23 Kasım 2024 Cumartesi

'Filistin halkı için adalet arayışında önemli bir adım'

Güney Afrika ve Filistinli direniş örgütleri, Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'e ilişkin kararını olumlu karşıladı ve Filistin halkının adalet ve özgürlük mücadelesinde bir kilometre taşı olarak değerlendirdi.

İsrail'in Filistin halkına dönük soykırım saldırılarına karşı Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e açtığı davada Uluslararası Adalet Divanı İsrail'in davanın reddedilmesi talebini kabul etmezken, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talebini kabul etti. Öte yandan Uluslararası Adalet Divanı kararında herhangi bir ateşkes çağrısı yer almadı.

Güney Afrika ve Filistinli direniş örgütleri kararı olumlu karşılayarak, İsrail'i derhal alınan kararlara riayet etmek için harekete geçme çağrısı yaparken, İsrail hükümeti karara tepki gösterdi.

GÜNEY AFRİKA: ADALET ARAYIŞINDA BİR KİLOMETRE TAŞI
Güney Afrika tarafından yapılan açıklamada, kararın Filistin halkı için adalet arayışında önemli bir kilometre taşı ve uluslararası hukuk için bir zafer olduğu kaydedildi. Kararın bir emsal olarak nitelendirildiği açıklamada, mahkemenin İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin soykırım niteliği taşımasına dair iddiaların makul bulunduğu ve bu bağlamda ihtiyati tedbir kararı aldığı belirtildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin mahkemenin kararından resmi olarak bilgilendirileceği ifade edilerek, diğer devletlerin de Filistin halkına dönük soykırım riskini gördüğü ve İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırımı engellemek ve kendileri de Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal etmemek zorunda oldukları vurgulandı. İhtiyati tedbir kararlarının İsrail için doğrudan bağlayıcı olduğu kaydedilen açıklamada, İsrail'in mahkeme kararları ve Soykırım Sözleşmesi'ne uymak zorunda olduğunun altı çizildi.

'HER TÜRLÜ SALDIRIYA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Mahkeme kararı sonrası İsrail'in askeri eylemlerinin uluslararası hukuka uygun olduğunu iddia etmesinin herhangi bir dayanağı olmadığı belirtilen açıklamada, "Güney Afrika, İsrail'in, geçmişte de yapmakla tehdit ettiği gibi, bu kararın uygulanmasını engellemeye çalışmamasını, zorunda olduğu gibi karara tamamen uymasını bekliyor" denildi.

Güney Afrika'nın Filistin halkına dönük her türlü saldırı, ambargo ve kolektif cezalandırmaya karşı mücadeleye devam edeceği vurgulanan açıklama, Nelson Mandela'nın "Filistin halkı özgür olmadan bizim özgürlüğümüz eksik kalacaktır" sözleriyle sona erdi.

FHKC: ATEŞKESİ İÇERMESE DE TARİHİ BİR KARAR
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Uluslararası Adalet Divanı'nın kararını Gazze Şeridi'nde derhal ateşkesi içermese de olumlu karşıladığını açıkladı.

FHKC tarafından yapılan açıklamada, "Uluslararası Adalet Divanı bugün Gazze Şeridi'ne dönük saldırıların durdurulması için doğrudan bir karar vermemesine, ve kararda vahşi işgale karşı 7 Ekim'de başlatılan meşru operasyona dair değerlendirmeyi reddetmemize rağmen, Güney Afrika'nın girişimine mahkemenin yanıtı tarihi bir karar ve Filistin davası ve adalet için bir zaferdir" ifadeleri kullanıldı.

'DAYANIŞMA BÜYÜTÜLMELİ'
FHKC, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin büyük bir onur ve gururu taşıdığını belirterek, işgale ve soykırıma karşı uluslararası dayanışmanın genişletilmesi çağrısında bulundu. FHKC açıklamasında, işgal liderlerini ve ABD, Birleşik Krallık ve diğer ülkelerdeki ortaklarını Filistin halkına dönük suçları için yargılamanın uzun sürecek bir mücadele olduğuna dikkat çekerek, Güney Afrika'nın açtığı davanın bu amacın başarılmasında bir adım olduğunu vurguladı.

HAMAS: ADALETİN SAĞLANMASI İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM
Hamas politik büro üyesi İzzet el-Rişk, Uluslararası Adalet Divanı'nın Güney Afrika'nın açtığı davayı kabul etmesinin Filistin halkı için adaletin sağlanmasında önemli bir adım olduğunu belirterek, İsrail'in işlediği suçlardan sorumlu tutulması için gerekli süreçlerin başlangıcı olabileceğine işaret etti.

İşgal rejimini Uluslararası Adalet Divanı kararlarına uymaya zorlamak için harekete geçme çağrısı yapan el-Rişk, bu karardan kaçınmaya yönelik her türlü siyonist girişimle yüzleşme, Gazze'de işlenen soykırım suçlarının ortağı olan ABD yönetiminin kararı bozmaya yönelik olası girişimleri engelleme vurgusu yaptı.

NETANYAHU: 'HAMAS'A KARŞI KENDİMİZİ SAVUNMAYA' DEVAM EDECEĞİZ
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, kararın "şok edici" olduğunu ifade ederek, İsrail'in "kendini Hamas'a karşı savunmaya devam edeceğini" söyledi. İsrail'in uluslararası hukuka "sarsılmaz bir şekilde" uyum sağladığını iddia eden Netanyahu, "Aynı şekilde ülkemizi ve halkımızı korumaya olan bağlılığımız da sarsılmaz. Her ülke gibi, İsrail'in doğal bir kendini savunma hakkı var" dedi.

İsrail'e "bu temel hakkı reddetmek yönündeki alçak girişimin Yahudi devletine karşı açıktan bir ayrımcılık olduğunu" savunan Netanyahu, insanların İsrail'e dönük soykırım suçlamasını reddetmesi gerektiğini öne sürdü.

Filistin direnişinin 7 Ekim hamlesini Holokost'la karşılaştıran Netanyahu, "Bizim savaşımız Hamas'lı teröristlere karşı, Filistinli sivillere değil" iddiasında bulundu.