19 Eylül 2024 Perşembe

Hatimoğulları: İşçi direnişlerine güç verelim, sokaklarda, alanlarda örgütlenelim

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ekmek ve Adalet kampanyası kapsamında Antalya'da turizm, tarım ve inşaat işçileri, emekliler, kitle örgütü ve sendika temsilcileriyle buluştu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Antalya'da turizm, tarım ve inşaat işçileri, emekliler, kitle örgütü ve sendika temsilcileriyle buluştu. Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen etkinliğe, DEM Parti il yöneticileri, PM ve MYK üyeleri ile milletvekilleri Burcugül Çubuk ve Saruhan Oluç katıldı.

Buluşmada konuşan Hatimoğulları, Ekmek ve Adalet kampanyasının DEM Parti'nin Türkiye'de yaşayan bütün işçi, emekçi, ezilen ve sömürülenlerin tarihsel mücadelesine katkı sağlama amacı taşıdığını söyledi. İşçinin ve emekçinin hakkını, adaleti, barışı, kardeşliği ve eşitliği savunan bir parti olduklarını hatırlatan Hatimoğulları, kampanya kapsamında bugüne kadar yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

"Dilimiz, dinimiz, inancımız, mezhebimiz, coğrafyamız farklı olsa da yaşadığımız bir ortak sorun var ki bu ülkede açlık var, bu ülkede yoksulluk var. Bu ülkede insanlar artık kuru ekmeğe muhtaç. Bu ülkede insanlar adaleti ve özgürlüğü mumla arar duruma geldi" diyen Hatimoğulları, ezilen sömürülen bütün kesimlerle bir araya gelerek sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. 6,5 milyon çocuğun süte erişemediğini, beslenemediğini belirten Hatimoğulları, bu dönem Antalya'ya gelen turist sayısında hayat pahalılığı nedeniyle düşüş yaşandığını söyledi. Yunanistan'da tatil yapmanın daha ucuz hale gelmesinin tek sorumlusunun AKP'nin dediği gibi esnaf ve otel işletmecileri olmadığını söyleyen Hatimoğulları, "İktidar turizmi batırdı, sorumluluğunu da emekçilere ve çalışanlara atıyor" diye ekledi.

TÜİK'in açıkladığı verilerin sahte olduğunu, enflasyon oranlarının çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, "Turizm sektöründe çalışan arkadaşlarımızın, emekçi kardeşlerimizin yaşadığı sorunlar diz boyu. Ucuz iş gücü, sigortasız ve güvencesiz çalışmak, çok yoğun emek. Turizm sektöründe çalışanlar çok fazla ek mesai yapıyor. Uluslararası ölçeklerde belli bir standardı vardır bunun. 12 ila 15 oda temizlemesi gerekirken bir emekçinin, Türkiye'de bu sayı 30'dur. Yani bu durumda işçi iki katı çalışıyor. Aldıkları ücret ise oldukça düşük. Hastalıklarında hiçbir güvence yok. Stajyer öğrenciler mesela o kadar kötü koşullarda çalıştırılıyor ki onların sigortaları yaptırılmıyor" diye konuştu.

'BARIŞI SAVUNMALIYIZ'
Darbeler, çatışmalar, 10 Ekim ve Suruç katliamları gibi olayların siyasi, insani, toplumsal, ekonomik etkilerine değinen Hatimoğulları şöyle konuştu: "Uluslararası barışı her yerde savunmalıyız. Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl ve demokratik koşullarla çözülmesi sadece Kürt halkının problemi değildir. Düğünlerde, halaylarda Kürtçe müzik çalındığı için, geleneksel kıyafetler giyildiği için Kürt halkına dönük yeni bir operasyon başlattılar. Bizleri 90'lı yıllara götürüyorlar. Kürt halkı 50 yıla yakın bir dönemdir dört parça Kürdistan'da mücadelesini yürütüyor. Geri adım attı mı, atmadı. Atacak mı? Elbette bu kadar örgütlenmiş bir halk, bu baskılar karşısında şimdi de geri adım atmayacak. Ekonomik adaletin de önünü açmak için Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümündeki ısrarımızı sürdürelim. Ekmek ve Adalet buluşmamızda barışı alkışlarımız ve zılgıtlarımızla sarayın duyacağı şekilde hep beraber haykıralım. Alkışlarımız ve zılgıtlarımız barış için olsun."

'AKP FABRİKALARI KAPATTI, BÜTÜN YATIRIMI İNŞAATLARA YAPTI'
İnşaat işçilerinin yaşadığı sorunlara da değinen Hatimoğulları, İSİG Meclisi'nin iş cinayetleri verilerini paylaştı. Günde 3-5 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Hatimoğulları, "İşçilerin iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmesini pekala patronlar ve devlet engelleyebilir. İş güvenliği sağlanmadığı için, işçinin sağlığı düşünülmediği için ne yazık ki yine en ağır darbeyi inşaat işçileri alıyor. İnşaat işçisi neden çok? AKP, iktidara geldiğinden bu yana inşaat sektörünü büyütmeye çalıştı. Normalde ekonomik büyüme olacaksa fabrika açmak lazım. Bunlar ne yaptı? Fabrikaları kapattılar. Bu 22 sene boyunca Türkiye tarihinde görülmemiş özelleştirmeler ve fabrika kapatmalar gerçekleşti. Bütün yatırımları inşaatlara yaptı. Bu iş gücünde Kürt gençlerinin çok yoğun bir şekilde çalıştığına tanıklık ediyoruz. Ama ücretler düşük, sigortasız ve güvencesiz. Her ay 30'un üzerinde işçinin hayatını kaybettiği bir sektör. Bu sektördeki örgütlenme çok anlamlı ve çok kıymetli. Burada örgütlenmek gibi bir görev ve sorumluluğumuz olduğunun altını çizmek istiyorum" dedi.

