6 Ekim 2024 Pazar

Günay: Halk pandemide açlık ve ölüm ikilemine sürükleniyor

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Sözcüsü Günay, halkların pandemide ölüm ve açlık ikilemine sürüklendiğini kaydetti. Öcalan üzerinde uygulanan tecride dikkat çeken Günay, "Türkiye demokrasi güçleri bu düşmanca politikayı ve tecridi kabul etmiyor ve etmediğini her koşulda gösterecektir" ifadelerini kullandı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi'nde gündee ilişkin değerlendirmelerde bulundu. IMF gibi kuruluşların raporunun açlık, yoksulluk ve işsizliğin can alıcı olarak varlığını sürdürdüğünü ortaya koyduğunu kaydeden Günay, pandemi koşullarında halkın ölüm ile açlık arasında ikilime sürüklendiğini dile getirdi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik ağır tecride dikkat çeken Günay, yetkililerin gayri ciddi davrandığını kaydetti ve tepki gösterdi. Günay, "Türkiye'de demokrasi, hukuk, insan hak ve özgürlükleri büyük bir saldırı altında. Sendikaların, ilgili çevrelerin, meslek örgütlerinin ve bizlerin yıllardır işaret ettiği hakikat artık uluslararası kurumlar tarafından da raporlanıyor" dedi. 

Günay, "Kürt meselesi dış güçlerin karıştırdığı bir sorun değil, kendi içinde çözüm iradesi oluşturulmadıkça dış güçlere bağımlılığı artıran bir Türkiye meselesidir. Özetle bu toprakların yerleşik halklarından olan Kürtlerin demokrasi ve özgürlük talepleri, yine bu toprakların halklarının demokratik iradesiyle en sağlıklı çözümünü bulacaktır; buna inancımız tamdır. Partimizin varlık gerekçelerinden birisi de budur. Aklıselim ve Türkiye halklarının çıkarını düşünen her siyaset, bu gerçekçi zeminde ortaklaşmak zorundadır. Bu yönüyle Kürt meselesi, partiler üstü bir meseledir ve partilerin dar ve güncel oy çıkarlarına kurban edilmeyecek kadar hayatidir. Kürt meselesini çözememiş bir Türkiye nefes alamaz bir Türkiye'dir" dedi. 

Günay, "Biz HDP olarak İmralı tecridine başta olmak üzere dayatılan hiçbir sıradan yaklaşımı, ciddiyetsizliği asla kabul etmiyoruz. Muhalefetin görevi sorunlara alışmak, normal karşılamak değil çözmektir. Biz, topluma açlık ve sefalet, kendilerine saraylar saltanatlar reva gören yaklaşımı, buna örtü yaptıkları savaş siyasetlerine alışmayacağız. Bize dayatılan bütün toplumsal sorunları aşmaya gücümüz var. İlgili herkesi de bu ciddiyetle meselelere yaklaşmaya; tüm demokrasi güçlerini ve yurttaşları her türden tekçiliği, milliyetçiliği ve eşitsizliği reddeden bir üçüncü yol direnişi ve inşasını önüne koyan bir toplumsal siyasal mücadelede buluşmaya çağırıyoruz. Kürt halkı ve vicdan sahibi Türkiye demokrasi güçleri bu düşmanca politikayı ve tecridi kabul etmiyor ve etmediğini her koşulda gösterecektir" ifadelerini kullandı.