Hannan Osman: Lübnan'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Lübnan’da yarın parlamento seçimleri yapılacak. Lübnan kanunlarına göre seçimlerin 5 yılda bir yapılması gerekiyor. Ancak en son seçim 10 yıl önce gerçekleştirildi. Sürekli ertelenen seçimler nihayet yarın gerçekleştirilecek. 

 

Seçimlerde 500'ün üzerinde aday, 77 liste bünyesinde yarışacak. Seçimler kadınlar bakımından ilkleri yaşıyor. Lübnan tarihinin en fazla kadın adayı seçimlere katılacak. O kadınlardan birisi de Kürt. Bir Kürt kadının adaylığı da Lübnan tarihinde ilk. ‘Halkın Sesi Bloku’nun adayı Hannan Osman, özellikle kadınlar için aday olduğunu belirtiyor. 

 

Hannan Osman’ın ailesi aslen Mardinli. 1920'lerde Osmanlı'nın zulmünden kaçarak Lübnan’a yerleşmişler. 2011 yılında çıkan iç savaşta ise Kuzey Suriye’nin Qamişlo kentine göç etmişler. Burada öğretmenlik yapan Hannan Osman, kısa süre sonra tekrar Lübnan'a dönmüş. Osman burada öğretmenlik mesleğine devam ediyor. Newroz Derneği'nin başkanlığını yapan Osman, aynı zamanda Lübnan Kadın Meclisi üyesi. 

 

Telefon üzerinden ulaştığımız Osman, ETHA'ya yaptığı açıklamada, Lübnan’da seçimlerin İsrail'in saldırı ihtimali ya da Ortadoğu ve Suriye'deki savaşlar bahane edilerek sürekli ertelendiğini hatırlattı. Osman, "İktidarı paylaşan kesimler koltuklarını kaybetmemek için 9 senedir bu seçimlerin yapılmasını engellediler. Lübnan parlamentosunun ezilen halklar üzerinde zulüm ve otorite kurma çabası her geçen gün daha fazla aratarak devam etmekte. Özellikle ekonomik krizin baş gösteriyor olması bu seçimlerin mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini gösterdi" dedi.

 

HALK YOKSULLAŞIYOR

 

Genç işsizliğe dikkat çeken Osman, işsizlik nedeniyle gençlerin ülkeyi terk ettiğini ifade etti. Ülkede ücretsiz sağlık hakkı olmadığını da kaydeden Osman, "Lübnan'da toplumsal sorunlar çok fazla. Bunun en temel sorumlusu 9 yıldır seçimlerin yapılmasını engelleyen mevcut parlamentodur. Bu sorunlar gün be gün büyümeye devam etti. Lübnan’ın şu ana kadar 8 milyon dolar borcu var ve bu borç halkın üzerinden ödenmeye çalışılıyor. Halktan alınan vergiler her geçen gün artıyor ve Lübnan halkı sürekli yoksullaşıyor" diye konuştu.

 

Seçimlerde mezhepsel blokların yarıştığını ve buna karşı yeni bir alternatif oluşturduklarını dile getiren Henan Osman, seçim döneminde dinsel ve mezhepsel kutuplaştırmanın arttığına işaret etti. Osman, "Bu tür girişimler halkın özgür düşüncesinin önüne set çekmeyi amaçlıyor. Halkların demokratik bir şekilde oy kullanmalarını engellemek için mezhepsel ayrılıkçı düşünceleri artırarak tekçi zihniyetleri etrafında kitleleri toplamayı amaçlıyorlar. Biz ise bu tür yaklaşımları değiştirmeyi, Lübnan halklarını bu tekçi zihniyetlere karşı birleştirmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.   

 

'KAPİTALİZMİN HASTALIĞINA KAPILAN İKTİDARA ALTERNATİF BİR LİSTE'

 

Lübnan halkının aslında büyük bir değişim istediğini dile getiren Henan Osman, bunun için kimi adımlar attıklarını söyledi. Osman, şöyle devam etti: "Kürt bir kadın olarak Halkın Sesi listesinden aday oldum. Bu listenin içerisinde bir çok farklı halklardan, mezheplerden ve çeşitli düşüncelerden insanlar var. Bu liste aynı zamanda parlamentodaki iktidarcı sömürü düzenine karşı ortak bir liste. Kapitalizmin hastalığına kapılan iktidara karşı halkların sesi olmak için bu liste ortaya çıktı. Halkı iradesizleştiren, kadınları, gençleri yok sayan zihniyete karşı 6 Mayıs günü Halkın Sesi listesi ile seçimlere giriyoruz. Bizim amacımız Lübnan’ı bütün zenginlikleri ile ileriye taşımak ve sömürgecilerin elinden kurtarmak."

