının, şiddeti önlemeyi hedefleyen etkili ulusal ve uluslararası normların varlığına rağmen ve hâlihazırda koruma tedbirlerinden yararlanmaktayken öldürülmesi bunları etkili şekilde hayata geçirecek politik iradenin eksikliğine işaret etmektedir. Devlet bu eksikliği gidermeyerek kadınları şiddet tehlikesi altında yaşamaya mahkum etmenin yanında yasalar ile İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW gibi uluslararası sözleşmeleri özenle uygulama yükümlülüğünü de ihlal etmektedir. Her şeyden önce kadınların şiddetsiz bir yaşam sürme hakkının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi taraflara “devlet dışı aktörlerce gerçekleştirilen ve bu Sözleşmenin kapsamı dahilindeki şiddet eylemlerinin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, ve bu eylemler nedeniyle tazminat verilmesi konusunda azami dikkat ve özenin sarf edilmesi için gerekli yasal ve diğer tedbirleri” alma yükümlülüğü getirmektedir. Bu bakımdan kadınları korumadığı ve şiddeti önlemediği ölçüde devlet kadınlara karşı işlenmiş bu suç fiiline zemin hazırlamakta ve böylece suçun ortaklarından biri haline gelmektedir.”
 
Kadınların koruma kararlarına rağmen öldürüldüğünü belirten Kerestecioğlu, 5 yıl önce koruma polisiyle birlikte Hanime Aslan'ın Çağlayan Adlesi önünde öldürülmesinin bunun berrak örneklerinden olduğunu hatırlattı. mektedir. Kerestecioğlu, bunun gibi bir çok örneğin olduğunu hatırlatan ve bu örneklerin erkeklerde “şiddet uygulamaya devam etsem de nasılsa bir yaptırımla karşılaşmam” düşüncesinin nasıl oluştuğunu, tedbirlerin neden caydırıcılığını yitirdiğini ve koruma kararlarına rağmen kadınların neden öldürüldüklerini araştırmanın gerekliliğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Ayrıca, devletin kadın cinayetlerinin önlenememesinde ciddi payı olduğunun da göstergesi olduğunu vurguladı.
 
HDP Milletvekili Kerestecioğlu, yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de, “kadınların yaşam hakkını korumak ve bu ülkenin eşit yurttaşları olan kadınlara karşı sorumluluklarını yerine getirmek üzere devletin kadına yönelik şiddeti önleme yükümlülüğüne ne ölçüde riayet ettiğinin ve koruma tedbirlerine rağmen kadınların neden öldürüldüğünün araştırılması ve kadın cinayetlerine karşı alınacak önlemlerin saptanması amacıyla” Araştırma Komisyonu kurmasını istedi.