'FEDAŞ işçisi yalnız değildir'
Enerji-Sen FEDAŞ işçilerinin sesini AKSA Genel Merkezi önüne taşıyarak, "Sendikamız üyesi Fırat Aksa Elektrik Dağıtım Şirketi'nde insanca yaşamak ve güvenceli çalışmak istiyoruz diyen enerji işçileri kazanacak" dedi.
Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş.'de (FEDAŞ) DİSK'e bağlı Enerji-Sen üyesi işçilerin insanca ücret, güvenceli çalışma koşulları için mücadelesi sürüyor. 29 gündür süren direniş bugün Kavacık'ta bulunan FEDAŞ'ın bağlı olduğu AKSA Genel Merkezi önüne taşındı. "Atılan işçiler geri alınsın! FEDAŞ işçisi insanca yaşam güvenceli çalışma mücadelesi veriyor!" pankartı açılan eyleme Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Çiçek Otlu, Kezban Konukçu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, direnişteki Trendyol işçileri, DİSK'e bağlı ve bağımsız sendikalar, emek örgütleri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
ÇELİK: YÖNETİCİLERE SESSİZ KALAN ŞİRKET İŞÇİLERE ACIMASIZCA DAVRANIYOR
FEDAŞ işçisi Alican Çelik, kendilerini destekleyen herkese teşekkür ederek söze başladı. Dersim'de 125 kişinin işten atıldığını ve 125 ailenin işsiz kaldığını belirten Çelik, "Arkadaşımız Feyyaz Doğan yaşadığı sıkıntılar yüzünden kalp krizi geçirdi. Bunun sorumlusu kimdir?" diye sordu.
FEDAŞ'ın il müdür yardımcısının üzerlerine araba sürdüğünü ve arkadaşlarını korudukları için işten atıldıklarını belirten Çelik, "Tek suçumuz insanları korumak. Ama araç süren zat şu an koltuğunda oturuyor ve kirli politikalarına devam ediyor. Neden yöneticilerine geldiği zaman sessiz kalan şirket yönetimi emeğiyle, alınteriyle mücadele eden işçisine geldiğinde acımasızca davranıyor" dedi. Çelik, işçilere kulak verilmesi çağrısında bulunarak, işlerine geri dönmek istediklerinin altını çizdi.
KESKİN: BİRLİĞİMİZİ BÖLMEYE ÇALIŞTILAR AMA BAŞARAMADILAR
Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, yürüttükleri mücadelede yöneticilerle defalarca görüştüklerini ancak karşılık alamadıklarını söyledi. "Öyle bir il müdürüne sahibiz ki, yıllardır bölgede bir arada kardeşçesine yaşayan işçi arkadaşlarımızın arasına bu birlikteliği, beraberliği kırmak için mezheplerinden, inançlarından tutup işçileri bölüp birbirlerine kırdırmaya çalıştılar ama başaramadılar. Dersim halkını çalışan işçilerinin üzerine salmaya çalışırken gördük ama başaramadılar" diyen Keskin, halk ve işçilerle beraber örgütlü mücadele yürüttüklerini ve en temel hakları için taleplerini sonuna kadar savunacaklarını vurguladı.
VURGUN: KAZANCI HOLDİNG ZENGİNLİĞİNE ZENGİNLİK KATTI
Basın açıklamasını okuyan Yeliz Vurgun, FEDAŞ işçilerinin yıllarca sarı sendika ve AKSA işbirliğiyle açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkum edildiğini söyledi. AKSA'yı bünyesinde barındıran Kazancı Holding'in özelleştirme sürecinden sonra zenginliğine zenginlik kattığını ancak işçilerin hakkını vermediğini kaydeden Vurgun, "Yenilikçi yatırımları sadece daha fazla kazanma hırsıyla işçileri kölece çalışma düzenine sokmak için kullanan dağıtım şirketleri, halka enerji hizmeti vermek yerine artan maliyetleri bahane ederek enerji fiyatlarına yaptıkları zamlar, faturasını ödeyemeyenlerin enerjisini kesme, alt yapı eksikliğinden kaynaklı verimsiz enerji kullanımının da önünü açmıştır" dedi.
