Genel-İş'ten Bakanlığa İBB tepkisi: Bakanlık toplu sözleşme düzenini dinamitlemiştir
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yetki tespitinin, uygulamalara aykırı bir şekilde Belediye-İş yerine Hizmet-İş'e verilmesine tepki gösteren DİSK'e bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, "Bakanlık toplu sözleşme düzenini dinamitlemiştir" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yetki tespitinin, uygulamalara aykırı olarak Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası yerine Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş Sendikası'na verilmesine DİSK'e bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan tepki gösterdi. Çalışkan, "Bakanlık toplu sözleşme düzenini dinamitlemiştir" dedi.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Çalışkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çok çeşitli bağlı kuruluş ve şirket ve işletmeden oluşan yerel kamu idaresi olduğunu hatırlattı. Bugüne kadar her bağlı kuruluş ve şirket için ayrı ayrı olmak üzere sendikalar çoğunluk tespiti istemiyle başvurduğunu ifade eden Çalışkan, "Bakanlık çoğunluk tespitini takiben çoğunluk sendikasını her işyerinde yine ayrı ayrı olmak üzere toplu sözleşme yapması için yetkilendirmiştir" diye kaydetti.
Çalışkan, "Hal böyleyken İstanbul Büyükşehir Belediye yönetiminin çift seçim sonucu el değiştirmesiyle yerel yönetimlerin kaderi değişmiş; işçi iradesine konulan iktidar ipoteği de sarsılmaya başlamıştır. İktidarın elinden giden belediyelerde belediye başkanları işçilerin sendika seçme özgürlüğüne saygı göstermeye başlamış ve sendikal hayat yeniden ve doğru bir biçimde biçimlenmeye başlamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 11 ay öncesinden başlayan çoğunluk tespiti ve yetki süreci Bakanlığın Belediye'yi tek bir işletme kabul ederek Hizmet-İş Sendikasını yetkilendirmesiyle yeni ve çok sorunlu bir aşamaya taşınmıştır. Ayrı ayrı işyerlerinin söz konusu olduğu ve daha önce defalarca ayrı ayrı çoğunluk tespiti ve yetkilendirmenin yapıldığı işyerlerinde şimdi yetkilendirme siyasi bir karar olarak tek bir işletme hesabıyla yapılmış ve sendikal haklar katledilmiştir" diye belirtti.
Yetkilendirmenin siyasi bir karar olduğu ve Cumhurbaşkanlığı Yönetimi altındaki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın hukuk dışı bir tasarrufu olduğunu vurgulayan Çalaşkan, bu uygulamanın hedefinin ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde kurulan çarpık sendikal düzenin sürmesi olduğunun altını çizdi.
Çalışkan açıklamasında şu talepleri sıraladı:
■ Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı bu kararı derhal gözden geçirmelidir; çünkü bu karar sendikal hakların ayrılmazı olan toplu sözleşme hakkının açıkça ihlal edilmesi ve yine sendikal hakların ayrılmazı olan sendika seçme özgürlüğünün ortadan kaldırılmasıdır.
■ İstanbul Büyükşehir Belediye işvereni, bir kamu idaresi olması sıfatıyla Bakanlık yetkilendirmesinin gelenekleri bir tarafa atan gayri meşru ve hukuk dışı siyasi bir karar olduğunu bilerek hak edilmemiş ve sadece siyasi buyurganlık ürünü olan bu yetki kararına karşı tavır almalıdır.
■ DİSK/Genel-İş olarak Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından siyasi değerlendirme sonucu verilen bu yetkiye itiraz edeceğiz. Yetki itirazının daha önce bu belediyede yaşandığını ve iki sendikanın yetki çekişmesi nedeniyle işçilerin yıllarca toplu sözleşme haklarından yoksun çalışmak zorunda bırakıldığını elbette biliyoruz. Ancak bu kanunsuzluğun yaygınlaşmasını ve sürmesini de doğru bulmuyoruz. Bakanlık toplu sözleşme düzenini bu kararıyla bir kaosun içine atmıştır, buna yargının dur diyeceğini umuyoruz.