4 Ekim 2024 Cuma

'Hayvanlar için hak mücadelesini sürdüreceğiz'

Meclis'te görüşülmesi beklenen hayvan haklarına ilişkin yasa tasarısıyla ilgili kampanya başlatan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, yasada yer verilmesi istenen talepleri kamuoyuyla paylaştı ve kampanyaya katılım çağrısı yaptı. 

2019'da aramızdan ayrılan hayvan özgürlüğü aktivisti Burak Özgüner'in annesi Eray Özgüner'in çağrısıyla bir araya gelen; ülke genelinde hayvan hakları, ekoloji, kadın hakları, LGBTİ+ hakları, cinsel şiddetin önlenmesi, insan hakları, engelli hakları, toplum sağlığı, çocuk ve yaşlı hakları, alanlarında faaliyet gösteren birçok kurumun desteğiyle oluşan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, önümüzdeki haftalarda Mecliste görüşülmesi beklenen, hayvan haklarına ilişkin yasa tasarısıyla ilgili kampanya başlattı. İnisiyatif, düzenlediği çevrimiçi basın toplantısında yaptığı açıklamada, yasada yer verilmesi istenen talepleri kamuoyuyla paylaştı ve dayanışma çağrısı yaptı. 

Yaşam hakkının siyasetler üstü bir hak olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut yasanın hayvanların yaşam hakkını korumaktan uzak olduğu ve İnisiyatif'in taleplerinin bu yasal yetersizliğin artık kesin olarak giderilmesi çizgisinde oluşturulduğu ifade edildi.

'OĞLUM BURAK, MECLİS KAPILARINDA BEKLEDİ'
İlk söz alan Eray Özgüner hayvanlar için adaletli bir kanun beklediğini belirtti. "Hayvan hakları aktivisti yaşam savunucusu oğlum Burak Özgüner'i geçen yıl kaybettim. Burak ömrünü bu mücadeleye adamıştı. Mecliste milletvekillerinin kapılarında bekledi, dosyalar sundu, anlattı anlattı. Bütün vekiller dinlediler, doğruydu. Vicdani olarak her şey doğruydu. İlk kez TBMM'de bir kanun teklifi üzerinde uzlaştıklarını sevinerek açıkladılar. Buradan sormak istiyorum. Neden doğru bulduğunuz; hayvanların özgürlüğünü, yaşamlarını elinden alan, şiddete, tecavüze uğrayan dilsiz hayvanların çektiği acıları görmezden gelen kanunları, 14 yıldır değiştiremiyorsunuz? Bu kadar zor mu?" dedi.

ÖZDOĞAN: HAYVANLAR DUYGULU VARLIKLAR OLARAK TANIMLANMALI
Dört Ayaklı Şehir'den Başak Deniz Özdoğan Meclisteki tüm milletvekillerini yaşamdan yana olmaya davet etti. Özdoğan, "Gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir yasa için öncelikle hayvanlar duygulu varlıklar olarak tanımlanmalı; mevcut kanundaki sahipli- sahipsiz hayvan ayrımının kaldırılmalı; hayvana yönelik gerçekleşen öldürme, zalimce davranış, işkence, cinsel şiddet, hayvan dövüştürme, bir hayvan neslini yok etme fiillerine hapis cezası yaptırımı getirilmeli, ceza alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmeli; hayvanlara yönelik hak ihlâllerinin soruşturulması konusunda cumhuriyet savcıları re'sen yetkili kılınmalı; mevcut kanunun 6. Maddesi asla değiştirilmemeli;  Evcil ve egzotik hayvan üretimi, ticareti ve satışı yasaklanarak suç kapsamına alınmalı; 'yasaklı ırk' ve 'tehlikeli ırk' tanımı kaldırılmalı; avcılık yasaklanmalıdır" ifadelerini kullandı.

