3 Ekim 2024 Perşembe

Fedai direniş ve enternasyonal dayanışmanın birleşik gücü: 1 Kasım Kobanê Günü

Kobanê, yine bir 1 Kasım'ı işgal tehditleri altında karşılıyor. Desteklediği IŞİD çetesinin yenilgisinin ardından faşist Türk devleti, kendi askeri güçleri ve IŞİD artığı çeteleriyle yeni saldırı planları yapıyor. Direniş ve dayanışmanın bir birini tamamlayan ruhu ile Kobanê özgür bir kent olarak kalabilir ancak.

Bugün, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü… Tarihe, IŞİD karanlığının yenilgisinin başlangıcı olarak geçen Kobanê direniş ruhunu yaşatma ve Rojava devrimi ile dayanışmayı büyütmenin günü.

Musul'dan başlayarak, Irak ve Suriye kentlerine saldıran politik İslamcı faşist IŞİD çetesi, İslam Devleti kurma iddiasıyla önüne gelen tüm kentleri talan etti, yaktı, yıktı. Dünya halkları, bu vahşeti büyük bir endişeyle izledi. Şengal'de, Deyr ez Zor'da, Rakka'da, Şeddade'de, Tabqa'da, Girê Spî‎ ve Minbic'e uzanan geniş bir alanda binlerce kişi katliamdan geçirildi, toplu mezarlara atıldı. On binlerce kişi kaçırıldı. Yüz binlercesi yerlerini terk etmeye zorlandı, mülteci olmaya sürüklendi.

Faşist IŞİD saldırganlığı, Ortadoğu kentlerini tehdit ederken, ezilenlerin devrim mücadelesinin simgesi haline gelen Rojava Devrimi'ni de hedef aldı. Başta Türk devleti olmak üzere, sömürgeci bölge devletleri, devrimin zayıflatılması, boğulması amacıyla IŞİD çetesine her türlü desteği sağladı. Kürt düşmanlığıyla varlığını sürdüren sömürgeciler, IŞİD'e silah ve çete yollarını açtı, sınır geçişlerine ön ayak oldu. Binlerce TIR dolusu silah ve mühimmat gönderdi, sınır kentlerinde karargahlar inşa etti. Eğit-Donat programları adı altında çetelere askeri eğitim olanağı sundu.

IŞİD ve destekçileri, Rojava devriminin ilan edildiği kent olan Kobanê'nin işgal edilmesi durumunda özerk yönetimin büyük bir yara alacağını, Cizir ve Efrîn kantonlarının birleşmesinin bu yolla engelleneceğini hesap ediyordu. Bu planı, emperyalist ABD ve Rusya'nın yanı sıra tüm gerici bölge devletleri de destekledi, yakından takip etti.

Tayyip Erdoğan'ın "Düştü düşüyor" sevinciyle karşıladığı Kobanê saldırısı, 15 Eylül'de başladı. Eylül ayının sonlarında, IŞİD ağır silahlar, tanklar ve toplarla üç koldan Kobanê'yi bombardımana tutuyordu. Kente bağlı yüzlerce köy işgal edildi, esir alınan, kaçırılan onlarca kişi katlediliyordu. Kent, günler süren çatışmalar sonrasında kuşatmaya alındı. Devrim güçleri, karanlığa teslim olmadı. Bölge halkı, YPG ve YPJ'li savaşçıların oluşturduğu özsavunma güçlerine güvendi, onları destekledi. Tehditlere boyun eğmedi. Devlet ordularının dahi karşısında durmakta zorlandığı bu barbarlar çetesine karşı binlerce şehit vermeyi göze alan tarihi direnişi kararlılıkla sürdürdü.

Ekim ayının ilk günlerinde, IŞİD çeteleri Kobanê'nin kenar mahallelerine girmişti. Öyle ki, IŞİD'in bir grubu, Türkiye sınırından Kobanê topraklarına geçerek saldırı gerçekleştirmiş ve bu anlar televizyonlardan canlı yayında paylaşılmıştı. Faşist şeflik rejiminin IŞİD'e desteğinin görünür hale geldiği anlardan biriydi bu, sınırda bekleyen askerler de çetelere herhangi bir müdahalede bulunmadı.

