2 Ekim 2024 Çarşamba

'Gazetecilik faaliyetlerinden suç üretilmeye çalışılıyor'

Libya'da ölen MİT personelinin cenazesini haber yaptıkları gerekçesiyle yargılanan gazetecilerin davası öncesi adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, gazetecilik faaliyetlerinden suç üretilmeye çalışıldığı belirtildi.

Libya'da ölen MİT personelinin cenazesini haber yaptıkları gerekçesiyle yedisi gazeteci sekiz kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde devam ediyor. İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek dava öncesi gazeteci örgütleri adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Gazetecilik suç değildir" denildi.

Adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında "Gazetecilik suç değildir", "Gazetecilere özgürlük", "Gazeteciler tutsak demokrasi aksaktır, yanınızdayız" yazılı pankartlar taşındı.

Açıklamaya CHP ve HDP Milletvekilleri, Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, RSF Temsilcisi Erol Önderoğlu, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, gazetecilerin avukatları, çok sayıda gazeteci katıldı.

GÜNEŞ: GAZETECİLİK CASUSLUK FAALİYETİ DEĞİLDİR
"Gazetecilik faaliyeti casusluk faaliyeti değildir" diyen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, "İktidar haberin yayımlanmasını engellemek için meslektaşlarımızı hedef gösteriyor, saldırıya uğramalarına neden oluyor. Saldırılanlar cezası kalıyor. Bugüne kadar 750 gazeteci cezavine girdi çıktı, şuana kadar 75 gazeteci meslektaşımız cezaevinde bugün burada yargılan üç meslektaşımızında haksız yere 6 aydır cezaevinde tutulduğunu düşünüyoruz gazeteci arkadaşlarımız haksız yere yargılandığını düşünüyoruz. Meslektaşlarımızın özgür bırakılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

EREN: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, "Gazeteciler adliyelerde yargılanmaya devam ediyor. Bir ayda 30 gazeteci mahkeme önüne çıkacak bunlardan üç gazeteci bugün mahkeme karşısında. Derhal tahliye edilmesini istiyoruz. Basın ve ifade özgürlüğü ayaklar altında. Buna tahammül etmeyeceğiz. Bu ülkede demokrasi ve basın özgürlüğünü sağlayan kadar mücadele edeceğiz. Gazetecilik suç değildir" dedi.

Dışarıdaki gazeteciler adına basın açıklamasını Barış Terkoğlu okudu. Terkoğlu, "Biz bu Adliye'nin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Gazetecileri sudan sebeplerle tutuklayan zihniyet ne kadar sıradan ise biz de o kadar kararlıyız. Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 aydır Silivri Cezaevi'nde. Sebebi onların ellerini kollarını bağlamak için bahane edilmiş bir haber. Öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde 'devlet sırrı' oldu!" diye belirtti.

TERKOĞLU: GAZETECİLİK FAALİYETİNDEN SUÇ ÜRETİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Gazetecilik faaliyetinden suç üretilmeye çalışıldığını söyleyen Terkoğlu, "Salgın şartlarında onları hapiste tutanlar, 6 aydır tecrit işkencesiyle teslim almaya çalışanlar ülkemizde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, istismarlar bir daha yazılmasın istiyor. Birazdan duruşma salonuna gireceğiz. Bilekleri kelepçelenerek sanık sandalyesine oturtulan gazetecilerin yargılayanları yargılamalarını izleyeceğiz. Karar ne olursa olsun, yıllardır başka başka ellerin sergilediği bu filmin sonunu görebiliyoruz. Emin olun, gazetecileri kurdukları kumpaslarla, tezgahlarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak. Ama adımız ne olursa olsun, biz onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz" diye kaydetti.