22 Eylül 2024 Pazar

'Hasta tutsaklar Aladağ ve Gömi serbest bırakılsın'

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ve İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, ağır hasta tutsaklardan Emin Aladağ ve Kemal Gömi'nin serbest bırakılmasını istedi.

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ve İstanbul'da İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu basın açıklaması yaparak hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri "F Oturması" eyleminin 622'ncisini dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 32 yıldır hapishanede olan 55 yaşındaki "Rezidüel Şizofreni" hastası olan tutsak Kemal Gömi'nin sağlık durumuna dikkat çekildi.

Eylemde konuşan İHD yöneticisi Mukaddes Şamiloğlu, S ve Y tipi hapishaneler ile tecridin sistematik bir uygulama haline getirildiğine vurgu yaptı. Kemal Gömi'nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Şamiloğlu, "Gömi, 'Rezidüel Şizofreni' hastası olup, kaldığı yerin bir hapishane olduğunu ve kişisel ihtiyaçlarını dahi idrak edemediği ve bu durum Adli Tıp Kurumu raporları ile de teyit edildiği halde, 1993 yılından beri hapishanede tutulmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü olduğundan bahisle uzun yıllar tek kişilik hücrede tutulan Kemal Gömi, hapishanede gelişen hastalığı nedeniyle birden çok defa Kocaeli Devlet Hastanesi Psikiyatri servisine ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırılmış, ATK'nin 2010 yılında 'Rezidüel Şizofreni' tanısı koyarak, bu hastalığın kalıcı bir hastalık olduğunu ve sağlık sorunları sebebiyle Cumhurbaşkanı tarafından affedilebileceğini belirtmiştir" diye ifade etti.

Kemal Gömi'nin tahliye edilme talebini yineleyen Şamiloğlu, "AİHM kararı ve Adli Tıp Kurumu'nun sürekli hastalık nedeniyle Cumhurbaşkanı affı ile serbest bırakılması mümkün dediği Kemal Gömi'nin halen hapishanede tutuluyor olması can güvenliğine ağır tehdit oluşturmaktadır. Hasta Mahpus Kemal Gömi ve bütün hasta mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz" diye belirtti.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de, hapishanelerde 651'ü ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsağın durumuna dikkat çekmek amacıyla eylemlerinin 494'üncü haftasında dernek binası önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını okuyan İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi Nuray Çevirmen, hasta tutsakların içerisinde akciğer hastaları, kalp hastaları, kanser hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına devam ettiremeyecek durumda olan tutsakların olduğunu söyledi. 

Çevirmen, tutsak hastaların ısrarla hapishanede tutulduklarını, hasta tutsakların sağlığa erişim engeline takıldıkları ve infazları ertelenmediği için yaşamlarını kaybettiğini belirtti.

Çevirmen, bu haftaki açıklamalarında Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi'nde bulunan hasta tutsak Emin Aladağ'ın durumunu aktardı.  Aladağ'ın 13 Şubat tarihinde gönderdiği mektupla da son durumunu aktardığını söyleyen Çevirmen, Aladağ'ın hastalıklarını şöyle sıraladı: "Kronik tansiyon ve şeker hastasıdır.  Bunların yanı sıra astım, mide fıtığı, boyun fıtığı, bel fıtığı rahatsızlıkları kronik olarak devam etmektedir. Ayrıca sol kalçasındaki kireçlenmeden dolayı ameliyat olmuş ve platin takılmıştır. Ancak ameliyat başarılı olmadığı için şu an bastonla geziyor, diğer bir deyişle yürüyemiyor.  Sağ kolundaki lif yırtılması ve kopması nedeniyle ameliyat olmuştur. Aynı şekilde sol kolundan da ameliyat olması gerekiyor. Fıtık nedeniyle sağ bacağı felç olmuş durumdadır. Her iki kolu ve her iki ayağı tutmuyor ve bundan kaynaklı günlük yaşamını arkadaşlarının desteği ile sürdürmek zorundadır" diye kaydetti. 

Çevirmen, "Kalan 5 yıllık cezası süresinde hapishanede kalabilecek durumda değildir ve bu nedenle cezasının ertelenmesi için sağlık kuruluna çıkacaktır. Bu süreçte hastalıklarıyla ilgili olarak doktorların kontrolünden geçti ve halihazırda heyet karşısına çıkmayı bekliyor. Yaşam koşullarını olumsuz etkileyen hastalıkları, yaşamını başkasının desteği ile devam ettirmesi, hapishanelerin olumsuz koşulları, yeterli ve vaktinde tedavi olamaması nedeniyle kalan süresini hapishanede geçirmesi imkansız hale gelmiştir. Bu nedenle bir an önce ailesinin yanında ve sağlıklı koşullarda tedavisi için tahliye edilmesi gerekmektedir" dedi.