26 Kasım 2024 Salı

Görgün: Sarı sendikalar iş cinayetine ortak oldu

41 madencinin katledilmesinde sarı sendikaların rolüne işaret eden Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, sendikaların iş kazasına neden olabilecek koşulları tespit ettiğinde üretimi durdurma hakkı olduğunu hatırlattı. Bunu yapmayan Türk-İş ve GMİS başkanlarının katliamın üstünü örtme çabasına girdiğini kaydeden Görgün, "Buna kader deyip, biraz para, biraz korkuyla kapatmaya çalışıyorlar. Bu en hafifinden cinayete ortak olmaktır" dedi.

Maden işçilerine yönelik katliamın ardından Amasra'da örgütlü Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve bağlı olduğu Türk-İş yöneticilerinin tutumunu DİSK'e bağlı Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün ile konuştuk.

Amasra'da 41 işçinin katledildiği madenin Türkiye Taşkömürü Kurumu'na ait olduğunu hatırlatan Görgün, özelleştirme, personel azlığı, işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinin alınmamasının bu katliamlara yol açtığını söyledi. "Sayıştay raporu da bunu açık bir şekilde gösteriyor" diyen Görgün, iş cinayetlerinin Türkiye'de ihmaller sonucu yaşandığına işaret etti.

SENDİKALARIN DA SORUMLULUĞU VAR
İş cinayetlerinde sadece patronlar, Çalışma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın değil aynı zamanda sendikaların da sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Görgün, sarı sendikaların işçilerin güvenliğini umursamadığını söyledi. Amasra'daki madende Türk-İş'e bağlı Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) örgütlü olduğunu hatırlatan Görgün, kazanın hemen akşamında sarı sendikanın başkanının Soma'da olduğu gibi patlamanın trafodan kaynaklandığını söyleyerek gerçekleri gizlemeye çalıştığına dikkat çekti.

'SENDİKA RİSK TESPİT EDİNCE ÜRETİMİ DURDURMALIYDI'
Sarı sendikanın işçilere baskı yaptığını, "kan parası"yla susturmaya çalıştığını vurgulayan Görgün, "Çocuklarını kaybeden aileler konuşuyor. Evladım '10-15 gün önce gaz var öldürecek bizi' dedi. Önlemler alındı deniliyor. Sendikalar gerçekten sendika olsaydı, sadece toplu sözleşme yapmak değil, birinci önceliği işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerini kontrol etmek olurdu" diye konuştu. Sendikaların maden sahalarında risk tespit edildiğinde üretimi durdurma ve işçiyi maden sahasına sokmama hakkı olduğunu hatırlatan Görgün, sarı sendikanın bunu yapmayarak işçilerin ölümüne neden olduğunu söyledi.

Görgün, "Bunun yerine kusurları örten çalışma yapıyorlar. Konfederasyon öncesinde yapmadıklarını sonrasında yapabilirdi. Şu şu eksikler var demeliydi. Tam tersine işçilerin ve ailelerini parayla susturmaya çalıştılar" dedi. Dev Maden-Sen Genel Başkanı Görgün, sarı sendikaları, kazalardan sonra açılan davalarla ilgilenmedikleri için de eleştirdi.

'CİNAYETE ORTAK OLDULAR'
GMİS Başkanı Hakan Yeşil'in "Bunu provokatif eylemlere çevirmenin anlamı yok" sözleriyle işçileri tehdit ettiğini hatırlatan Görgün şunları söyledi: "İşçileri sattığını ortaya koyan bir cümle. Ne demek provokasyon, asıl büyük provokasyon 41 işçinin öldürülmesine sesini çıkarmamak, toplumun unutması için çaba sarfetmektir. Bundan daha büyük suç görmüyorum. Buna kader deyip, biraz para, biraz korkuyla kapatmaya çalışıyorlar. Bu en hafifinden cinayete ortak olmaktır."

Sayıştay raporunun ortaya çıkmasının ardından Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan yapılan açıklamaya sarı sendikanın sahip çıktığını kaydeden Görgün, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve GMİS Başkanı Hakan Yeşil'in açıklamalarını işçilerin sömürülmesi ve haklarının gasp edilmesi sürecinin yandaşı olduklarını gösteren demeçler şeklinde nitelendirdi.

'DAVAYI TAKİP ETMEK BOYNUMUZUN BORCU'
Adı sendika olan ama patron örgütü, işçi düşmanı kurumlara dönüşen sarı sendikalara işçilerin üye olmaması çağrısı yapan Görgün, emekten yanayım diyen kurum ve bireylere işçilerin katledilmesine ilişkin açılacak davayı takip etme çağrısında bulundu. Görgün, "Bu davaların savsaklanmasına, cezasızlıkla sonuçlanmasına izin vermemeliyiz. Biz bu çabayı sarf edeceğiz. Bütün bu sömürü çarklarına destek veren sendika, sendikacılarla mücadele etmek boynumuzun borcudur. Bu iş cinayetleriyle ilgili davaları iyi takip etmek, davalardan adalete uygun kararlar çıkmasını sağlamak bizim de boynumuzun borcu" dedi.