4 Ekim 2024 Cuma

Günay: Gökhan Güneş'i kaçıran 'görünmeyenler' kim

HDP Sözcüsü Günay, Partisinin Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Gökhan Güneş'in kendilerini "görünmeyenler" diye tanımlayan devlet güçleri tarafından İstanbul'da kaçırılarak 6 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını hatırlatan Günay, Güneş'i kaçıran, işkence yapan, ajanlık dayatan kişileri 'çete' olarak nitelendirdi, cezalandırılmalarını istedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, haftalık basın toplantısında, İstanbul'da kaçırılan Gökhan Güneş'i gündeme getirdi, İçişleri Bakanlığı'na 'görünmeyenler' kimdir diye sordu.

Açlık grevleri, gençlere ve kadınlara yönelik saldırılarla, Esenyurt ilçe binalarının gece yarısı basılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Günay, ezilenlerin adalet arayışına dikkat çekti.

GÖRÜNMEYENLER KİMLER
Gökhan Güneş'in kendilerini "görünmeyenler" diye tanımlayan devlet güçleri tarafından İstanbul'da kaçırılarak 6 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını hatırlatan Günay, "Buradan Hükümete ve İçişleri Bakanlığı'na soruyoruz bu 'görünmeyenler' kim, kimlere bağlı? Onları görünmez kılan kimler ve hangi güçler? Gündüz ortası kamera kayıtları olmasına rağmen bu çeteler yer yarıldı da içine mi girdi? Her konuya ilişkin sabah akşam algı operasyonları yapan sizler neden bu olay karşısında dut yemiş bülbül gibi suskunsunuz. Hükümeti derhal bu soruları yanıtlamaya çağırıyoruz. Gökhan Güneş'i kaçırarak işkenceye maruz bırakan, ajanlık dayatan bu çeteler hakkında etkin bir soruşturma yürütülmeli, failler açığa çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır" diye konuştu.

AKP GENÇLİĞİN CESARETİNDEN, ISRARINDAN KORKUYOR
HDP Gençlik Meclisi üyelerine yönelik gözaltı saldırısına değinen Günay, "Aralarında MYK ve PM üyemiz Sevim Akdağ'ın da bulunduğu 8 arkadaşımız şuan gözaltında. Gençlik Meclisimize dönük kaçırma, ajanlık dayatması, işkence ve tehdit rutin bir hal aldı. Çünkü dediğimiz gibi, AKP gençlikten, gençliğin direngen cesaretinden, iradesinden ve ısrarından korkuyor, tüm faşist yönetimler gibi AKP de, gençliğin faşizme karşı mücadelenin öncüsü olduğunu biliyor ve bu  onları korkutuyor" dedi.

'AYŞE GÖKKAN SERBEST BIRAKILSIN'
AKP-MHP iktidarına, gençleri ve kadınları hedef almaktan vazgeçme çağrısında bulunan HDP Sözcüsü Ebru Günay, TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında çıkarılan tutuklama kararına tepki gösterdi. Günay şunları söyledi: "Ayşe Gökkan siyasi faaliyetlerinden, kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğünden dolayı şimdiye kadar hakkında 200 soruşturma açılmış, 83 defa keyfi şekilde gözaltına alınmış ve yıllarca cezaevinde kaldı. Fakat kadın özgürlük mücadelesinden asla geri adım atmamıştır. Gençlik Meclisi üyelerimizi ve kadın mücadelesi yürüten TJA aktivistleri Zeynep Ölbeci ve Ayşe Gökkan'ı derhal serbest bırakın."

ADALET ARAYIŞI
Açlık grevlerine de değinen Günay, siyasi tutsakların PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, hapishanelerdeki devlet şiddeti ve hak gasplarına ilişkin 20 Kasım günü başlattığı açlık grevinin 64. gününde olduğunu hatırlattı. Günay, açlık grevlerini izlemek için kurdukları komisyonun çalışmalarına devam ettiğini söyledi, "Süreci takip ediyoruz. Bu talepler meşru ve demokratik taleplerdir. Tutsakların taleplerinin kabul edilmesi için mücadeleyi biz de yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

'ESENYURT BİNAMIZI BASMAK TECRİTTE ISRARDIR'
Günay, partilerinin İstanbul Esenyurt'ta bulunan ilçe binalarına yönelik gece yarısı kapısı kırılarak yapılan polis baskınını provokasyon olarak nitelendirdi. AKP'nin, siyaseten HDP karşısında tökezlediğini, İstanbul'u ve İstanbul'un en büyük ilçesi Esenyurt'u HDP'nin seçim stratejisi sebebiyle kaybettiğini söyleyen HDP Sözcüsü Günay, "Neymiş efendim ilçe binamızda Öcalan'ın fotoğrafları asılıymış! Bu, tutsakların 'tecridi bitirin, Öcalan çözüm için devreye girsin' talebine karşılık 'Biz hukuksuzlukta, tecritte ısrar edeceğiz' mesajıdır" diye konuştu.

Günay, milyonlarca insan tarafından verilen 'Öcalan irademdir' dilekçelerini hatırlatarak, "Ortada bir suç varsa Öcalan'ın fotoğrafları değil ilçe binamızın korsanca basılmasıdır" diye belirtti. HDP'nin dün de bugün de aynı şeyi söylediğini hatırlatan Günay, "Biz dün de 'barışın temel aktörlerinden biri de Sayın Öcalan'dır' diyorduk bugün de diyoruz. Dün Öcalan ile müzakere yürütüp bugün kendisini kriminalize etmeye çalışan tekçi rejim gidecek ve tekrar toplumsal barış, Kürt meselesinin demokratik çözümü mümkün olacaktır" dedi.

'PARTİMİZİ KRİMİNALİZE ETME ÇABANIZ BEYHUDE'
AKP-MHP iktidarının HDP'yi kriminalize etme çabalarının beyhude olduğuna dikkat çeken HDP Sözcüsü Ebru Günay şunları söyledi: "Halklarımız bu yalanlara inanmıyor. Aksine sizin bu hukuksuzluklarınıza daha çok öfkeleniyor. Biz bu baskılara asla boyun eğmeyeceğiz. Partimiz, halkımız nasıl ki her seferinde size gereken cevabı verdiyse bu faşizan politikalarınıza da bir kez daha güçlü ve gereken cevabı verecektir."

İktidarın, kamu bankalarını arpalığa dönüştürdüğünü, yandaşa sınırsız kredi olanakları sunarken, çiftçilerin malına mülküne haciz konulduğunu söyleyen Günay, bunun son örneğinin Ziraat Bankası'nda yaşanan skandallarda görüldüğünü kaydetti.

Ziraat Bankasının patronlara verdiği kredinin peşine düşmezken, çiftçinin peşine düşerek haciz uyguladığına dikkat çeken Günay, "Çiftçi 100 kuruşa ürettiği malı 90 kuruşa satıyor. Üzerine bir de ödeyemediği kredi için malına, mülküne haciz koyuyorsunuz! Çiftçinin aldığı üç kuruş krediyi ertelemek çok mu zor? Cengiz'in, Limak'ın vergi borçlarını bir gecede silebiliyorsunuz da gariban çiftçinin kredisini ertelemek çok mu zor" diye sordu.