HDK'den ajansımıza dayanışma ziyareti
Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesini protesto eylemine katılan editörümüz Pınar Gayıp ve 8 kişinin tutuklanmasının ardından HDK ajansımıza dayanışma ziyaretinde bulundu.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in haber takibi esnasında Türkiye'nin SİHA saldırısıyla katledilmesini protesto eden, aralarında editörümüz Pınar Gayıp'ın da bulunduğu 7'si gazeteci 9 kişinin tutuklanmasının ardından Yeni Yaşam gazetesine ve ajansımıza dayanışma ziyaretinde bulundu.
BEŞTAŞ: GAZETECİLERİN KATLEDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ
Ziyarette konuşan HDK Eş Sözcüsü Beştaş, gazeteciliğin suç olmadını vurgulayarak, "Ama Türkiye'de gazeteciler tutuklanmaya devam ediyor. Hakikate ve gazetecilik faaliyetine karşı yargı baskısı, en son Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'de katletmeye vardı" dedi. "İki gazetecinin savaş suçu olarak nitelenecek bir yöntemle öldürülmesi ve onların öldürülmesinin kınanmasının suç olarak kabulü asla kabul edilemez. Türkiye ve AKP iktidarı işledikleri suçların açığa çıkmasını önlemeye dönük bu tutuklamaları yapıyorlar" diyen Beştaş, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in adının anılmasının bile yasaklanmaya çalışıldığına işaret edildi.
'BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALILAR'
Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakkında açılan soruşturma ve davaların katliama gerekçe gösterildiğine işaret eden Beştaş, "Her şeyden önce Nazım ve Cihan gazetecidir ve biz onları gazeteci olarak tanıyoruz. Türkiye'de hakkında soruşturma, kovuşturma olmayan ve muhalif olan kaç insan var? Yargı tamamen bir araç olarak kullanılıyor ve kendilerinden olmayan herkese soruşturmalar açılıyor. Gazetecilerin tutuklanmasını kesinlikle kınıyoruz, bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz ve bunun peşini bırakmayacağız" dedi.
İstanbul Barosu, T24 ve Seyhan Avşar'a açılan soruşturmalara da tepki gösteren Beştaş, "Gün bütün gazetecilerin birlikte hareket etme günüdür. Gazetecilerin görevi hakikatin peşinden koşmaktır" dedi.
GÜRBÜZ: HERKESİN KENDİ SAFINI BELLİ ETMESİ GEREKİYOR
Editörümüz Nadiye Gürbüz ise, Ahmet Hakan'ın katledilen iki gazeteciyi hedef gösteren yazısına tepki göstererek, "Onlar bir tarafta, biz de kendi tarafımızdayız. Biz sosyalist gazeteciler olarak tarafımızda saf tutuyoruz ve tutmaya devam edeceğiz" dedi.
Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in savaş muhabirliği yaparken katledilmesinin uluslararası sözleşmelere göre de suç olduğuna işaret eden Gürbüz, "Aslında devletin orada yapılanların üstünü örtme çabasının çok net bir biçimi" dedi. Geçmişte de çok sayıda gazetecinin katledildiğini, büroların yakıldığını hatırlatan Gürbüz, "Ne biz ne de bizden sonra gelen sosyalist, devrimci, yurtsever gazeteciler hakikati yazmaktan vazgeçmeyecekler. Her zaman mücadeleyi sürdüreceğiz. Ortada duranların da kendi safını belli etmesi gerekiyor. Bunun orta yolu yok. Bütün gazeteci arkadaşlarımızın Nazım'ın, Cihan'ın, tutuklanan arkadaşlarımızın yanında saf tutmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
HDK HEYETİ YENİ YAŞAM GAZETESİNİ DE ZİYARET ETTİ
HDK Eş Sözcüleri Ali Kenanoğlu ve Meral Danış Beştaş, Yeni Yaşam Gazetesini de ziyaret etti. Ziyarette konuşan HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu, "Gerçeklerin gizlendiği bir dönemi yaşıyoruz. Bunun karşısında hakikatin sesi olan, olayları tüm gerçekliğiyle aktaranlara yönelik de baskı, zulüm ve şiddetin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Katledilen iki gazeteci, orada olan biten doğru bilgiyi aktardıkları için hedef alındılar. Hakikatin sesini kısmak isteyenler tarafından katledildiler. Özgür basın susmayacağını dile getirdi. Dile getirirken de bunun sonucunda arkadaşlarımız tutuklandılar. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. HDK olarak sonuna kadar özgür basının yanında yer alacağız" dedi.
Gözaltında alınarak adli kontrolle serbest bırakılan Yeni Yaşam çalışan Mahsum Sağlam ise, "Cihan ve Nazım'ın katledilmesi tesadüf değildir. 9 arkadaşımız döviz taşırıkları için tutuklandı. Biz arkadaşlarımızı anmak için oradaydık. Tabi ki dövizleri taşıyacağız, bu suç değildir. Daha cesaretli olmamız gerekiyor. Sarı torba tehditlerine karşı alanlarda daha güçlü hakikati ortaya sermemiz lazım" dedi.