'DÜŞÜK ÜCRETLER VE GÜVENCESİZ KOŞULLAR DAYANILMAZ HALE GELDİ'
FEDAŞ'ın sorunlarının bunlarla bitmediğinin altını çizen Vurgun, geçen günlerde enerji işçisi Musa Kasap'ın elektrik çarpması sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı. Kazancı Holding ve AKSA'nın işçileri çalışma ortamı yönetmeliğe uygun olmamasına rağmen çalışmaya zorladığını dile getiren Vurgun, "İşlerin yetişmemesi, eksik işçi ile çalıştırma, görevi olmayan işleri yaptırma, düşük ücretler dayanılmaz bir hale gelmiştir" dedi.
'İŞÇİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTEDİLER'
FEDAŞ'ın sarı sendikayla yaptığı sözleşmelerle işçileri sefalete mahkum ettiğini ve taleplerini dile getiren işçileri işten atmakla tehdit ettiğini vurgulayan Vurgun, "Bu tehdidin göstergesi ise günlerdir işletme önünden sesini duyurmaya çalışan işçiyi görmezden gelip kulak tıkayan işveren, şirketin il müdürünün talimatıyla işçilerden araçların anahtarları alıp iş tabletlerinden sistemleri kapatmıştır. Araç ve sistem olmayınca işçiler her an gelebilecek bir elektrik arızasına nasıl müdahale edebilir? Bu direkt işçi ile halkı karşı karşıya getirmektir" ifadelerini kullandı.
Aynı patronların diğer illerden AKSA'ya bağlı olan işçileri zorla çalıştırmak istediğini belirten Vurgun, işçileri bilmedikleri bir hatta çalıştırmanın iş cinayetlerine dahi sebep olabileceğine dikkat çekti. Enerji-Sen'le patronların yaptığı görüşmeleri anımsatan Vurgun, "Fakat bu görüşmeden sonra şirketin karşılığı işçilere hakkı olan ücretleri vermek yerine 25/2 koduyla iş çıkışları verilmiştir. Toplam 17 arkadaşımız işten çıkartılmıştır. İşten çıkışı verilen arkadaşımız Feyyaz Doğan, strese dayanamadığı için kalp krizi geçirmiştir" dedi.
'İSİG KANUNLARI NEDEN UYGULANMIYOR'
Vurgun, AKSA'ya şu soruları yöneltti:
🔹"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği kanunu neden uygulanmıyor?
🔹Her gün ölümle burun buruna çalışan, ağır iş yüküne rağmen eksik personelle çalıştırılan işçiler, sefalete mahkum olmak istemiyoruz ve güvenceli çalışma koşulları istiyoruz dedikleri için neden işten atılıyor?
🔹Yoksa derinleşen yoksullukta işçiyi her gün ezen, kar hırsı uğruna işçilerin hayatlarını hiçe sayan ve halkla karşı karşıya getirmek isteyen siz AKSA Şirketi'nin yöneticileri ve sahipleri mi suçlusunuz?"
Eylem boyunca "Direne direne kazanacağız", "FEDAŞ işçisi yalnız değildir", "Çalışırken ölmek istemiyoruz" sloganları atıldı.
MİLLETVEKİLİ HEYETİ İÇERİ ALINMADI
Ardından Kezban Konukçu, Çiçek Otlu ve Hasan Efe Uyar şirket yönetimiyle görüşmek üzere içeri girdi. Ancak heyetin yönetimle görüşmesine izin verilmedi. Konukçu, çıkışta şu ifadeleri kullandı: "'Bekleyin' diyerek sürekli bizi oyalamaya kalktılar. Biz çok iyi biliyoruz ki ancak direnen işçiler halkla birlikte birleşerek, Dersim halkıyla, bütün halklarla birleşerek kazanacaklar. Bunun bilincindeyiz. Biz ancak bu direnişin sözcüsü olabiliriz. Biz ancak bu direnişin duyulması için, daha fazla taraftarı olması için, sesini yükseltmesi için aracı olabiliriz. Bu görevimizi yerine getirmeye çalıştık. Direnen arkadaşlarımıza şimdiden tekrar başarılar diliyoruz" dedi.