20 Eylül 2024 Cuma

Hêvî Sarya: Demokratik kadın hareketi kadın devrimi programıyla birleşmeli

KBDH bileşenlerinden MLKP/KKÖ komutanlarından Hêvî Sarya, 25 Kasım dolayısıyla demokratik kadın hareketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hêvî Sarya, kadın devrimi programıyla birleşmeyen bir demokratik kadın mücadelesinin erkek egemenliğini yıkamayacağını vurguladı.

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) bileşenlerin Marksist Leninist Komünist Parti/Komünist Kadın Örgütü (MLKP/KKÖ) komutanlarından Hêvî Sarya, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve bir yıllık süre içerisinde yürütülen mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AKP-MHP faşist iktidarının bir yıllık siyasetinde Türk burjuva cumhuriyetinin geleneksel kodlarına uygun bir politika uyguladığına dikkat çeken Sarya, "Despotizm, saldırganlık, şiddet, cins kırımı alabildiğince yoğun yaşandı. Kadın özgürlük mücadelemizin öncü mevzisi olan Rojava kadın devrimini kuşatma ve boğmaya yönelik stratejisini uygulamaya devam etti. Bu bir yıllık süre içerisinde iki defa çok kapsamlı hava saldırıları gerçekleştirdi. Özgür kadının gerilla mevzilerine yönelik yoğun bir işgal saldırısı gerçekleştirdi. Rojava kadın devrimini kuşatma ve boğma stratejisi ile Başur Kürdistan'daki özgür kadının mevzilerine, özgürleştirilmiş alanlara yönelik saldırısı, kadın devrimimizi ve bu mücadeleyi geriletmeye dönük bir stratejinin önemli bir sacayağıydı. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da gerçekleştirdiği soykırım operasyonları, siyasi ve toplumsal mücadeleyi geriletme, kazanılmış mevzileri gasp etme temelli politikaları alabildiğince yaygındı. AKP-MHP iktidarı geride kalan süreçte 100. yılını dolduran Türk burjuva cumhuriyetinin bütün iktidar alanlarını korumaya dönük bir siyaset izledi. Programı ve stratejisi aslında bugün mevcut olan soykırım cumhuriyetini ya da kadın kırımı cumhuriyetini korumaktır" dedi.

'İKTİDARI EN ÇOK CİNS MÜCADELESİ ZORLUYOR'
2015 yılından bugüne AKP-MHP iktidarını en fazla zorlayanın cins özgürlük mücadelesi olduğuna işaret eden Sarya, OHAL koşullarına biat etmeyen, sokakları terk etmeyen kadın iradesine dikkat çekti. CHP'nin erkek egemen düzeni kalıcılaştırma politikalarının iktidarın politikalarıyla örtüştüğünü söyleyen Sarya; 8 Mart, 25 Kasım eylemlerinde kadınlara, Onur haftasında LGBTİ+'lara yönelik iktidarın azgın saldırılarını hatırlattı. Seçim sürecinde yapılan "kutsal aile" propagandasını anımsatan Sarya; faşist, heteroseksist, sömürgeci, soykırımcı, erkek egemen, işçi düşmanı, savaştan yana politikaların halkta oluşturduğu tepkilere işaret etti.

Hêvî Sarya, şöye konuştu: "Kadın devrimimizin ön mevzileri diye tarif edebileceğimiz özgür gerilla mevzilerimizi kararlıca savunduk. Rojava kadın devrimimizi kararlıca savunduk. Türkiye ve Kuzey Kürdistan sokaklarını, alanlarını kararlıca savunduk. Kadınlara ait olan kurum ve kuruluşları tüm mevzileri kararlıca savunduk. 25 Kasım 2022 militanca geçti. Kadınlar başta Taksim olmak üzere bulunduğu tüm kentlerde alanlara çıktı. Polis barikatlarına direndi. Özellikle yaşanan depremle birlikte güçlü bir kadın dayanışmasının açığa çıktığını belirtebiliriz. Deprem karşısında öfkesini AKP-MHP iktidarına, kapitalizme yönelten bir kadın hareketi söz konusu oldu. Dayanışmayla sokağı, dayanışmayla eylemi birleştirme çabası ön plana çıktı. Seçim döneminde AKP ve MHP'nin kadın ve LGBTİ+ düşmanı propagandası karşısında kadın özgürlüğünü, LGBTİ+ haklarını savunan bir demokratik kadın hareketi ve LGBTİ+ hareketi söz konusuydu. Onur haftasında tüm homofobik, heteroseksist ve faşist saldırılara rağmen kadın hareketi ve LGBTİ+ hareketi alanlara çıktı. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında işkencelere, gözaltılara, tutuklamalara karşı direnen, yılmayan bir cins özgürlük mücadelesi mevcut. Rojhilat halk ayaklanması ve kadın ayaklanmasını Türkiye ve Kürdistan'daki kadın özgürlük mücadelemiz değişik tipte eylemlerle karşıladı ve kadın dayanışmasını büyütmeye çalıştı. Rojhilat kadın ayaklanması, Türkiye ve Kürdistan mücadelemize, tüm dünya kadın hareketlerine ilham oldu. Bugün de Rojhilat'daki gelişen ayaklanmayı Türkiye ve Kürdistan'a, Ortadoğu'ya ve dünyaya yayma görüş açısıyla, birleşik devrim stratejisiyle hareket eden, enternasyonal kadın mücadelesini yükseltme görüş açısıyla kendini ortaya koyan bir mücadele söz konusudur. Dünyada kapitalizme, emperyalizme, emek sömürüsüne, kadın bedeninin metalaştırılmasına ve kadına yönelik erkek egemen tüm gerici politikalara karşı dünya genelinde kadın grevleri, boykotlar, direnişler, kitlesel mitingler oldu. Kadın devriminin dinamikleri her geçen gün daha fazla gelişmekte, kadın yoldaşlığı gelişmekte, kadın mücadelesini daha ileriye sıçratma, mücadelede daha ileri kazanımlar elde etme iddiasıyla mücadele gelişmekte. Mevcut kadın özgürlük mücadelesinin gelişme dinamikleri umut vaat ediyor. Mücadelemiz bugün kapitalizmin ve erkek egemen ataerkil düzenin yaşadığı krizi derinleştiren bir yerde duruyor."

