HDP: Şule Çet davası savcısı neden görevden alınmadı?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Ankara'da bir plazanın 20. katından aşağı atılarak katledilen üniversite öğrencisi Şule Çet davasını Meclis'e taşıdı.

 

Yargı sürecinin devam ettiğini ifade eden Beştaş, "Başlatılan soruşturmanın seyri, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporuyla değişmiş olup şüphelileri serbest bırakan mahkeme daha sonra tutuklama yönünde karara hükmetmiştir. Mahkemenin bu kararında kamuoyu duyarlılığının olduğu bilinmekte ve  davanın hassasiyetle sürdürülmesinin aynı zamanda caydırıcılığı sağlaması açısından önemli olduğu anlaşılmaktadır" dedi.

 

Şule Çet'in katledildiğine ilişkin birçok emarenin söz konusu olduğunu kaydeden Beştaş, "Zira soruşturmayı yürüten ilk savcının lavabodaki kan örneklerinin incelenmesini talep etmemesi, 2 kez gözaltına alınan faillerden Çağatay Aksu ve Berk Akand ile 'bilgi veren' sıfatı ile görüşülmüş olması olayın üzerinin kapatılmak istendiğine dair toplumdaki yaygın kanıyı güçlendirmektedir" diye belirtti.

 

Beştaş önergesinde şu ifadelere yer verdi:

"Yargılamanın ilk duruşmasında, olayın gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen zaman zarfında; olay yerinde sperm, kan gibi biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme, çöplerdeki atıklar üzerinde biyolojik ve kimyasal inceleme, olay yerinde masalar, sehpalar, lavabolar ve zemindeki halılar üzerinde bulunan birçok taze ve kurumuş leke üzerinde biyolojik ve kimyasal inceleme ile ölü muayene videosunda ve fotoğraflarında Şule Çet'in üzerinden çıkartılan iç çamaşırı ve içerisindeki ped ya da peçetenin adli otopsi tutanağında bulunmaması ve iç çamaşırı ve içerisindeki ped ya da peçete üzerinde sperm, kan, tükürük vb. incelemeler yapılmamış olduğu ortaya çıkmıştır. Olayın gerçekleşme biçimine dair mevcut deliller üzerinde gerekli incelemelerin yapılmamış olmasının yanı sıra olaya ilişkin bu kuvvetli delillerin kaybolduğuna dair iddialar söz konusudur. Bu iddialar karşısında adli tıp incelemesi yapılmayan eşyaların aileye teslim edildiğini söylerken aile ve ailenin avukatı ise bu eşyaların aileye verilmediğini kayıtlarıyla birlikte ortaya çıkarmıştır. Netice itibariyle olayın oluş biçimine ilişkin en kuvvetli deliller dosyada ve adli tıp da olmayıp aileye de verilmediğinden bahisle davanın akıbeti açısından endişe yaratmaktadır."

 

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:

-Ankara'da bir plazanın 20 inci katından düşerek yaşamını yitiren Şule Çet davası hakkında bilgi sahibi misiniz? Kamuoyu gündeminde önemli bir yer tutan bu yargılama sürecini takip ediyor musunuz?

 

-Yargılamanın seyri açısından önemli detayları barındıran ve sonuca doğrudan etkisi olan deliller neden dosyada bulunmamaktadır?

 

-Adli Tıp Kurumu'nun bahse konu delillerin aileye teslim edildiği iddiasının altında ne yatmaktadır? Dosyanın akıbeti bakımından hayati önemdeki delillerin inceleme yapılmaksızın aileye teslimi mümkün müdür?

 

-Bahse konu delillerin aileye teslim edilmediği ortaya çıkmış olup deliller hangi aşamada ve ne şekilde kaybedilmiştir?

 

-Delillerin kaybından sorumlu olanlar tespit edilmiş midir?

 

-Delilleri sağlıklı bir biçimde korumakla mükellef kolluk, yargı organları ve adli tıp mensupları hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa neden?

 

-Dosya ile ilgilenen ilk savcının delilleri inceletmemesi üzerine görevden aldınığı bilgisi paylaşılmış olup dosyanın ilk savcısı görevine devam etmekte midir?

 

-Delilleri inceletmeyen dosyanın ilk savcısının delillerin kaybolmasından sorumlu olup olmadığı tespit edilmiş midir? Edilmediyse neden edilmemiştir? Böyle bir tespit söz konusu ise bu savcı görevine hangi şartlar dahilinde devam edebilmektedir?

 

-Savcı hakkında başlatılmış bir soruşturma var mıdır? Varsa soruşturma hangi aşamadadır? Yoksa soruşturma başlatılmama sebebi nedir, savcı korunmakta mıdır?

 

-Şule Çet davasının seyrine ilişkin olarak faillerin korunduğuna yönelik kamuoyundaki hakim kaygı yerinde midir? Gerçekten sanıklar korunmakta mıdır?

 

-Kadına yönelik artan erkek şiddeti bağlamında, bu dava, yasalarla sağlanamayan caydırıcılığı tesis etmesi açısından büyük önemde olup, sanıkların korunması ve ceza almamalarının sağlanması halinde toplumda erkek şiddetinin meşrulaşma kaygısını taşımıyor musunuz? Bu davanın hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi için gerekli önlemler alınmış mıdır, ne tür önlemler alınmıştır?