24 Kasım 2024 Pazar

Hatimoğulları: Elimizin hamurunu yerel yönetimlerin her alanına bulaştıracağız

DEM Parti Kadın Meclisi toplantısının açılışında konuşan parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Eş Başkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir diyerek en güçlü şekilde yerel yönetimlere hazırlanacağız. Elimizin hamurunu yerel yönetimlerin her alanına bulaştıracağız" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, siyasal gelişmeleri ve seçim çalışmalarını değerlendirmek üzere Ankara'da bulunan DEM Parti Genel Merkezi'nde toplandı. Toplantının açılış konuşmasını DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları yaptı.

'AÇLIK GREVLERİNİN TALEPLERİ YERİNE GETİRİLMELİ'
İmralı tecridinin kırılması ve Kürt sorununda demokratik çözüm talebiyle hapishanelerdeki açlık grevlerinin devam ettiğine işaret eden Hatimoğulları, "Açlık grevleri daha ağır bir tabloya dönüşmeden önce mutlaka talepler yerine getirilmelidir. Anaların barış taleplerinin geri çevrilmemesi çok önemlidir. Toplumun uzlaşısı için, Kürt halkının duygusal bir kopuş yaşamasının önüne geçmek için bu acil ve elzem adımlardan birisidir" ifadelerini kullandı.

'İŞKENCEYİ KABUL ETMİYORUZ'
İktidarın cenazelerden dahi intikam aldığını belirten Hatimoğulları, mezarların tahrip edildiğini, cenazelerin ailelerine karton kutularda teslim edildiğini kaydetti. Buna tepki göstermek için yan yana gelenlere dönük polis şiddetine tepki gösteren Hatimoğulları, "Eskiden işkenceyi kapalı kapılar ardında karakollarda, işkencehanelerde yaparlardı; şimdi iktidar işkenceyi açık aleni sokakta kadınların saçını başını yolacak şekilde yapıyor, gözlerini şişiriyor. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Buradan Gençlik Meclisimiz ve Edanur yoldaşımız ile dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz" dedi.

'GENÇLİK MECLİSİMİZİN YANINDAYIZ'
İktidarın saldırılarının Gençlik Meclislerinin ve kadınların mücadelesinin önünde asla engel olamayacağını vurgulayan Hatimoğulları, "Özel harp politikası olarak özellikle Kürt gençleri üzerinde uyguladıkları uyuşturucu, çeteleşme ve apolitikleştirme politikalarına karşı Gençlik Meclisimizin ortaya koyduğu bu güçlü duruşun yanındayız" dedi. Bu esnada basın emekçilerine dönük şiddeti de kınayan Hatimoğulları, özgür basın geleneğinin kaleminin kırılamayacağını vurguladı.

'YA BİR YOL BULACAĞIZ, YA BİR YOL AÇACAĞIZ'
Türkiye'deki bütün devrimci, demokrat, sosyalist ve yurtsever güçlere boyun eğdirmeyi hedefleyen Kobanê davasının sürdüğüne işaret eden Hatimoğulları, bu davada yargılanan kadınların aslında erkek egemen sistemi yargıladıklarını söyledi. Hatimoğulları, kadınlar olarak haksızlıklara, siyasi kumpas davalarına karşı Sebahat Tuncel'in belirttiği gibi ya bir yol bulacaklarını ya da bir yol açacaklarını vurguladı.

'BU BÜTÇE ERKEK, SAVAŞ BÜTÇESİDİR'
Bütçe görüşmelerinin sürdüğünü belirten Hatimoğulları, "Bu bütçe erkek bütçesidir, savaş bütçesidir, toplumsal cinsiyet rollerinin bu toplumda derinleşmesini sağlayan bir bütçedir dedik. Bütçe tek başına sadece kuru rakamlardan ibaret değildir, aynı zamanda iktidarın politikasıdır dedik" ifadelerini kullandı. Hatimoğulları, bu bütçenin kadının emeğini, depremzedeleri, yoksulluğu, engellileri, genç kadınları, işçileri görmediğini ifade etti.

