Filistin ve Tamil temsilcileri: Adil bir dünya için birlikte mücadele
Bu yıl 7'incisi düzenlenen Ivana Festivali kapsamında gerçekleştirilen panele katılan Filistin ve Tamil temsilcileri sömürgeci rejimlere karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Almanya'nın Duisburg kentinde gerçekleştirilen 7. Ivana Hoffman Festivali kapsamında "Antisömürgeci mücadele geçmişe mi ait yoksa güncel mi?" başlığı altında panel düzenlendi. Eelam Tamilleri Halk Konseyi (Volksrat der Eelam- Tamilen), Filistin Tutsak Dayanışma Ağı (Samidoun) ve sosyalist gençlik örgütü Young Struggle temsilcilerinin konuşmacı olarak katıldığı panel Ivana Hoffman şahsında sömürgeciliğe karşı mücadelede ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.
Panelde büyük soykırımlar yaşamış olan Tamil Eelam, Filistin ve Kürt halklarının mücadele ortaklığı ve sömürgecilere karşı mücadele veren bu halkların Avrupa'da uğradıkları baskılar ve ortak mücadele vurgusu öne çıktı.
'TAMİL SOYKIRIMI GERİLLA HAREKETLERİNİ BASTIRMA DENEMESİYDİ'
Eelam Tamilleri Halk Konseyi temsilcisi yaptığı konuşmada, Sri Lanka devletinin 2009 yılında emperyalist devletlerin desteğini alarak Tamil halkına uyguladığı soykırımın ve işlenen suçların hesabını sormak için adalet mücadelesine devam ettiklerini söyledi. 2009 Tamil soykırımının emperyalistler tarafından bir gerilla hareketinin nasıl yenilgiye uğratılabileceği konusunda deneme teşkil ettiğini belirten temsilci, Türk devletinin Kürtlere karşı saldırılarında Sri Lanka modelinden bahsetmesinin, Tamil soykırımını örnek alarak aynı yöntemi PKK'ye uygulamak istediğini kaydetti.
Sri Lanka'nın İngiliz sömürgeciliği altındayken üretilen gıdaya el koyarak, milyonlarca insanı açlığa sürüklediğini belirten Eelam Tamilleri Halk Konseyi Temsilcisi, İngilizler çekildikten sonra da aynı yöntemi Sri Lanka devletinin uyguladığını söyledi.
Sri Lanka'da Tamiller'in hiçbir haktan yararlanamadıklarını, ülkede son dönemde süren ekonomik krizden Tamil bölgesinin daha fazla etkilendiğini belirten temsilci, soykırımdan ve baskılardan dolayı Avrupa'ya göç etmek zorunda kalan Tamillerin burada da baskıya uğradıklarını, Almanya'da haklarında birçok dava açıldığını, Tamillerin yargılandığı Düsseldorf mahkemelerinde kendisinin de ceza aldığını anlattı.
Tamil temsilci, sömürgecilere ve Avrupa devletlerinin sömürgeciliğe karşı mücadele edenlere karşı ortak mücadele etmelerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
'SÖMÜRGECİLİĞE VE KAPİTALİZME KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM'
Panelde konuşan Samidoun temsilcisi, 92 yıl önce 3 Filistinli direnişçisinin İngilizler tarafından katledildiğini, bugün ise 3 Filistinli direnişçinin işgalci İsrail tarafından katledildiğini, ancak mücadelenin devam ettiğini söyledi.
İsrail hapishanelerinde 4700 Filistinli tutsak olduğunu, 640 tutsağın hiçbir yargılama yapılmadan rehin tutulduğunu ve 450 tutsağın ömür boyu hapse çarptırıldığını anlatan Samidoun temsilcisi, "İşgale, baskıya ve sömürüye karşı mücadele eden tutsaklar bize yol gösteriyor, bizde onların özgürlüğü için kampanyalar yapıyoruz, Georg Abdallah için yürüttüğümüz kampanya bunlardan biriydi" dedi.
Sadece işgalci İsrail devletinin değil, Alman devletinin de baskısıyla karşı karşıya olduklarını belirten Samidoun temsilcisi, Alman devletinin İsrail'le çıkarlarını gözeterek Filistinlilere baskı uyguladığını, her türlü İsrail eleştirisini 'antisiyonizm' olarak damgalayıp yasakladığını, Berlin'de olduğu gibi, Nakba'nın yıldönümünde her türlü gösteriyi yasakladığını anlattı.
Berlin'de Nakba yürüyüşüne saldırılardan sonra ortak mücadele platformu oluştuğunu hatırlatan Samidoun temsilcisi, sömürgeciliğe ve kapitalizme karşı ortak mücadelenin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
'GENÇLİK MÜCADELESİ İŞÇİ HAREKETİYLE BULUŞMAK ZORUNDA'
Panelde söz alan Young Struggle (YS) temsilcisi de sosyalizm perspektifi ile Avrupa çapında mücadele yürüttüklerini, Ivana'nın da bir dönem kendileriyle birlikte mücadele yürüttüğünü, onu takip etmenin ve anmanın kendileri için onur olduğunu söyledi.
Kürdistan'daki sömürgecilik hakkında bilgi veren YS temsilcisi, 4 devlet arasında bölünüp sömürgeleştirilen Kürdistan'da sömürgecilerin bu parçalarda uyguladıkları baskıları, asimilasyonu ve katliamları anlatarak, sömürgeciliğe, faşizme karşı yürütülen mücadeleye değindi.
Türk devletinin süreklileşen saldırı ve katliamlarının hem Güney Kürdistan'daki gerilla alanlarını ve hem de Rojava devrimini hedeflediğini, yeni bir işgal saldırısı planlandığını, Rojava devrimi ve Kürdistan'ı savunmanın güncel görev olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Kürdistan'daki tüm saldırılara rağmen devrimci hareketin ayakta olduğunu ve mücadeleyi sürdürdüğünü ve bu mücadeleyi sahiplendiklerini, ama aynı zamanda Avrupa'daki mücadelenin de konusu olduğuna değinen YS temsilcisi, emperyalist merkezlerde gençlik mücadelesinin işçi hareketiyle buluşmak zorunda olduğunu belirterek, sömürgeciliğe, faşizme ve sömürüye karşı birlikte mücadeleyi yükselte çağrısı yaptı.