IŞİD çetesi, kentin büyük bölümünü ele geçirdi. İşgal ettiği mahallelerde katliamlar gerçekleştirdi. Ancak, kenti teslim alamadı. Beklendiği gibi olmadı, Kobanê düşmedi. Sınırlı sayıdaki özgürlük savaşçısı, bu küçük kentin düşmemesi için direnişi sürdürdü. Önce, çetelerin ilerlemesi durduruldu. Sonra sokak sokak, ev ev süren operasyonlarla IŞİD'e Kobanê'ye saldırmanın hesabı ödetildi. Binlerce çete takviyesi yapıldı. Sürekli ağır silah saldırıları ve bombardıman gerçekleştirildi.

Bu günlerde, IŞİD'in temsil ettiği karanlığa karşı tüm dünyada halklar, Kobanê direnişi ile dayanışmak için sokaklara çıktı. Eylemler giderek büyüyordu. Türkiye ve Kuzey Kürdistan halkları, Kobanê direnişinin mesajını doğru kavradı. Kobanê'nin düşmesi, faşist saldırganlığın zaferi olacak, devrimin tasfiyesi yolunda önemli bir adıma dönüşecekti. Türkiye ve Kuzey Kürdistan halkı, Kobanê için ayağa kalktı. Yüzbinler sokaklara çıktı, Kobanê'nin ruhu Diyarbakır'dan İstanbul'a kadar onlarca merkezde slogan oldu, yankılandı. Barikatlar kuruldu, sokak çatışmaları yaşandı. Kürt illerinde onlarca kişi devlet güçleri tarafından katledildi.

Kobanê halkının direniş kararlılığı ve 6-8 Ekim Serhildanı'nın yarattığı etki, işgal planlarında bir gedik açtı. Faşist işgal ittifakını bozguna uğrattı. Halk direnişlerinin yarattığı etki, emperyalist devletleri süreci hiçbir şey yapmadan geçiremeyecek duruma sürükledi. ABD öncülüğündeki Koalisyon ülkeleri, IŞİD'e hava saldırıları düzenlemek zorunda kalırken, IŞİD'e açık destek veren Türk devletinin hayalleri suya düşmeye başlamıştı.

İşte, tam bu günlerde Kobanê direnişine uluslararası destek gündeme geldi. Farklı ülkelerde, aynı insani duyguları paylaşan milyonlar 1 Kasım'ı Uluslararası Kobanê İle Dayanışma Günü ilan etti. Kobanê sokaklarında ev ev direnen savaşçıların arkasında artık enternasyonal bir halk desteği de vardı. Savaşçılar, bütün dünyayı saran bu dayanışmanın yarattığı moral ile de savaştı bir anlamda da. Kobanê'deki tarihi direniş ruhu dünyanın farklı kentlerini de sardı. Kobanê'den tüm dünyaya direniş kararlılığı taşınırken, tüm dünyadan Kobanê'ye dayanışma seli akıyordu. Her yer Kobanê, her yer direniş olmuştu. Aylar süren bu direniş, IŞİD Kobanê sokaklarından sökülüp atılıncaya kadar devam etti. Kobanê kent merkezinin özgürleştirilmesinin ardından, devrim güçleri işgal altındaki köylerin tekrar kurtarılması için başarılı hamleler gerçekleştirdi. IŞİD'in Kobanê'de başlayan yenilgisi, Deyr ez Zor'a kadar devam etti. Ta ki IŞİD çetesinin işgal altında tuttuğu tek bir toprak parçası kalmayana kadar.

Kobanê, yine bir 1 Kasım'ı işgal tehditleri altında karşılıyor. Desteklediği IŞİD çetesinin yenilgisinin ardından faşist Türk devleti, kendi askeri güçleri ve IŞİD artığı çeteleriyle yeni saldırı planları yapıyor. Direniş ve dayanışmanın bir birini tamamlayan ruhu ile Kobanê özgür bir kent olarak kalabilir ancak. Ve işgal altındaki Efrîn, Girê Spî‎ ve Serêkaniyê'nin özgürleştirilmesi bu dayanışmanın büyütülmesiyle mümkün olabilir.