Genel-İş: Halkla temas eden üyelerimiz daha fazla Covid-19'a yakalandı
Pandemi sürecine ilişkin 3. Durum Araştırma Raporunu yayınlayan Genel-İş Sendikası, Covid-19'a yakalanan 320 üyelerinden 161'inin halkla teması en fazla olan temizlik işçisi olduğuna dikkat çekti.
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası, Covid-19 pandemisi sürecinde hazırladığı 3. Durum Araştırması Raporunu yayınladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, 44 şubeden 31'inde, üyelerinin Covid-19 virüsüne yakalandığı belirtildi.
Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu işyerlerinde 27-29 Mayıs tarihleri arasında uygulanan ankete göre Covid-19 tanısı konulan sendika üyesinin %80'i belediye şirketleri çalışanı, %8'i hastane işçisi, %4,5'i kadrolu belediye işçisi, %4,2'si konut işçisi ve % 3,2'si de üniversite işçisi.
"Üye oranımızla hastalığa yakalanan işçi oranı kıyaslandığında, salgın sürecinde en tehlikeli işyerlerimizin hastaneler olduğu görülmektedir" denilen rapora göre, 18 kadrolu belediye işçisi, 302 belediye şirket işçisi, 31 hastane işçisi, 15 konut işçisi ve 12 üniversite işçisine Covid-19 tanısı konuldu. Covid-19 tanısı konulan 302 belediye şirket işçisinin 161'inin temizlik işçileri olması da dikkat çekti.
"Belediyede Covid-19 vakası konulan üyelerimiz yarısı temizlik biriminde çalışmaktadır" bilgisine yer verilen raporda, "Belediyelerde özellikle halkla temasın yüksek olduğu, yakın çalışmanın olduğu, iş yükünün arttığı ve önlemlerin yetersiz olduğu birimler, en çok Covid-19 tanısının konulduğu birimler olmuştur. Covid-19 vakaları en çok temizlik, park-bahçeler, toplu taşıma ve fen işleri birimlerinde görülmüştür" denildi.
Hastalık belirtisi gösteren işçilerin derhal muayene edilmesi ve test uygulanması, çalışma saatlerinin kısaltılması ve dönüşümlü çalışma uygulanması, işyerlerinde ücretsiz izin ve yıllık izin kullandırma dayatması yapılmaması, ücretsiz-uygun kişisel koruyucu ekipman sağlanması gibi olumlu uygulamalar olduğunu belirten Genel-İş Sendikası, yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak da şu gündemleri raporlaştırdı:
-İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında sendika temsilcilerinin söz ve karar sahibi olmaması
-İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında salgına yönelik kararlar alınmaması ya da uygulanmaması
-Salgın sürecine özgü "Acil Durum Planı" yapılmamış olması
-Çalışma ortamının sosyal mesafe kuralına uygun olmaması
ÜCRETLERİN VE MESAİLERİN GEÇ ÖDENMESİNE SON VERİLSİN
Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, taleplerini şöyle sıraladı:
-Testlerin ücretsiz ve yaygın biçimde yapılması,
-Çalışma ortamının salgın mesafe kuralına uygun biçimde organizasyonu ve düzenli dezenfeksiyonu,
-Yapılan işe uygun ve yeterli kişisel koruyucu ekipmanın düzenli olarak sağlanması,
-Mesai saatlerinin salgın koşullarına göre kısaltılması, dönüşümlü ve uzaktan çalışma yapılması,
-Ücretli ve idari izinli sayılanların yol-yemek ücretlerinin kesilmesine son verilmesi,
-Tehlike ve riskin yüksek olduğu alanlarda çalışanlara risk primi verilmesi,
-Kısa çalışma ödeneği, yıllık izin ve ücretsiz izin dayatmalarının son bulması,
-Toplu sözleşme önündeki engellerin kaldırılması ve özgür toplu sözleşme sürecinin başlaması,
-Kronik rahatsızlığı bulunan işçilere salgın süresince ücretli izin verilmesi,
-Sahada çalışan işçilere yönelik ayrımcılığa son verilmesi,
-Belediyelerin halka hizmet sorumluluğunun yanı sıra işçiye olan görev ve sorumluluklarını da yerine getirmesi,
-Ücretlerin ve mesailerin geç ödenmesine son verilmesi,
-İşverenle salgın protokolü imzalanarak, salgın sürecinde hakların kayıt altına alınması,
-Salgın koşullarına uygun işçi servislerinin sağlanması,
-İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları'nın işletilmesi ve kurulca alınan kararların uygulanması,
-Salgının ikinci dalgasına karşı işyerlerinde şimdiden komitelerin kurulması,
-Salgın süreci kullanılarak üyelerimizin sendikal tercihlerine yöneltilen saldırılara son verilmesidir.