BİLTEKİN: SÜREÇ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ
Hayvan Hakları İzleme Komitesi'nden Fatma Biltekin, yasanın Meclise bir an önce gelmesini beklediklerini söylerken sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve yasa taslağının sivil toplum ile paylaşılması gerektiğini belirtti ve şu talepleri sıraladı: "Hayvanat bahçeleri ve sirkler yasaklanmalı, yunus parkları kapatılmalı, Hayvan dövüşleri, güreşleri ve yarışları istisnasız bir şekilde yasaklanmalı; hayvan deneyleri yasaklanmalı; alternatif yöntemlere geçilmeli; atlı faytonlar ve at arabaları ülke genelinde yasaklanmalı; hayvan kürkü üretimi ve ülkeye girişi yasaklanmalı; canlı hayvan ticareti yasaklanmalı; havai fişek kullanımı yasaklanmalıdır."

YALÇIN: HUKUKEN UYGULANABİLİR BİR YASA BEKLİYORUZ
Hayvanlara Adalet Derneği'nden avukat Hülya Yalçın ise hukuken kolay uygulanabilir bir yasa beklediklerini dile getirdi. "Meclis Araştırma Komisyonu'nun, tüm siyasi partilerin mutabık kaldığı somut önerilerine ve toplum beklentilerine cevap veren, hukuken uygulanabilir bir yasa bekliyoruz" diyen Yalçın, hayvanların duygusal ve sosyal canlılar olduğu gerçeğinden yola çıkarak, kendi anayasal haklarımız çerçevesinde onların yaşam haklarını korumak için herkesi Yaşam İçin Yasa çağrısına ortak olmaya davet etti. Yalçın, "Hayvanlara karşı artan şiddetin sosyal boyutunun da dikkate alınarak, toplumsal talebin de karşılanacağı yasa beklentimizi Meclise bir kez daha hatırlatıyoruz" diye konuştu.

YAĞCI: TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK ADIMLAR ATILMALI
Yunuslara Özgürlük Platformu'ndan Öykü Yağcı, hayvan hapishanelerinin kapatılması gerektiğini belirtti. Yağcı, şu ifadeleri kullandı: "Bugün yunus parkı sahipleri, avcılar, faytoncular, hayvan dövüştürenler ve pet shop sahipleri, "dernek" adı altında Meclis'te kulis yapıp siyasi bağlantılarını devreye sokarken, biz sadece hayvanlar için adalet istiyoruz. Soruyoruz: Meclis'te bizi temsil eden vekiller, 10 yunus parkına dokunmayarak Türkiye sularından yunusların etik dışı ve yasadışı şekilde avlanmasına izin verecek mi? Yoksa bu tesisleri yasaklayarak ve mevcutları kapatarak milyonlarca insanın özgürlük çağrısına kulak mı verecek? Meclis, hayvanat bahçeleri, yunus parkları ve hayvanlı sirklerdeki bu kirli ticareti artık sonlandırmalıdır. Bunun yerine hayvanların kullanılmadığı, yeni ve gelişmiş teknolojileri hayata geçirerek tüm dünyaya örnek olacak adımlar atmalıdır. "

ARIMAN: HAK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Vegan Derneği Türkiye'den Ebru Arıman adaletin yalnızca bir türe özgü olamayacağını vurgaldı. Arıman, "Adalet, eşitlik ve özgürlük hakkı yaşayan her türün en temel ihtiyacıdır. Hayvanlara tuzak kurma, avlama, esaret altında tutma, bedenini sömürme, işkence etme, vücut bütünlüğünü bozma, ailelerini dağıtma, stres altında yaşamaya mahkum etme ya da öldürme gibi hak ihlalleri, etik ve adil değildir, hiç bir zaman da olmayacaktır.  Hayvan haklarında yaşanan derin mağduriyeti anlayabilmek için gereken tek şey vicdani bir bakış açısı. Hayvanlar da toplumun birer öznesi/ bireyi olarak görülene dek onlar için hak mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

'DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Katılan diğer kurum temsilcilerinin konuşmalarıyla devam eden basın toplantısı hayvan hakları aktivisti Burak Özgüner'in, "İmkanımız yok belki ama hayvanlar, insanlar ve doğa için yani istisnasız herkes için topyekûn özgürlük isteyenler olarak, 'bulunduğumuz yerden dünyayı değiştirmeye devam edeceğiz', reddedişimiz, neşemiz, öfkemiz ile…" sözleri ile sona erdi.