4 Ekim 2024 Cuma

HDP Eş Genel Başkanları'ndan AYM'ye çağrı

HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, Herkesi İçin Adalet kampanyası kapsamında AYM önünde hukuk nöbeti tutan Hukuk Komisyonu'nu ziyaret etti. Burada açıklama yapan genel başkanlar AYM'ye seslendi; ayrımcı tutumdan derhal vazgeçmesini istedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu tarafından İnfaz yasasında yapılan değişikliklerin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yapıldı. 

HDP milletvekillerinin "Herkes İçin Adalet" önlükleri ile AYM önünde yapılan açıklama sonrası temsili "adalet" nöbeti tutuldu. Nöbetti ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, açıklamalarda bulundu.

SANCAR: BU ÜLKEDE EN ÇOK KARŞILAŞTIĞIMIZ ŞEY AYRIMCILIKTIR
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar,amaçlarının herkes için adalet olduğuna dikkat çekti. Sancar, "Her yerde, herkes için, her dilde ve her zaman adalet istiyoruz. Adaletsizliğin en büyük kaynağı ve en çarpıcı örneği ayrımcılıktır. Ayrımcılık varsa bir alanda orada adaletin kırıntısından söz edilemez. Eğer bir ülkede bir toplumda ayrımcılık varsa adaletin adını anmak bile kara bir ironi olur. Oysa bu ülkede en çok karşılaştığımız şey ayrımcılıktır" dedi.

'AYRIMCILIK BÖLMEYE VE ÇÖZÜLMEYE GÖTÜRÜR'
AYM'nin CHP'li Enis Berberoğlu hakkında verdiği karara dikkati çeken Sancar, şöyle devam etti: "Burada AYM'nin önünde tipik ayrımcılık örneğinin taze bir gelişmesini de yaşadık. Biliyorsunuz bu dönem milletvekilliği düşürülen 3 isimden biriydi Enis Berberoğlu ile ilgili AYM karar verdi. Yeniden yargılama sonucunu doğuran bu karar üzerine dün Enis Berberoğlu Meclis'te yeniden görevine başladı. Bu çok iyi oldu. Bunu büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz elbette. Olması gereken buydu ama olmaması gereken bir şey var o şey adaleti kökten sarsan bir durum. O da aynı durumda olan bizim iki milletvekilimiz Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın da bu sefer adaletsizliğe ve ayrımcılığa maruz kalmalarıdır. Buradan çıkan kararla ayrımcılığa maruz kalmalarıdır. Musa Farisoğulları ve Leyla Güven arkadaşlarımız için de buradan aynı kararın çıkması gerekiyordu ama maalesef çıkmadı. Böyle olunca iki milletvekilimizin vekilliklerinin düşürülmesi kararı uygulanmaya devam ediliyor. Bu ülkede adaletsizlik toplumun her kesiminde ortaya çıkıyor, her kesimi adaletsizlikle karşılaşabiliyor. Ama adaletsizliğin en büyüğüyle Kürt halkı iç içe yaşıyor. Kürt halkının temsilcileri sürekli adaletsizliğe maruz kalıyor. İşte bu durum toplumu aynı zamanda ayrımcılıkla bölmeye çürütmeye ve çözülmeye götürür."

BULDAN: KİMSE AYM'DEN ÇIKAN KARARA GÜVENMİYOR
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, "Şu anda arkamızda bulunan koca bina, Türkiye'de en büyük hukuksuzlukların ve ayrımcılığın yapıldığı bir bina haline geldi ne yazık ki. Bu ülkede hiç kimsenin AYM'den çıkan kararlara güveni ve umudu kalmadı. Çünkü AYM artık toplumun tamamını ve toplumda hukuksuzluğa maruz kalan, adaletsizliğe ve ayrımcılığa uğrayan kesimleri görmeyen, duymayan bir anlayışa sahip görevliler var içeride" ifadelerini kullandı. 

'YASA CEZAEVLERİNDEKİ BÜTÜN İNSANLARI KAPSAMADI'
AYM'de görev yapanların hukuksuzluklarının ve adaletsizliklerin altına imza attığına tanıklık ettiklerine dikkat çeken Buldan, şunları söyledi: "Biraz önce eş genel başkanımız ifade etti, Enis Berberoğlu kararı hepimiz açısından önemli bir karardır. Ancak aynı zamanda milletvekillikleri sona erdirilen Leyla Güven ve Musa Farisoğulları, her iki arkadaşımız cezaevlerinde. Bugün burada hukukçu arkadaşlarımız başvuru yapıyor. Pandemi döneminde bir infaz paketi çıkarıldı. Bu infaz paketi cezaevindekilerin tamamına aynı şekilde uygulanması. Ayrımcılık yapıldı. Bu yüzden arkadaşlarımız bir başvuru yapıyor. Pandemi döneminde çıkarılan bu yasada cezaevlerindeki bütün insanları kapsamadı. Türkiye'de suç işleyenlerin, eline silah alanların, kadınlara tecavüz edenlerin, çocuk istismarında bulunanların tahliyesine yardımcı oldu. Ancak binlerce insanın tahliyesine neden olmadı. 

'HAKSIZLIĞA VE AYRIMCILIĞA UĞRAYAN HERKESE ÇAĞRIMIZ'
Bugün cezaevlerinde barışı savunan, demokrasi isteyen insanlar var. Halkın iradesiyle seçilen insanlar, belediye eş başkanları var. Aydınlar var, yazarlar var. Evet Selahattin Demirtaş'tan, Figen Yüksekdağ'dan, Osman Kavala'dan bahsediyoruz, Gülten Kışanak'tan, İdris Baluken'den, Sebahat Tuncel'den bahsediyoruz. Onlar bu ülkede insanların oy verdiği, irade olarak seçtiği insanlar. Onlar bugün cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulmaya devam ediyorlar. Biz Türkiye'de bu ayrımcılığın son bulması için başlattığımız 'Herkesi İçin Adalet' kampanyasında Türkiye'de haksızlığa uğrayan ayrımcılığa uğrayan herkesi bu yürüyüşte yanımızda görmek istiyoruz. Bir kez daha davetimizi çağrımızı yapıyoruz.

AYM'YE ÇAĞRI: BU AYRIMCI TUTUMUNUZDAN VAZGEÇİN
Adalet bu ülkede herkese lazım olacak bir kavram. Bugün bu ülkede eğer adalet yoksa bu ülkeyi yönetenlerin vicdanı çürümüş demektir. O yüzden bu ülkede adaleti, barışı, özgürlükleri savunmaya devam edeceğiz. Türkiye toplumunu da bu yürüyüşte yanımızda görmek istiyoruz. AYM'ye de bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bu ayrımcı tutumunuzdan bir an önce vazgeçin. Herkes İçin Adalet, sizin için de bir gün mutlaka lazım olacaktır."

Açıklama ardından adalet nöbeti sonlandırıldı.