2 Ekim 2024 Çarşamba

Gazeteci Sayılğan'ın duruşması ertelendi

Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri İdris Sayılğan'ın sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davaya aralık ayına ertelendi.

KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Gazeteci İdris Sayılğan hakkında, 2015-2016 yıllarında yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla açılan dava görüldü.

Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gazeteci Sayılgan ile avukatları İstanbul'dan SEGBİS ile katıldı. 

Esas hakkında mütalaasını veren savcı, Sayılğan'ın "zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla cezalandırılmasını istedi. Avukatlar, esasa ilişkin savunmaları sunmak için ek süre talep etti. Bir sonraki duruşma 2 Aralık 2020 tarihinde görülecek.

ARTICLE 19: ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN DEĞİL
Londra merkezli ifade özgürlüğü kuruluşu ARTICLE 19, Gazeteci İdris Sayılğan'ın "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla yargılandığı davaya ilişkin bir mütalaa hazırladı. Kuruluşun uzman görüşüne göre, gazetecinin suçlandığı hükümler yeterli açıklık ve öngörülebilirlikten yoksun oldukları için ifade özgürlüğüne ilişkin uluslararası standartlara uygun değil.

Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) çalışırken 26 Ekim 2016'da tutuklanan ve 3 yıl 1 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen İdris Sayılğan, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı bir başka dava kapsamında 8 yıl 3 ay hapis cezası almıştı. ARTICLE 19, hazırladığı mütalaayı Sayılğan'ın avukatları aracılığıyla amicus curiae sıfatıyla mahkemeye sunacak.

Davayı etraflı bir şekilde ele alan mütalaada Türk mahkemelerine çevrimiçi ortama özgü bazı unsurların dikkate alınması gerektiği hatırlatılırken, bu paylaşımların propaganda için yeterli olamayacağının altı çizildi. Buna ek olarak paylaşımların belirli bir eylem türünü teşvik etmesi bir yana, onay niteliğinde bile olamayacağı sonucuna varıldı.

Gazetecinin suçlandığı hükümlerin Avrupa ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yasallık şartını karşılamadığını vurgulayan uzman görüşünde, Sayılğan'ın ifade özgürlüğünün demokratik bir ortamda kısıtlanmasının gerekli olmadığı da belirtildi.