22 Kasım 2024 Cuma

Flormar işçisi: Kanser hastası çocuğum için hergün ilaç almak zorundayım

Flormar'da sendikalaştıkları için atılan işçilerden Utku Doğan, "Kanser hastası çocuğu için hergün 50 TL'lik ilaç almak zorundayım" dedi.
Petrol-İş Sendikasının örgütlendiği Flormar kozmetik fabrikasında, sendikalı oldukları için 115 işçi işten atıldı. İşten atılan işçiler 15 Mayıs'tan bu yana fabrika önünde direnişlerini sürdürüyor.
 
Sendikal çalışmaların 2018 yılı başında başladığı Flormar kozmetikte, patronlar sendikal çalışma ve örgütlenme hakkını tanımayarak suç işledi. İlk aşamada 12 sonra da 70 kadar işçiyi işten çıkaran Flormar patronu, Petrol-İş Sendikası'nın yasal hakkını tanımayarak 115 işçiyi işten attı.
 
Flormar işçileri ve Petrol-İş sendikası, patronun baskıcı ve hukuksuzluğuna karşı 15 Mayıs'ta direniş başlattı.
 
Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Flormar'ın çoğunluk hissesine sahip olan Fransız kozmetik tekeli Yves Rocher, "kadınların güzelliği için çalıştığı"nı ve "insana ve doğaya saygı"yı marka mottosu olarak benimsiyor. Marka saygınlığı adına, çok sayıda sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Ancak, sahibi olduğu Flormar'da işçilerin en temel haklarına saygı göstermediği gibi sendikalaştıkları için onları işten çıkartıyor.
 
Dünyaya, doğa ve ekolojiye saygı gösterdiğini iddia eden Yves Rocher altına imza attığı uluslararası belgelere de aykırı hareket ediyor.
 
Şimdi çoğu kadın olmak üzere direnen Flormar işçileri, işten çıkarmalara karşı, sendikalaşma haklarına ve onuruna sahip çıkmak için eylemlerini sürdürüyor.
 
Flormar'da 12 yıldır çalışan Harun Aykanat, işten atmaların Mart ayında başladığını söyledi. İşten atmaların Petrol-İş'in bakanlıktan çoğunluk belgesi almasıyla önce 6 işçi daha sonra 30-40 işçinin işten atıldığını söyledi.
 
Flormar'da depo bölümünde çalıştığını ifade eden Aykanat, "Yıllardır çok çalıştık. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına taleplerimiz oldu. Bunlara yanıt verilmedi" dedi. En son 5-6 yıl önce sendikalaşma girişimlerinin olduğunu söyleyen Aykanat, çoğunluğu sağlayamadıklarını kaydetti.
 
Mart ayında yeniden sendikalaşma faaliyetine başladıklarını belirten Aykanat, bu çalışmada 170-180 kadar işçinin sendika üyesi olduğunu ve çoğunluğu sağladığını söyledi. Ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvuru yaptıklarını ve Bakanlığın başvurularını onaymadığını vurgulayan Aykanat, patronların itiraz hakkını kullandığını ve davalar açtığını ifade etti. Bu süre içerisinde engelli kadrosunda çalışan Barış Tekin'e baskı ve tehditlerin arttığını, bu baskılar nedeniyle Tekin'in beyin kanaması geçirdiğinin altını çizen Aykanat, Tekin'in sol tarafının felç olduğunu belirtti.
 
'162 BİN LİRA KREDİ BORCUM VAR'
 
4857 sayılı İş Kanunu 25/2. maddesinin uygulanarak işten atılmalarına tepki gösteren Aykanat, "Yüz kızartıcı suçtan, iş ahlakına uymamışız, hırsızlık yapmışız gibi çok çeşitli etkenler var o maddenin altında. Bu da bizi ağır şekilde yaraladı. Bizim işsizlik maaşı almamızı engelledi" dedi. 162 bin lira kredi borcunun olduğunu belirten Aykatan, "Bunalıma girmek üzereyim. Bunu nasıl öderim diye düşünüyorum. Mahkemeye verdik. Yasal süreç var. Ne zaman sonuçlanır bilemiyorum. İş ne zaman bulurum bilemiyorum. Sıkıntılı bir dönem başlıyor" diye konuştu.
 
'İŞE ALINANA KADAR DİRENİŞİMİZ SÜRECEK'
 
İşe geri alınana kadar direnişlerini sürdüreceklerini vurgulayan Aykatan, "Şu anki ülke şartlarında aldığımız ücretler çok düşük. Fabrika geçen yüzde 42 büyüdüğünü beyan etti. Bundan çok iyi şekilde faydalanacağımızı mail yollarıyla yazışmalarla bilgi verdiler. Sonra kendileri mailleri geri çektiler. Yanlış bilgilendirme oldu diye. Fabrika büyüdükçe biz tabii ki seviniyoruz. Ama şartlarımızı daha iyi gelişmesini istiyoruz. Neredeyse asgari ücretlerle aynı alıyoruz. Yeni girenle eski eleman arasında çok büyük bir fark yok" diye belirtti.
 
İşten atılan işçilerden Utku Doğan ise emeklerinin karşılığını istediklerini söyledi. Fabrikada üretimin arttığını ancak bu üretim artışından kendilerine verilen ücretin düşük olduğunu ifade eden Doğan, "Üretim arttı. Ama biz hala eski ücret alıyoruz. Aynı işin karşılığında başka şirketler 600 TL veriyor. Biz 50 TL alıyoruz. 15 yıldır çalışanlar hala asgari ücret alıyorlar" diye konuştu.
 
'KANSER HASTASI ÇOCUĞUMA HERGÜN İLAÇ ALMAK ZORUNDAYIM'
 
Kanser hastası çocuğunun olduğunu, her gün 50 TL'lik ilaç almak zorunda olduğunu söyleyen Doğan, "Hakkımız olanı almak için mücadele ediyoruz" diye kaydetti.