HDP milletvekili adayı Dumlupınar: Halk bizi sıcak karşılıyor

24 Haziran seçimlerine sayılı günler kala HDP İstanbul genç milletvekili adayı Irmak Dumlupınar ile adaylığını konuştuk.

 

Irmak Dumlupınar'ın ETHA'nın sorularına verdiği cevaplar şöyle:

 

BENDE GENÇ BİR İŞSİZİM

 

Kendinizi tanıtır mısınız?

 

Kürdüm, bu coğrafyanın farkındalık duygusuyla biraz daha erken tanıştım. Erkek egemen iktidarın kadını yok saydığı, hedef aldığı, kimlik politikalarıyla her gün yüz yüze mücadele eden genç kadınlardan yalnızca biriyim. İktidarın eğitim anlayışı, istihdam alanlarının üstünde ki baskıcı ve sindirmeye yönelik politikaları beni de etkiledi. Fakirin daha fakir zenginin daha zengin olduğu bu ekonomi anlayışı sebebiyle aynı zamanda genç işsizler arasındayım. Kadının her alanda hedef alındığı, kadın düşmanı bu düzeni yıkmak için, çocukların gülüşlerindeki güneşi kaybetmemek, tecavüzcüden yana yargı ve yasaları değiştirmek için, en temel hakkımız olan barınma hakkımızı iktidarın elinden çekip alabilmek için, doğa düşmanı iktidarın beton yığını kentlerine mecbur olmadığımızı düşündüğüm için, işçilerin, emekçilerin insani koşullarda çalışması ve patron krallığını yıkmak için yeni bir yaşam ve özgür bir gelecek için Halkların Demokratik Partisi'nden aday oldum.

 

ÖZGÜRCE YAŞAMAK İÇİN HDP MECLİSTE OLMALI

 

İnsanlar neden HDP'ye oy vermeli sizce?

 

Çünkü halklar arasında barışı sağlamak, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın özgürce yaşamak, erkek adaleti değil gerçek adaleti sağlamak, savaşsız, halkların eşitliğine dayalı özgür bir ülke için, emeğin haklarının kazanılması, çocukların şiddet, ihmal, suistimal, her türlü kötü muamele ve ayrımcılıktan korunması için, yoksulluğa, işsizliğe, ucuz iş gücü sömürüsüne mahkum eden kapitalist politikalarla mücadele etmek için, herkese yaşam boyu parasız, eşit, demokratik, bilimsel ve ana bilimde ulaşılabilir eğitim hakkının sağlanması, çalışma yaşındaki her gence sağlıklı iş olanağı yaratılması için oy vermeli. Bunun için bir oy HDP'ye, bir oy Demirtaş'a diyorum.

 

İKTİDARIN NEFRET SÖYLEMİNİN HALKTA KARŞILIĞI YOK

 

Bu seçim sürecinde çalışmaların içindesiniz, halkın tepkisi nasıldı? Bu tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? 

 

Halk gelecek ve yaşamsal bir takım kaygılar yaşıyor. İktidarın bize, yani HDP'ye karşı kışkırtıcı nefret söylemlerine karşın her gittiğimiz yerde sıcak karşılanıyoruz. Gerek esnaflara  gerek pazarcılara olan ziyaretimizde, ekonomik sorunlarla boğuşan ev emekçisi kadınlarla kurduğumuz diyaloglarda insanlar hukuksuzluğa karşı geliştirdikleri bir savunma mekanizması içindeler. Her biri insanca yaşamak istiyor. Evdeki kadın 24 saat çalışıyor, artık bunu rahatça dile getirmek istiyor. "Benim sigortam yok ama ben 24 saat çalışıyorum" diyor. Pazarcı, ürünlerini satamamaktan, halk ise sebze ve meyvenin pahalı oluşundan yakınıyor. Bize karşı tepkiler çok iyi, hem genç oluşumdan hem de kadın oluşumdan, özellikle anneler çok sıcak karşılıyorlar. Geliştirilen nefret söylemlerine rağmen herkesin bu süreçte kapısının bize açık olduğunu gördük. Yani oy versin vermesin, her girdiğimiz yerde çok sıcak karşılanıyoruz. Bu seçimden yana umudumuz tam.