'İKTİDAR OLDUĞUMUZDA TARIMDA DEVRİM NİTELİĞİNDE DEĞİŞİKLİKLERE İMZA ATACAĞIZ'
Türkiye'de en önemli gelir kaynaklarından birinin tarım olduğunu, ancak AKP'nin tarımı bitirdiğini ve buğday, pamuk, saman, etin ithal edildiğini söyleyen Hatimoğulları, "Türkiye geçmiş dönemde tarım ve hayvansal ürünlerde en büyük ihracatı sağlayan ilk 9 ülke arasındaydı, şimdi ise tamamen ithalata bağımlı kalmış durumda. Biz Hatay'da ve pek çok kentte hayvan yetiştiricileriyle buluştuk. Hepsinin bahsettiği ortak şey, giderlerin çok pahalı olması. 'Çok masraf yapıyoruz, bu masrafların altından çıkamadığımız için üretimi durdurmak, işimizi küçültmek durumundayız' diyorlar. Iğdır'da domates toplayıcılarıyla bir araya geldik. Zaten yevmiye alanlar hiçbir şekilde geçinemiyor. Küçük üreticiler de çok mağdur durumda. Tohumu ithal eden, her şeyi dışa bağımlı hale getiren bir anlayış var. DEM Parti olarak bu ülkeyi yönettiğimizde emin olun ki ilk adım atacağımız konu tarım olacak. Tarım politikalarında köklü, devrim niteliğinde değişikliklere imza atacağız. Yapılacak olan ilk şey çiftçileri ve üreticileri desteklemektir, girdi maliyetlerini düşürmektir. Mazot, gübre ve aşılama maliyetlerini kamu eliyle, yani doğrudan devlet katkısıyla sağlanması gereken hizmetler olarak görüyoruz. İlk icraatlarımızdan biri bu olacak" diye konuştu.

'İŞÇİ VE ÇİFTÇİLERİN İTİRAZLARINI YAN YANA GETİRMEK GÖREVİMİZ'
Tarım arazilerinin imara açıldığını, maden ve taş ocaklarına peşkeş çekildiğini, büyük bir ekolojik yıkım yaşandığını söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, süren işçi ve çiftçi direnişlerini hatırlattı. Bu itirazları örgütlemenin, yan yana getirerek güçlü bir birliktelik sağlamanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, "DEM Parti olarak buluşmalarımızla bu örgütlülüğün daha fazla büyümesine katkı vermeye hazırız. Doğrudan bu çalışmaların içindeyiz ve olmaya devam edeceğiz" dedi.

Yaşanan adaletsizliklere işaret eden Hatimoğulları, Can Atalay ile ilgili AYM kararı doğrultusunda dün toplanan Meclis Genel Kurulunda AKP'nin saldırganlığını hatırlattı. "Bu iktidarın iktidarda kalmak için nelere başvuracağına dün parlamentoda tanıklık ettik" diyen Hatimoğulları şöyle devam etti: "Bu bize cesaret veriyor, umut veriyor; bu bizim haklılığımızı gösteriyor. AKP'nin hırçınlaşmasının sebebinin kendi zayıflığı olduğunu gösteriyor. Seçimle kaybettiği yerleri, Hakkari'de kayyumla yaptığı gibi yine kendi yönetimine geçirmeye çalışıyor. Adaletsizliğin daniskası budur. 13'e yakın belediyeyi transfer edecek kadar basitleşmiş olan, siyaseti ve hikayesi tükenmiş olan AKP ve bu rejimin yıkımı pek yakındır. İşçiler ve emekçiler alanlarda, meydanlarda. Kürt halkı alanlarda, meydanlarda. Aleviler şimdi Hacı Bektaş'ta. AKP iktidarının Hacı Bektaş'la ilgili yaptığı resmi kutlamalara karşı Aleviler isyanda. Bugün Hacı Bektaş'ta Aleviler kendi çalışmalarını sürdürüyor. AKP, Aleviliği resmi ideolojiye hapsetmeye çalıştığı için büyük protestolar sürüyor."

'ŞİMDİ HESAP SORMA ZAMANI'
Şimdi hesap sorma zamanı olduğunu söyleyen Hatimoğulları, daha çok örgütlenme, cesareti büyütme, işçi direnişlerine güç verme, çıkan en küçük itirazı büyütme, alanlarda ve sokaklarda örgütlenme, çağrısı yaptı. Ekmek olmazsa adalet, adalet olmazsa ekmek olmayacağını söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, "Bu rejimin gidişi yakındır. Bizler ekmek için, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.