'ERKEK EGEMENLİĞİNİ GERİLETMEYİ DEĞİL YIKMAYI HEDEFLİYORUZ'
Erkek egemenliğini gerileten demokratik kadın mücadelesinin kadın devrimi programıyla buluşamaması durumunda erkek egemenliğini yıkamayacağını vurgulayan Sarya, cins özgürlüğünün devrim koşullarında sağlanacağını söyledi. Sarya, "Erkek cinsinin ezilen kadın cinsiyle eşitliği, cins özgürlüğü, kadın cinsinin ve LGBTİ+'ların cins özgürlüğü ancak sosyalizm ve bununla birleşen bir kadın devrimiyle mümkün olabilir. Dolayısıyla erkek egemenliğini geriletmeyi değil erkek egemenliğini yıkmayı temel strateji olarak önümüze koyuyoruz. Reformlar değil devrim için savaşıyoruz. Reformları ancak ve ancak devrimin zaferine kilitlenen bir görüş açısıyla ilişkilenerek bir yere koyabiliriz" diye ekledi.

'DEVRİMCİ ÖZSAVUNMA KRİTİK ROL OYNUYOR'
Devrimin şiddetin, kadınların devrimci özsavunmasının, silahlı mücadelesinin kritik bir rol oynadığının altını çizen Sarya, "Tam da bu temelde Kadınların Birleşik Devrim Hareketi, bir politik askeri savaş örgütü olarak Türkiye-Kürdistan kadınlarının birleştiği bir zemindir. Geride kalan bir yıllık süre içerisinde kadına yönelik şiddet karşısında KBDH milis ve gerilla eylemleriyle, militan farklı eylem biçimleriyle cevap vermeye çalışmıştır" diye konuştu.

Birinci emperyalist paylaşım savaşına, ezilenlerin ve kadınların cevabının büyük Ekim Devrimi olduğunu, ikinci emperyalist paylaşım savaşında devrim mevzilerinin savunulduğunu kaydeden Sarya, ikinci emperyalist paylaşım savaşı sonrası Latin Amerika, Asya ülkelerinde halk ayaklanmaları ve devrimleri yaşandığını hatırlattı. 21. yüzyılda dünya dengelerindeki yaşanan değişimlere, devrimlere, dönüşme potansiyeline işaret eden Hêvî Sarya, ekonomik ve siyasi krizler karşısında halka ve kadınlara doğru öncülük ve önderlik edildiğinde gelişerek ayaklanmaların devrime evriltebileceğine dikkat çekti.

Rojava kadın devrimini örnek veren Sarya, bu devrimi Türkiye, Kürdistan ve tüm Ortadoğu'ya yayma görevine işaret etti. 21. yüzyılın kadın devrimi ile birleşen bir sosyalizm mücadelesiyle taçlanması konusunda MLKP/Komünist Kadın Örgütü olarak üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini vurgulayan Hêvî Sarya, "MLKP/Komünist Kadın Örgütü olarak söz ve eylem tutarlılığını kendimize rehber edindiğimizi, kadın ayaklanmalarına, silahlı halk ayaklanmasına dayalı bir stratejiyi günlük taktik politikaya uygulamada büyük bir yoğunlaşma ve derinleşme sergilemeyi esas edindiğimizi belirtebiliriz" dedi.

'DEVRİMİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ'
MLKP/KKÖ komutanlarından Sarya sözlerini şöyle tamamladı: "Kadınların Birleşik Devrim Hareketi'ni güçlendirmek ve aynı zamanda sosyalizmi, kadın devrimini daha fazla büyütmek, rejim krizini daha fazla derinleştirerek sömürgeci, faşist diktatörlüğün, erkek egemen ataerkil Türk burjuva cumhuriyetinin yenilgisini hazırlamak ve bunu zaferle taçlandırmak için üzerimize düşen tüm görevleri yerine getirme sözümüzü bir kez daha burada yeniliyoruz. Yaşasın kadın devrimimiz. Yaşasın sosyalizm. Yaşasın KBDH!"