24 Kasım 2024 Pazar

HDK'den Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi davasına çağrı

19 Temmuz'da hakim karşısına çıkacak olan HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve ESP Genel Başkanvekili Fadime Çelebi'nin olduğu HDK bileşenlerinin davasına ilişkin yapılan basın toplantısında, "Bütün kamuoyunu eşitliğe, özgürlüğe ve barışa sahip çıkmaya Ankara Adliyesi'ne çağırıyoruz" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), tutuklu Eş Sözcüleri Onur Hamzaoğlu, ESP Genel Başkanvekili Fadime Çelebi ile HDK bileşenleri sözcülerinin yargılandığı davanın 19 Temmuz'da görülecek ilk duruşmasına ilişkin Genel Merkez binasında basın açıklaması düzenledi.
 
Basın toplantısına Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Musa Piroğlu, Ertuğrul Kürkçü, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütmesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Partizan, DİSK/Limter-İş, Devrimci Parti, İşçinin Sesi, Kaldıraç, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Yeşil ve Sol Gelecek Partisi, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), SODAP katıldı.
 
Toplantıda ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Biliyoruz ki, bugünler karanlık günler. Daha fazla barışı sahiplenmeye savaş karşıtı söylemleri yükseltmeye ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz ve bunu hep beraber, yan yana durarak birlikte yapabiliriz. Özellikle 24 Haziran'dan sonra kurulan yeni hükümet sisteminin kendisi bu mücadelenin bugün itibariyle ne kadar hayati olduğu ve insan olmanın temel ölçütü haline geldiğini de ortaya koymuştur. Bundan sonraki mücadele perspektifimiz de savaşa karşı, barıştan yanadır. Bu mücadeleden de bir an olsun geri dönmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Bütün kamuoyunu eşitliğe, özgürlüğe ve barışa sahip çıkmaya Ankara Adliyesi'ne çağırıyoruz" dedi.
 
BU SALDIRILARA KARŞI YILMAYACAĞIZ
 
Ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise dayanışmanın önemine değinerek, önümüzdeki günlerden daha fazla ihtiyaç duyulacağını söyledi. Piroğlu, "Saray çok hızlı bir şekilde yukarıdan aşağıya devleti yeniden örgütlüyor. Kabul etmeliyiz ki devletin yukarıdan örgütlenmesi bir şekliyle tamamına erdirildiğinde toplumun ve muhalefetin yeniden örülmesine sıra gelecektir. Artık önümüzdeki süreç toplumsal muhalefete, muhalefet dinamiklerine, olası muhalefet odak ya da kurumlara karşı bir dizi saldırının ya da onları denetleyip diz çöktürme çabasının yoğunlaşacağı bir süreç olacaktır" diye belirtti. 20 Temmuz Suruç katliamının 3. yılı olduğunu hatırlatan Piroğlu, Suruç ile başlayan katliamlar döneminin devam ettiğini söyledi. Piroğlu, bu saldırılara karşı yılmayacaklarını, mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti.
 
SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya da davanın siyasi bir dava olduğunu ve siyasi bir amaç güdüldüğünü söyledi. Davada tek delilin yapılan basın açıklaması olduğunun altını çizen Kaya, "Uluslararası hukukta başkasının toprağını almaya gitmek işgaldir. Dava aslında şimdiden düşmüş durumda. Bir koyundan iki post çıkarılmaya çalışılan bir süreç. Dayanışmayı büyütmezsek bu durumlar daha da artacak. Bizim yapacağımız tek şey birlikte mücadele ve dayanışmayı büyütmek olmalı" şeklinde konuştu.
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşbaşkanı Naci Sönmez ise "Onur Hamzaoğlu ve Fadime Çelebi kurban seçilmişler" dedi. Hamzaoğlu ve Çelebi'nin 9 aydır tutuklu olduklarına dikkat çeken Sönmez, bu durumun bin önce bitmesi gerektiğini vurguladı. Sönmez, "Bu davaların hukuki boyuttan çok, siyasi olarak ele almak ve dayanışmak gerekiyor" diye belirtti.
 
