'Gelin tecrit sistemini beraber ortadan kaldıralım'
DEM Parti'nin Esenyurt'ta düzenlediği Özgürlük ve Demokrasi Mitinginde binler yan yana geldi, Kürt sorununda demokratik çözüm ve İmralı tecridinin kaldırılması talebi yükseldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Esenyurt Meydanı'nda Özgürlük ve Demokrasi Mitingi düzenledi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Barış Anneleri ve binlerce kişi katıldı.
Mitingden saatler önce alanda toplanma başlandı. Binlerce kişi alana gelerek halaylarla miting programının başlamasını bekledi. Öte yandan Özgürlük Yürüyüşçüleri, zılgıtlar ve sloganlarla alana geldi.
Miting, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başladı.
Ardından sırasıyla Barış Anneleri ve açlık grevindeki tutsakların anneleri, Özgürlük Yürüyüşçüleri, DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Devrimci Parti adına DEM Parti milletvekili Burcugül Çubuk ve SODAP Sözcüsü ve DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu halkı selamladı.
BAYINDIR: KÜRT HALKININ İNANCINI KIRACAĞIZ DİYENLER BU MEYDANA BAKSIN
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Esenyurt'un sadece Esenyurt değil, küçük bir Serhat olduğunu söyleyerek, "30 yıl önce zalim devlet dört bin köyü yaktığında ve halkımız yönünü Türkiye metropollerine verdiğinde, 'Kürt halkının inancını kıracağız' demişlerdi. 'Kürt halkının örgütlülüğünü dağıtacağız' demişlerdi. Bunu söyleyenler, bu meydana baksınlar. Örgüt budur, mücadele budur, direniş budur, özgür meydan budur" ifadelerini kullandı.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdüklerini ifade eden Bayındır, "Kürdistan'da il il, ilçe ilçe, köy ve köy, kahraman ve direnişçi halkımızla bir araya geldik. Bugün bu özgürlük yürüyüşüne İstanbul ses veriyor. Kürdistan ve Türkiye, Kürtler ve Kürt halk önderi Abdullah Öcalan için 'özgürlük' diyor" ifadelerini kullandı.
'BUGÜN AYAĞA KALKMA GÜNÜDÜR'
Kürtlerin tüm dünyada özgürlük mücadelesi için ayakta olduğunu vurgulayan Bayındır, "Bugün özgürlük ve kazanma günüdür. Bugün ayağa kalkma günüdür. Gün bizim günümüz. Devran bizim devranımız. Zindanlarda 3 aydır açlık grevi var. Bizim özgürlüğümüz için. Onlarca zindanda binlerce yoldaşımız açlık grevinde. Onlar zindanda, biz sokaklarda direniyoruz. Zindanlarda direnenlere selam gönderiyoruz. Zulme karşı direniyoruz. 100 yıldır baş eğmedik. Bugün de eğmeyiz. Bu duruş kesinlikle hedefine ulaşacak. Yanlış hesap yapanlar, Kürtlere boyun eğdireceklerini sananlar bu meydana baksınlar" dedi.
Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde muhatap olduğunu vurgulayan Bayındır, "Çok uzak değil, İmralı'da. İmralı kapısını kıracağız ve çözümü sağlayacağız. Bu tecridi kabul etmiyoruz. Savaş ve düşmanlık istemiyorsanız bu tecridi kaldırın. Kürt halkının muhatabı bellidir. O da sayın Öcalan'dır. Buradan İmralı'ya selam gönderiyoruz. Kürdistan'daki mücadelemiz başarıya ulaşacaktır. Yanlış hesaplar yapmayın. Kürtler kendi haklarını istiyor. Kürtler, muhataplarıyla sonunun çözümünü istiyor" vurgusu yaptı.
HATİMOĞULLARI: TECRİT TÜM TOPLUMU ETKİLİYOR
Ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin tüm toplumu etkilediğini vurguladı. Kadınların, gençlerin, işçi ve emekçilerin tecrit altında olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, "Bu nedenle tecridi kaldırmak sadece Kürt halkının sorunu değildir, Türkiye'deki bütün halkların sorunudur. İşçilerin ve emekçilerin sorunudur, kadınların ve gençlerin sorunudur. Bu meydandan Türkiye'deki bütün halklara, ezilen ve sömürülenlere çağrı yapıyoruz: Gelin tecrit sistemini hep beraber ortadan kaldıralım" dedi.
'KÜRT SORUNU COĞRAFYAMIZIN TAMAMININ SORUNUDUR'
Tecridin Kürt sorununda çözümsüzlüğün adı olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, "Ülkemizin ve coğrafyamızın tamamının sorunudur Kürt sorunu. Kürt sorunu etnik bir sorundur, kimlik sorunudur, statü sorunudur. Kürt sorunu, Ortadoğu'nun ve dört parça Kürdistan'ın sorunudur. Biz çağrılarımız çok yaptık. Gelin, Türkiye'de bu sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim ve Suriye'ye de Irak'a da İran'a da bir model teşkil edelim dedik. Gelin, Kürt sorununu bu ülkede barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözelim, halkların birliğini sağlayalım dedik. Ama ne gezer" dedi.
'HALKLAR KÖPRÜSÜNÜ HEP BERABER KURACAĞIZ'
İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği saldırıların benzerlerini AKP-MHP rejiminin Kürt halkına yaptığını söyleyen Hatimoğulları, "Türk kardeşlerim, Arap, Ermeni, Laz, Çerkes kardeşlerim; nasıl ki Filistin halkı için hep beraber üzüldüysek, hep beraber barış çağrıları yaptıysak, Kürt halkı için de bunu yapmalıyız. Bir arada yaşıyoruz Kürt halkıyla, Türkiye'de milyonlarca Kürt yurttaşımız var. Bu sorun çözülmeden Filistin sorununun çözülmesini talep etmek samimi değildir, inandırıcı değildir" dedi.
Erdoğan'ın savaş politikalarını savunan konuşmalarına işaret eden Hatimoğulları, "Anadolu ve Mezopotamya topraklarında her halk kendi diliyle ve iradesiyle rengarenk bir cennet bahçesi oluşturmuş. Biz halklar arasında bir sorun yok. İktidarlara, egemenlere, halklarımız arasına nifak tohumları sokmaya çalışanlara diyoruz ki biz halklar olarak halklar köprüsünü hep beraber kuracağız. Karadeniz'den Kürdistan'a, Ege'den İç Anadolu'ya ve Çukurova'ya bizler ülkemizi bir cennet bahçesine, bir barış bahçesine çevireceğiz" ifadelerini kullandı.
'İMRALI HAPİSHANESİ KAPATILSIN'
İmralı Hapishanesi'nin kapatılması ve tecrit sisteminin yaşamın her alanında son bulması çağrısı yapan Hatimoğulları, "Eşit ve ortak bir yaşamı bizler hep beraber kurabiliriz, kuracağız da. Toplumsal sorunların reçetesi de diyalogla, demokrasiyle, özgür siyasetle, insan hakları evrensel değerlerini yaşama geçirmekle mümkündür. Bizler bütün somut taleplerimiz için, Kürt sorunu başta olmak üzere bütün halkların ve inançların sorunlarının demokratik bir zeminde çözülmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.
Miting, müzik dinletisi ve halaylarla son buldu. Miting boyunca, "Bijî berxwedana zindanan", "Jin jiyan azadî" ve "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı.