25 Kasım 2024 Pazartesi

'Halkların özgürlüğü Rojava devriminin savunulmasına bağlı'

SYPG'nin Qamişlo'da düzenlediği "Devrimimizi savunuyoruz" panelinde konuşan TEV-DEM eski Eş Genel Başkanı Aldar Xelil, "Eğer biz kendi dilimizi kültürümüzü kendi yönetimimiz ile kendi idaremiz ile geliştirmezsek devrime sahip çıkamayız" dedi. SYPG Temsilcisi Beritan Asya ise "Biz bugün diyoruz ki, Kürtlerin özgürlüğü Arapların özgürlüğüdür. Arapların özgürlüğü Süryanilerin özgürlüğüdür. Kadınların özgürlüğü tüm insanlığın özgürlüğüdür" diye kaydetti.
AKP/Saray rejiminin Efrin'i işgalinden sonra, Kuzey Suriye ve Rojava'nın bir çok alanında "Devrimimizi savunuyoruz" kampanyası yürüten Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu'nun (SYPG), kampanya kapsamında Qamışlo'da panel düzenledi.
 
Qamişlo'da bulunan Mihemed Şexo Kültür Merkezi'nde moderatörlüğünü SYPG'li Muhammed Kasem'in yaptığı panele SYPG adına Beritan Asya, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Mensur El-Selum, TEV-DEM eski Eş Genel Başkanı Aldar Xelil, Süryani Kültür Merkezi Temsilcisi Hena Hena katıldı.
 
Panelin düzenlendiği salona "Devrimimizi savunuyoruz", Kürt halk önderi Abdullah Öcalan ve Zap'ta ölümsüzleşen MLKP/FESK gerillası Şevin Söğüt'ün fotoğrafı ve bayraklar asıldı.
 
Düzenlenen panele Cizre Kantonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Abdulkerim Saruxan'ın yanı sıra çok sayıda kişi paneli izledi. Saygı duruşu ile başlayan panel SYPG tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi ile devam etti.
 
TEK ULUS SİSTEMİNE KARŞI HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ SAVUNMALIYIZ
Panelde ilk olarak konuşan Süryani Kültür Merkezi Temsilcisi Hena Hena, "Ortadoğu ve Mezopotamya bütün halklar için kültür bahçesiydi. Bu halkların kültür bahçesine yönelik işgalcilerin, sömürgecilerin saldırıları oldu. Lakin hiçbiri bu coğrafyada tutunamadılar. Bu topraklarda yaşayan halklarımız topraklarını diktatörlere, sömürgecilere karşı savunmayı başardılar" dedi. Bunun mücadele ve bedel gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çeken Hena, "Bu sürece bütün halklar gibi biz de şehitlerimizin kanı ve ortaya koyduğumuz mücadele ile geldik. Halkımız artık birliğine mücadelesine daha fazla sahip çıkmalı. Halkların kardeşliği ve birlikte mücadelemiz daha fazla güçlenmeli" diye konuştu.
 
Tek bayrak, tek ulus, tek sisteme karşı Kürtler, Süryaniler ve Arapların kendi birliğini büyütmesi gerektiğini vurgulayan Hena, "Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın demokratik ulus felsefesi ile Kürt, Süryani, Arap halklarının birliğini savunabiliriz. Bütün halklar olarak hepimiz bütün saldırılara karşı uyanık olmalıyız, devrimimizi savunmalıyız" dedi.
 
Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Mansur El- Selum ise "Devrimin savunmasında başta kurumlarımız olmak üzere bütün halklarımız sorumludur. Her geçen gün bu topraklarda DAİŞ çetelerinin sonu geliyor. Efrin işgal edildikten sonra Türkiye bölgenin demografik yapısını değiştiriyor. Bütün dünyanın şu anda gözü Suriye'nin topraklarını parçalamakta, buna karşı devrimimizi daha güçlü savunmalıyız. Kadınlar, gençler bütün kurumlarda askeri alanlarda yerlerini almalılar. Bütün Kuzey Suriye halkı devrim savunmasında yerini almalıdır" diye kaydetti.
 
