Haziranda en az 149 kişi iş cinayetinde hayatını kaybetti

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu, Haziran ayında çalışma yaşamındaki hak ihlallerine ilişkin basın açıklaması yaptı. 

 

"OHAL kaldırılsın, iş cinayetlerine son" denilen açıklamayı Osman Özkan okudu. Özkan, "OHAL gölgesinde baskın Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminin yapıldığı Haziran ayında da iş cinayetleri hız kesmedi. İnsanları mağdur eden işten çıkarmalar ve hak gaspları devam etti" dedi.

 

İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin verilerine göre; Haziran ayında en az 149 işçi yaşamını yitirdi. Haziran ayı raporunda Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Türkiye'de her 1 "iş kazası sonucu ölüm" karşılığında, 6 "meslek hastalığı sonucu ölüm" yaşandığını belirten Özkan, bu yılın ilk 6 ayında 907 işçinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.

 

OHAL İŞ CİNAYETLERİNİ ARTIRIYOR

 

Özkan açıklamasının devamında şunları belirtti: "Haziran ayında iş cinayetinde yaşamını yitiren işçilerin 119'u ücretli işçi- memur, 30'u kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşmaktadır. Ölenlerden 9'u kadın, 140'ı erkek işçidir. Kadın işçi cinayetleri genellikle tarım, ticaret ve konaklama iş kollarında gerçekleşmiştir. Yaşamını yitirenler arasında, tarım ve ticaret işkollarında çalışan 2'si 14 yaş altında olmak üzere 6 çocuk ve 6 göçmen işçi bulunuyor. Haziran ayında Türkiye'de 50 şehirde iş cinayeti gerçekleşti. En çok iş cinayeti, İstanbul, Adıyaman, Bursa, Manisa, Kocaeli, Sakarya, Hakkâri, İzmir, Konya, Kütahya, Osmaniye ve Şanlıurfa da gerçekleşti."

 

DİRENİŞLER DEVAM EDİYOR

 

OHAL KHK'lerine karşı hak arayışlarının devam ettiğini söyleyen Özkan, Flormar'da direnişte olan 124 işçinin, Bakırköy'de Özel Ethica Hastanesinde tazminatsız olarak işten atılan Derya Koçak'ın, Zeytinburnu Belediyesi'nde taşeron kadrosunda çalışırken güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işten atılan Kenan Göngördü'nün ve KESK'li emekçilerin 'İşimizi geri alacağız' direnişinin devam ettiğini hatırlattı.

 

Özkan, "OHAL süresince birçok işçi direnişi ve grevler engellenmiş, anayasada ve yasalarda yazılı olan özlük haklar ortadan kaldırılmıştır. OHAL bir an evvel kaldırılmalı ve hak ihlallerine kaynaklık eden düzenlemeler yasalaşmadan iptal edilmelidir.  Çalışanların haksız yere işten çıkarılmalarına ve hak gasplarına son verilmelidir" dedi.

 

"Siyasi iktidarı, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri başta olmak üzere çalışma yaşamı ile ilgili uluslararası sözleşmelerdeki hükümlere uygun davranmaya çağırıyoruz" diyen Özkan, insan hakları savunucuları olarak, çalışma yaşamındaki hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.