20 Eylül 2024 Cuma

Fehmi Çapan yazdı | İşçi sınıfının yazı

Ücret talepli mücadele bir dalgaya dönüştüğünde, ki dönüşmek üzeredir; sermaye ve iktidar üzerindeki baskısı da fazla olacaktır. Bu taleplerin karşılanması yönünde daha fazla harekete geçirici olacaktır. İşçi sınıfı elde ettiği kazanımlarla daha büyük bir moral bulacak ve yeni mücadelelere hazırlanacaktır. Hızla eriyen ücretleri karşısında tekrar sesini yükseltecektir. Mücadele dalgası işçi sınıfının bilincini de geliştirecek, sınıf bilinci edinmesinin önünü açacaktır.

Doğa sıcağına işçi sınıfının çeşitli bölüklerinin artan eylemlilikleriyle ısınan hava eşlik ediyor. Ek zam, ücretlerin yükseltilmesi, yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla grev, iş yavaşlatma ve farklı eylemleri emek-sermaye arasındaki havanın yaz havasına dönüşmesine yol açtı/açıyor.

Yüksek enflasyon; artan hayat pahalılığı, yüzde yüzleri bulan ve sıklaşan zamlar emekçiler ve ezilenler için yaşamın daha fazla çekilmez hale gelmesine neden oluyor. Belirlenen asgari ücretin, bağıtlanan toplu sözleşmelerin çok kısa sürede erimesi emekçilerin yaşam koşullarının kötüleşmesine, yoksulluk ve sefaletin derinleşmesine yol açmaktadır. Temel sorun kapitalistlerin daha büyük bir artı-değer yoluyla işçileri sömürmesi, iktidarın vergiler yoluyla halk(lar)ı soymasıdır. Büyüyen sömürü ve soygunla birlikte emek-sermaye çelişkisi de büyümektedir. İşçi sınıfının yazı büyüyen çelişkinin dışa vurumudur.

Coğrafyamızın birçok yerine yayılan irili ufaklı grev ve direnişler gerçekleşiyor, farklı işkollarını kapsıyor. Belediye, tekstil, enerji, metal, gıda, medya gibi işkollarını kapsayan grevlere, iş yavaşlatmalara kamu emekçilerinin toplu görüşme süreçlerine iş bırakma eylemleri eşlik etti. Memur-Sen kabul etmez göründüğü işveren/hükümetin tekliflerini hakem kuruluna götürerek kabul etti. Bu durum kamu emekçilerinin ateşini düşürmeyecek, fırsatını bulduğu her durumda yeni eylemlere başvuracaktır.

150 binin üzerinde metal işçisi 1 Eylül itibariyle MESS ile toplu sözleşme sürecine başladı. Görüşmeler sonuçlana kadar işçiler taleplerinin dikkate alması için düşük yoğunluklu eylemleriyle havayı ısıtacaklar. Uzlaşma olmadığında grev yolu açılacaktır. En azından Birleşik Metal İş'e bağlı bir bölüm işçinin greve gitme olasılığı yüksek. Bu durum diğer metal işçilerini etkileyecek ve uzlaşmacı sarı sendika yönetimleri Türk Metal ve Çelik İş'e öfkelerini yöneltecektir.

Ücretlerin yükseltilmesi, ek zam talepli eylem dalgası yayılıp büyüyecek. Bu mücadele işçi sınıfının başka bölüklerini etkileyerek mücadeleye çekecek, fiili grev ve iş yavaşlatmaların çapını büyütecektir, farklı sektörlerdeki işyerlerini harekete geçirecektir. İşçilerin alım gücü düştükçe, açlığı, sefaleti daha ciddi boyutlarda yaşadıkça; mücadele etmekten başka bir yol görünmüyor.

Ücret talepli mücadele bir dalgaya dönüştüğünde, ki dönüşmek üzeredir; sermaye ve iktidar üzerindeki baskısı da fazla olacaktır. Bu taleplerin karşılanması yönünde daha fazla harekete geçirici olacaktır. İşçi sınıfı elde ettiği kazanımlarla daha büyük bir moral bulacak ve yeni mücadelelere hazırlanacaktır. Hızla eriyen ücretleri karşısında tekrar sesini yükseltecektir. Mücadele dalgası işçi sınıfının bilincini de geliştirecek, sınıf bilinci edinmesinin önünü açacaktır.

Öncü için grevler ve grev dalgası, sınıfa bilinç taşımanın, sınıfı aydınlatmanın olanaklarını yaratacak, örgütlenmesini güçlendirecektir. İçeriden olanakların olmadığı yerlerde dışarıdan temas, grev ziyaretleri, dayanışma eylemleri işçilere yeni bilinçle temas etmenin, sürekli ilişkiler için olanak yaratmanın, direnen bölüğü olası tehlikeler için uyarmanın ve tehlikelere karşı hazırlamanın sorumluluklarını taşıyacaktır.

Ücret mücadelesi işçiler için kazanıldığında normal koşullarda rehavete sürükleyici bir rol oynar, yeni bir durgunluk sürecine girilmesine yol açar. Lakin bugün yüksek enflasyon koşullarında elde edilen kazanımın kısa sürede erimesine yol açtığı için ya ücret mücadelesinin süreklileşmesine ya da umutsuzluk, çaresizlik içine girmesine yol açacaktır. Öncü aydınlatma faaliyetini yoğunlaştırarak, süreklileştirerek sınıfa sınıf bilinci taşıyabildiği ölçüde umut ve çare olacaktır.