DEVRİMİMİZ BÜYÜYEREK İLERLİYOR
Devrimin başında olduklarını ifade eden TEV-DEM eski Eş Genel Başkanı Aldar Xelil, "Devrimimizin boğmaya yönelik ciddi saldırılarla karşılaştık karşılaşmaya da devam ediyoruz. Devrimi savunmak için uzun uzun cümleler kurmaya gerek yok. Kime sorsan bir kitap yazar, roman yazar herkesin bir hikayesi var. Önemli olan bugün görevini yapmaktır. Hangi kurumdaysan, nerede çalışıyorsan ne iş yapıyorsan, doğru ve iyi bir şekilde yaparsan devrimi savunmuş olursun" dedi. Halkın bir bölümünün çocuklarını rejimin okullarına gönderdiğini söyleyen Xalil, "Eğer biz bu şekilde yaparsak devrimin kazanımlarını koruyamayız. Devrimi savunamayız. Şimdi insanların hayal bile edemeyeceği bir aşamadayız. Dün yok sayılan Kürtçe, ezilen dil Süryanice bugün devrim okullarında eğitim dili olarak veriliyor. Arapça zaten okutuluyor. Bu olanağı iyi değerlendirmek lazım. Eğer biz kendi dilimizi kültürümüzü kendi yönetimimiz ile kendi idaremiz ile geliştirmezsek devrime sahip çıkamayız" diye vurguladı.
 
Hiçbir devrim acısız olmaz diyen Aldar Xalil, "Bütün devrim tarihlerini araştırın iki yıl sadece patatesle geçinen ekmek bile olmadan geçinen insanlar oldu. Rojava devrimindeyse ilk günden beri şuana kadar açlık sıkıntımız olmadı, olanaklarımız var. Ama bazı insanlar elektrik kesintisinden, su kesintisinden ya da bazı ihtiyaçların karşılanamamasından devrimi ve yöneticileri suçluyor. Böyle bir kuşatma ve savaş altında devrimi inşa ediyoruz ve bu devrimin ister istemez bazı eksiklikleri olacaktır. Elimizden geldikçe sorunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz" diye belirtti.
 
HALKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEVRİMİN SAVUNULMASINA BAĞLI
SYPG Temsilcisi Beritan Asya ise "Rojava devrimi başladığı günden bu güne kadar Ortadoğu ve dünyada örnek niteliğindedir. Umudumuz Rojava'da büyüyor. İşgalci güçler emperyalistler ve onların çeteleri devrimi eşitlik ve özgür yaşam isteyen herkesi yok etmek istiyor. Buna karşı bizim de yapmamız gereken şeyler var. Marks 'dünyanın bütün işçileri birleşin' demişti. Sonrasında Lenin o sözü geliştirerek ‘dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin' diyerek yürümemiz gereken yolu göstermişti. Biz de birlik olursak kirli güçlerin, planların ve o güçlerin tekniğine karşı durabiliriz. Biz bugün diyoruz ki, Kürtlerin özgürlüğü Arapların özgürlüğüdür. Arapların özgürlüğü Süryanilerin özgürlüğüdür. Kadınların özgürlüğü tüm insanlığın özgürlüğüdür" diye kaydetti.
 
Halklara yönelik katliamların en büyüğü halkların diline, kültürüne yönelik gerçekleştirilen asimilasyon politikası olduğunu ifade eden Asya, "Sömürgeci faşistler şunu çok iyi biliyor; bir toplum dilinden uzaklaşırsa, kültüründen uzaklaşırsa varlığından da uzaklaşmış olur. Dilimizin özgürleşmemesi için sömürgeci iktidarlar yasak koyuyor. Bunun için Rojava ve Kuzey Suriye devrimi halklar açısından oldukça önemlidir. Devrimimiz Ortadoğu başta olmak üzere bütün ülkelere özgürlükler açısından örnek olmaktadır. Süryani halkımız, Kürt halkımız, Arap halkımız diğer halklar Rojava devrimiyle birlikte kendi anadillerinde eğitimlerini sürdürüyorlar. Bugün Suriye rejimi halkımız arasında kirli politikalar ile halkımızı anadil başta olmak üzere bir çok konuda karşı kaşıya getirmeye çalışıyor. Buna  karşı halkımız halkların birliğini güçlendirerek devrimini savunmalıdır" dedi.
 
Beritan Asya, "Halkımız her anlamda devrim kurumlarına sahip çıkarak içerisinde yerini almalıdır. Ancak biz bu şekilde devrimimizi savunabiliriz. Diğer yandan nasıl ki, Rojava devrimi Kuzey Suriye'nin diğer parçalarına yayıldıysa, bunu daha da büyüterek Suriye'nin tamamına taşımalıyız" diye belirtti.
 
Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.