22 Kasım 2024 Cuma

Halepçe katliamı kınandı: Yeni Halepçeler olmasın

5 bin sivilin yaşamını yitirdiği Halepçe katliamının 30. yıldönümü dolayısıyla yapılan açıklamalarda katliamın insanlık suçu olarak mahkum olduğu hatırlatılarak, Efrin'deki sivillerin yeni katliam saldırısıyla karşı karşıya kaldığına vurgu yapıldı. Açıklamalarda, yeni Halepçeler olmaması için Efrin'de yaşananlara duyarlılık çağrısı yapıldı.
Halepçe Katliamının 30. yıldönümü dolayısıyla yapılan açıklamalarda sivil katliamlarla gündeme gelen Efrin işgal hareketına dikkat çekildi.
 
HDP: DÜN HALEPÇE BUGÜN AFRİN
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK yaptığı yazılı açıklamada, 30 yıl önce BAAS iktidarı ve Saddam Hüseyin, kimyasal ve biyolojik silahlarla kadın, erkek, çocuk, yaşlı 5 binden fazla Halepçeli Kürdü katlettiğini hatırlattı. Halepçe katliamının insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini aldığını ve insanlık suçu olarak mahkum edildiğini hatırlatan HDP, "Irak'ta Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesini kimyasal ve biyolojik silahlarla yok edeceğini düşünen Saddam Hüseyin ve BAAS rejimi, hem kendi sonunu hazırladı, hem de Kürt halkının özgürlük ve kendini yönetme talebini geriletemedi. Özgürlük ve eşitlik mücadelesinin kimyasal silahlarla yok edilemeyeceği bütün dünya tarafından görüldü. Bu mücadele 30 yıl sonra, bugün daha güçlü bir şekilde devam ediyor" denildi.
 
Aynı zihniyetin benzerinin bugün Afrin'de halka saldırdığını söyleyen HDP, "Afrin'de yaşayanların IŞİD barbarlığına karşı duruşları ve yönetimleri bugün ezilmeye ve yok edilmeye çalışılıyor. Afrin halkı, yaşadığı topraklardan sürülmeye, yeni bir iskan politikasına ve nüfus mühendisliğine maruz kalıyor. Tarih bize gösterdi ki, en gelişmiş savaş araçlarını kullanmak, şehirleri bombalamak, demografik mühendislik yapmak tarihsel gelişmeleri yavaşlatabilir, ama asla geriye döndüremez. Özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi ve barış mücadelesi asla yok edilemez. 30'uncu yıldönümünde insanlık düşmanı Halepçe Katliamı'nı bir kez daha lanetliyoruz. Bugün kendi iktidarlarını savaşla, işgalle, halkları birbirine düşürerek korumaya ve sürdürmeye çalışanları tarihten ders almaya çağırıyoruz" dedi.
 
DTK: EFRİN'DE YENİ HALEPÇE YAŞINMASIN
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) de yaptığı açıklamada, "Efrin'de yeni bir Halepçe'nin yaşanmasına izin vermemelidir" çağrısında bulundu. Açıklamada, "Afrin direnişi, insanlığın yitirildiği ve kirletildiği bir dünyada, bütün insanlığın başına bela olan DAİŞ çeteleri ve onun yeni türevlerine karşı bütün insanlık adına gerçekleştirilen bir direniştir. Bu bilinç ve inançla, Halepçe katliamını 30. yılında bir kez daha lanetliyoruz. Afrin'de yeni bir Halepçe'nin yaşanmaması için, halkımız başta olmak üzere bütün uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletleri, Avrupa Birliği'ni ve uluslararası insan hakları kuruluşlarını Afrin halkıyla dayanışmaya, Afrin halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Uluslararası toplum Afrin'de yeni bir Halepçe'nin yaşanmasına izin vermemelidir."
 
DBP: HALEPÇEDE KATLEDİLENLERİN EVLATLARI BUGÜN DİRENİYOR, YARIN KAZANACAK
 
DBP, dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın Halepçeli Kürt'ü katlettiğini belirttiği açıklamada, "1988'de bir diktatör, kimyasal ve biyolojik silahlar kullanarak kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın Halepçeli Kürt'ü katletti. Dünya görmedi. 2018'de ise, Efrin'de AKP-MHP ortaklığıyla Kürdistan halklarına ikinci bir Halepçe Katliamı yaşatılmak isteniyor. Dünya halen sessiz! Bugün baskı ve zulüm politikalarıyla özgürlük ateşini gerileteceğini sananlar, Halepçe Katliamının yok edemediği özgürlük iradesinden ders almalıdırlar" denildi.
 
Halepçe'de yaşamını yitirenlerin çocuklarının bugün hala mücadele verdiklerinin vurgulandığı metinde “Bu katliamı gerçekleştirenleri bir kez daha lanetliyor, yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. O gün Halepçe'de katledilenlerin evlatları bugün direniyor, yarın kazanacak” diye ifade edildi.
 
DİYARBAKIR BAROSU: 30 YILDIR DİNMEYEN ACI
 
Halepçe Katliamının Kürtler açısından 30 yıldır dinmeyen acı olduğunu vurgulayan Diyarbakır Barosu yaptığı açıklamada, Baas Rejmi'nin Halepçe'de yaptığı katliam ve işlediği insanlık suçu hafızalardan hiçbir zaman silinmeyeceğini vurgulayarak, "İnsanlık tarihine lanetlenmesi gereken bir utanç vakası olarak geçen Halepçe Katliamını unutmadığımızı, unutmayacağımızı, insanlık hafızasından silinmemesi ve yeni utanç vakalarının yaşanmaması için Diyarbakır Barosu olarak üstümüze düşeni yapacağımızı tüm kamuoyuyla paylaşırız" diye belirtildi.
 
İHD İSTANBUL ŞUBESİ: TARİHE YENİ UTANÇ SAYFALARI EKLENMESİN
 
İHD İstanbul Şubesi, Beyazıt ve Halepçe katliamlarını kınayan yazılı bir açıklama yayınladı. Efrin'in bombalanmasının da hatırlatıldığı açıklamada şöyle denildi: "Efrin'de asker sivil ayırmadan ölüm kusan savaş makineleri, savaş ve kirli yöntemlerinin hepimiz için yakın bir tehlike olduğunu gösteriyor. İnsan hakları savunucuları olarak, 'Halepçe'ler olmasın', insanlık tarihine yeni utanç sayfalarının eklenmesine izin vermeyelim diyerek, savaşlara, katliamlara karşı tüm insanları mücadeleye çağırıyoruz."
 
Açıklamada, 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde ülkücüler tarafından düzenlenen bombalı ve silahlı saldırı sonucu, üniversite öğrencileri Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt'un katledildiği de hatırlatılarak, "Bizler, saldırıda yaşamını kaybedenleri saygıyla anarken, 16 Mart katliamını bir kez daha kınıyor, katliamın sorumluları ve bu sorumluları cezalandırmayıp davanın zamanaşımından düşmesine neden olarak, devlet adına bir utanç kaynağı ve toplum vicdanında derin bir yara açılmasına neden olanlar hakkında işlem yapılması için devleti göreve ve hesap vermeye çağırıyoruz. Sorumlular hesap verene kadar katillerin peşindeyiz" denildi.