'KADIN BAKANLIĞI'NI KESİNLİKLE KURACAĞIZ'
Bu bütçeye karşı kendi demokratik bütçelerini ortaya koyduklarını dile getiren Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için, farkındalık yaratmak için, bütün toplumsal alanlarda değişim ve dönüşümü geliştirmek için her bakanlığın özel olarak kadınlarla ilgili bütçe ayırması gerektiğini savunduk. Kadınların güvencesiz çalıştırılmasına karşı, işsizliğe karşı bu bütçede bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini savunduk. Yine bu bütçede Kadın Bakanlığını kuracağımızı ifade ettik. Kadın Bakanlığını kesinlikle kuracağız. Bu sözümüzü bütün kadınların huzurunda bir kez daha veriyoruz."

'EŞ BAŞKANLIK VE EŞİT TEMSİLİYET MOR ÇİZGİMİZDİR'
Yerel seçimlerin temel gündemlerden biri olduğunu belirten Hatimoğulları, belediyelerini kayyumlardan tek tek alacaklarını ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir anlayışla yöneteceklerini dile getirdi. "Kayyım atamalarıyla bizleri sindirmeye çalışanlar, halkın iradesini gasp edeceğini zannedenler şunu çok iyi bilsinler ki; kadınlar belediyeleri kayyımlara ve kayyımcı anlayışa asla kaptırmayacak. Kendi üretim alanlarımızı bizler yeniden oluşturacağız. Eş Başkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir diyerek en güçlü şekilde yerel yönetimlere hazırlanacağız. Elimizin hamurunu yerel yönetimlerin her alanına bulaştıracağız" diyen Hatimoğulları, tüm kadınlara DEM Parti'den aday olma, söz ve karar mekanizmalarını beraber oluşturma çağrısı yaptı.

Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetten ödün vermeyeceklerinin altını çizen Hatimoğulları, belediye meclis üyeliklerinde de kadın temsiliyetinin önemine dikkat çekti. Hatimoğulları, "Her kesimin vicdanını yansıtacak, her iradeyi o yerel yönetimlerin bir motifi haline getirecek çalışmaları kent uzlaşısı yöntemiyle hayat geçirmek için çabalarımız devam ediyor. Kent uzlaşısına Türkiye'deki bütün kadın hareketinin kulak vermesi ve bütün kadın kurumlarının destek ve ortak olması konusunda çağrımızı yineliyoruz" ifadelerini kullandı.

25 Kasım'ı geride bıraktıklarını söyleyen Hatimoğulları, Ankara'da polislerin ailelerini arayıp 25 Kasım'a katıldıkları gerekçesiyle tehditler savurduğu kadınlarla dayanışma içinde olduklarını belirtti.

'AKP İKTİDARINDA KADINA ŞİDDET YÜZDE BİN 400 ARTTI'
Erdoğan'ın "İstanbul Sözleşmesinden çekilmemizin olumsuz bir etkisi olmadı" sözlerine tepki gösteren Hatimoğulları, AKP iktidarında kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin yüzde bin 400 arttığına işaret etti. "Siz kadına yönelik şiddetle mücadele etmediniz; tam tersine İstanbul Sözleşmesinden çekilerek kadına yönelik şiddetin artmasının, kadının ikinci sınıf insan olmasının, kadının kamusal alandan çekilerek evine kapanmasının önünü açacak işler yaptınız" diyen Hatimoğulları, kendilerine dayatılan bu hayata 5 bin yıldır hayır dediklerini vurguladı.

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Hatimoğulları, "Bizleri yaşamdan koparmak isteyenlere, bizleri toplumsal cinsiyet rollerine mahkum etmek isteyenlere, bizleri eve kapatmak isteyenlere, bizleri Ortaçağ'ın karanlık günlerine geri götürmek isteyenlere inat özgürlük diyeceğiz. Bugüne kadar kazanılmış haklarımızı elimizden almak isteyen bu otoriter faşist rejime karşı biz kadınlar özgürlük mücadelemizi, örgütlü mücadelemizi vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.