BU DAVA HDP VE HDK ZEMİNİNE SALDIRIDIR
 
Hamzaoğlu ile birlikte yargılananlar arasında yer alan Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Keziban Konukçu, bu davanın yaşadığımız rejim değişikliğini çok açık bir şekilde ortaya koyan bir dava olduğunu söyledi. Kendileri dışındakilere siyaset yapmayı yasaklayan bir anlayış olduğuna dikkat çeken Konukçu, "Bu dava, Kürt halkıyla batıdaki emekçilerin, ezilenlerin bir araya gelmesinin en somut zemini olan HDP ve HDK'nin ortadan kaldırılmasına yönelik bir çabadır. Bu aynı zamanda bize şunu da gösteriyor, biz en doğru zemindeyiz. Faşizmin baskı yaptığı zemin aslında kurtuluşun zemini olarak kendini göstermektedir. Bu anlamda bu dava sıradan bir dava değildir. HDP ve HDK zeminine saldırıdır" ifadelerini kullandı.
 
Dünyanın neresinde olursa olsun savaş ve ölüme karşı çıkmanın ahlaki ve politik bir görev olduğunu söyleyen DTK Divan Üyesi Nuri Özdemir, bunu yapmak için bir örgütün içinde olmak veya bir yerlerden talimat almak gerekmediğini ve sadece insan olmanın yeterli olduğunu söyledi. Özdemir, "Onur hoca ve Fadime'nin tutuklu olması ve onların şahsında yürütülen bu dava aslında bizim savaş karşıtı pozisyonumuzu, barış yanlısı tutumumuzu ve bunu örgütleme biçimimiz, bunun üzerinden sesimizi yükseltme ve siyaset yapma pratiklerimizi kriminalize etmedir" dedi.
 
'AKP VE SARAY DİKTATÖRLÜĞÜNE KARŞI BARIŞI SAVUNMAK İÇİN ANKARA'YA'
 
Konuşmasına Suruç'ta katledilen 33 Düş Yolcusu'nu anarak başlayan ESP MYK üyesi Şahin Tümüklü ise "Suruç’tan bugüne AKP ve Saray diktatörlüğü bu coğrafyada yeni  bir süreci örgütlemeye çalışıyor. Kendi yaşadığı rejim krizini çözmek için Ortadoğu ve içerde savaşı örgütlemeye ve aynı şekilde toplumu dizayn etmek için de tek tipleştirme sürecini çok saldırgan bir biçimde uygulamaya çalışıyor. Hem Ortadoğu’daki savaş hem de içerde yürüttüğü asimilasyoncu ve katliamcı politikalarını sürdürmek için savaşa karşı çıkan, barışı örgütleyenleri sindirmeye bunları tutuklamaya ve bunların üzerinden de kendi politik zeminini örgütlemeye çalışıyor. Birincisi Ortadoğu’da yürütülen savaşa karşı barışı savunmayı bir ilke edinmiş olan HDK ile birlikte olmaya devam edeceğiz. İkincisi bu ülkede özgürlük isteyen, barış mücadelesi yürütenlerin yargılandığı bu davaya sahip çıkmak, barışa, özgürlüğe, demokrasiye sahip çıkmak anlamına gelmektedir" diye belirtti Tümüklü, "Bütün emek dostlarını AKP ve Saray diktatörlüğünün savaş politikalarına ve tek tip toplum anlayışına karşı 19 Temmuz'da mahkemeye katılmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
 
'TUTSAK YOLDAŞLARIMIZA ÖZGÜRLÜK'
 
Son olarak konuşan Partizan Temsilcisi Sevda Erkılıç, "Bu dava ezilenlere dönük, ezilenlerin yan yana yürüttüğü mücadeleye yönelik bir saldırıdır. Bugün OHAL'in kalıcılaştığı bu süreçte bu birliktelik çok daha önemlidir. Bu dava, bir araya gelişe dönük bir saldırıdır, simgeseldir. Bugün hem bu dava şahsında hem de Suruç davası şahsında birlikteliği büyütmek ve daha fazla yan yana gelmek dışında bir seçeneğimiz yok. Tutsak yoldaşlarımıza özgürlük diyoruz" dedi.