Gülistan Doku 3 yıl kayıp: Kızım öldüyse kemiklerini verin
Gülistan Kürdistan'da yürütülen kirli ve özel savaş politikalarından cesaret alan bir erkek tarafından kaybedildi/katledildi, O'nu arayanlara açıkça "akıbetini sormayın" dendi, yetkililer aileyi oyaladı, yargı faili korudu. Üç yıldır yaşanan hukuksuzluğu da haksızlığı da anne Bedriye Doku'nun şu sözleri özetliyor: "Ben artık insanlardan adalet aramaktan umudumu kestim."
"Eğer kızım öldüyse bana kemiklerini verin..."
Böyle sesleniyor anne Bedriye Doku, üç yıldır kızı için yürüttüğü adalet mücadelesinde sesini duymayanlara. Gülistan Doku tam üç yıldır kayıp, kameralarla dolu, "güvenlik" adı altında asker ve polis yığınağı yapılan, en küçük hak talebi için sokağa çıkanların anında gözaltına alındığı küçücük kentte genç bir kadın üç yıldır bulunmadı. Daha doğrusu bulunmak istenmedi.
Kürdistan'da yürütülen kirli ve özel savaş politikalarından güç alan Zaynal Abarakov Gülistan'ı kaybetti/katletti. Gülistan'ın akıbetini soran genç kadınlar, "sonunuz onun gibi olur" denilerek asker ve polis tarafından tehdit edildi, Munzur Üniversitesi'nde eylem yapan sıra arkadaşları hakkında soruşturma başlatıldı, kentte düzenlenen eylemlere polis saldırdı.
Gülistan'ın son görüştüğü kişi Zaynal Abarakov'un polis olan üvey babası Engin Yücel'in "intihar etmiştir" demesi nedeniyle "intihar etti" algısı yaratılmak istendi. Bu nedenle Gülistan ilk bir yıl karada aranmadı. Gülistan'ın suda aranacağı söylendi ancak Uzunçayır Baraj Gölü'nün suyu çekilmedi. Aygül Doku, "Bu barajdan kimlerin cansız bedeni çıktı. Herkes bulundu da kardeşim bu barajda bulunmadı" diyerek kendilerinin oyalandığını defalarca dile getirdi.
2020 Temmuz ayında Ulusal Kriminal Büronun suda yüksekten düşmeye bağlı bir hareketlilik olmadığını tespit etmesi üzerine barajda arama sona erdi.
Kanuna göre bir kişiden 48 haber alınamıyorsa, "ölüm" üzerinden gerekli işlemler yürütülür. Ancak Gülistan'ın kaybedilmesine ilişkin ne yürütülen soruşturma ne de açılan dosya ölüm üzerinden olmadı. Bu nedenle Gülistan'ın zorla bindirildiği araçtan yeterli DNA örnekleri alınmadı, baş şüpheli Abarakov'un ifadesi ayak üstü alındığı gibi, evindeki arama da gelişi güzel yapıldı. Soruşturma sürecinde Abarakov'un telefonları dinlendi ancak soruşturmayı aydınlatacak çözümler yapılmadı. Örneğin, Abarakov'un "mama" isimli biriyle yaptığı telefon görüşmesinde dosyanın içeriğine hakim olduğunu, telefonu kapatıp kaçacağını belirtmesine rağmen polis, "mama, annesidir çözümünü yapamayız" dedi.
Abarakov'u korumak için yalan beyanlar veren üvey babası Engin Yücel de bu süreçte dosyaya ait gizli bilgileri basınla paylaştı, "iftira atılıyor" algısı yaratmaya çalıştı. Kamuoyunun tepkisi ve baskısı sonucu Yücel polislik görevinden alındı. Fakat bu süreçte delilleri karartmak için evden taşındı. Buna engel olmaya çalışan Aygül Doku hakkında, yaşanan arbedede Yücel'in elektrik süpürgesini kırdığı için dava açıldı.
Abarakov, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçuyla yargılandığı dava kapsamında, 15 günde bir imza atma şartı ve yurt dışına çıkış yasağı verilerek serbest bırakıldı. Ekim ayında Gülistan'ın avukatı Ali Çimen'in aktarımına göre Abarakov hiç imza atmadı, Alanya Emniyeti "adresini bulamadığı" ve "telefonlarına ulaşamadığı" için tebliğ yapamadı!
Kızlarının akıbetini sormak için gerek oturma eylemi gerekse açıklama yapan Doku ailesine defalarca polis saldırdı. Adalet Bakanlığı önünde Şubat 2022'de bir muhatap bulmak için eylem yapmak isteyen aile polis tarafından darp edildi. Son olarak Dersim'de adliye önünde Adalet Nöbeti tutan ailenin feryatları duyulmadı, görülmedi...
Gülistan Kürdistan'da yürütülen kirli ve özel savaş politikalarından cesaret alan bir erkek tarafından kaybedildi/katledildi, O'nu arayanlara açıkçası "akıbetini sormayın" dendi, yetkililer aileyi oyaladı, yargı faili korudu. Üç yıldır yaşanan hukuksuzluğu da haksızlığı da anne Bedriye Doku'nun şu sözleri özetliyor: "Ben artık insanlardan adalet aramaktan umudumu kestim."