 

Lübnan'da yaşayan Kürtlerin yüzyıllardır yok sayıldığını ve sadece seçim dönemlerinde hatırlandığını kaydeden Osman, ekledi: "Lübnan’da yaşayan, baskı altında olan, ezilen, sömürülen, yok sayılan, inkar edilen Kürt halkını temsilen aday oldum."

 

Osman, Ortadoğu’da Kürt halkına yönelik işgalci sömürgeci saldırıların devam ettiğini, Kürtlerin hak ve statü sahibi olmasının engellenmek istendiğini belirterek, aslında bu saldırıların sadece Kürtleri değil Ermeni, Süryani, Hristiyan tüm halklar için tehdit olduğunu kaydetti. 

 

21. Yüzyılın Kürt halkının bölgede özgürleşme yüzyılı olduğunu ifade eden Henan Osman, şunları söyledi: "Kürt halkı bu süreçte haklarını almak için sömürgecilere karşı muazzam bir çaba içerisine girmiştir. Tüm halkları da kendisi ile birlikte ayağa kaldırmıştır. Artık eski Kürt halkı yok. Birlikten ve halkların özgürlüğünden yana olan bir Kürt gerçekliği var ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Lübnan’da ve diğer bir çok yerde iktidarlar halkların bu birliğinden ve sesinden korkuyorlar ve bundan kaynaklı Kürt halkına yönelik saldırılarını artırmak istiyorlar. Kürt halkı hiçbir zaman bu saldırılar karşısında boyun eğmemiştir."

 

İLK KEZ 111 KADIN ADAY

 

Lübnanlı kadınlar tıp, bilim dahil birçok alanda kazanımlar elde etse de siyasette rol oynamasının engellendiğini, parlamentoda sadece 4 kadın milletvekili olduğunu ifade eden Osman, "Onlar da siyah kıyafetler ile parlamentoya geldiler. Bunun nedeni ya babaları ya erkek kardeşleri katledilmiş, o kadınlar bu nedenle yani manevi nedenlerle parlamentoya girmişler. Bu kadınların parlamentoda oluşunun hiçbir siyasi, toplumsal temeli yok" dedi. Osman, Lübnanlı kadınların adayı olduğunu sözlerine ekledi. 

 

Bu seçimlerde 111 kadının aday olduğunu hatırlatan Henan Osman, bunun Lübnan tarihinde bir ilk olduğunu kaydetti. Kanunlara göre kadınların bağımsız olarak seçimlere katılamadığını anımsatan Osman, "Bu yüzden kadınlar hakları ve eşitlikleri için özgün olarak kendi listelerini yaptılar. Bu da tarihte bir ilktir. Bizler toplumsal haklar ve kadın hakları için mücadele ediyoruz. Burada biz kadın adaylara destek veren bir çok kadın örgütü var. Bu destek bizi güçlendiriyor, büyük moral veriyor. Bu liste meclise girebilirse en temel kadın kanunlarını çıkartacağız. Parlamentoda en az yüzde 30 kadın kotası için çalışacağız. Kadınların karar mercilerinde yer alabilmesi için mücadele edeceğiz. Bu çalışmalar ve kazanımların tüm Ortadoğulu kadınların yaşamına etkisi olacak. Kürt kadınları çok büyük mücadeleler verdiler ve çok büyük kazanımlar elde ettiler. Ortadoğu’daki tüm kadınlar bu kazanımları gördüler ve çok büyük bir güç aldılar. Rojava’da çıkartılan kadın yasalarının Lübnanlı kadınlar üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Eşbaşkanlık sisteminin çok büyük bir etkisi oldu. Lübnan nispeten demokrat bir ülke olarak görülse de Lübnan’da hala medeni evlilik yok. Birisi medeni evlilik yapmak istediğinde Kıbrıs ya da başka bir yere gidiyor. Biz meclise girdiğimizde medeni evlilik yasasını çıkartacağız, 18 yaşından küçük evliliği yasaklayan bir yasa çıkartmak istiyoruz. Burada yaşayan her bir topluluğun kendisine göre evlilik kanunları var. Bizler meclise girdiğimizde bu durumu değiştireceğiz" dedi.