22 Kasım 2024 Cuma

FDKC: Filistin'deki devrim ateşi asla tamamen sönmeyecek

İşgal altındaki Batı Şeria'ya dönük saldırılara ilişkin açıklama yapan FDKC, "Bugün Batı Şeria'da yaşananlar, Filistin ulusal kurtuluş hareketinin tüm bileşenlerini, özellikle Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik kurumlarını, Filistin topraklarını ve sakinlerini ölüm, yerinden edilme, hapis ve kötü muamele tehlikelerine karşı savunma mücadelesine yönlendirmektedir" ifadelerini kullandı.

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC), siyonist İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'ya dönük saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

Saldırının hedefinin Filistin direnişini ve askeri kollarını ortadan kaldırmak olduğu ifade edilen açıklamada, "Bu operasyon belirli bir olaya reaksiyon olarak görülmemelidir; aksine, işgal ordusunun Batı Şeria'daki Filistin halkına karşı yürüttüğü sistematik öldürme eylemlerinin yeni bir aşamasıdır. Uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler kararları ve dünya çapında yüzlerce ülkenin tanıması doğrultusunda, bu bölgeler Filistin toprakları olarak kabul edilmektedir. Filistin halkı, bu toprakları işgalden kurtararak ulusal haklarını özgürce kullanmak için çeşitli mücadele ve direniş yöntemlerine başvurma hakkına sahiptir" denildi.

Açıklama, şöyle devam etti: "Bu saldırı, iki iç içe geçmiş sorun çerçevesinde gerçekleşmektedir: Birincisi, Gazze Şeridi'nde işlenen soykırım; burada İsrail, en fazla toprak kazancı sağlamak için Batı ve NATO uluslararası ittifaklarının desteğinden faydalanmaktadır. İkincisi ise, 'karar verici plan' olarak bilinen siyonist planı kan ve ateş yoluyla dayatma girişimidir. Bu plan, birkaç İsrailli yetkili tarafından açıkça ilan edilmiştir."

İsrail'in Filistinlileri çok küçük bir coğrafi alana sıkıştırmaya çalıştığı belirtilen açıklamada İsrail'in Filistin halkına ya ilhak planını kabul etme, ya sürgün ya da zulüm, ya da katliam ve hapis seçeneklerini sunduğu kaydedildi.

'İYİ DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR SÜRECİN PARÇASI'
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bu nedenle, şehirlerin ve kampların işgali, sakinlerin yerinden edilmesi, altyapının tahribatı ve kitlesel soykırım, iyi düşünülmüş bir sürecin parçasıdır. Bu süreç, yerinden etme, ilhak ve etnik temizlik savaşını kapsamlı bir kanlı aşamaya taşımaktadır. Bu aşamada, işgalci devlet tüm silah türlerine başvurmaktadır: savaş uçaklarından tanklara, topçu bombardımanına, hastanelere ambargo uygulamaya, sağlık ekiplerini engellemeye ve özellikle kuzey Batı Şeria'yı katliam sahnesine dönüştürmeye kadar."

İsrail'in işlediği suçlar ve soykırımın Filistin halkının direniş azmini kıramadığı belirtilen açıklamada, ABD ve Avrupa ülkelerinin bu suçlara ortaklık ettiği belirtildi. Açıklamada, "Bugün Batı Şeria'da yaşananlar, Filistin ulusal kurtuluş hareketinin tüm bileşenlerini, özellikle Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik kurumlarını, Filistin topraklarını ve sakinlerini ölüm, yerinden edilme, hapis ve kötü muamele tehlikelerine karşı savunma mücadelesine yönlendirmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki özgür insanların, Filistin'deki devrim ateşinin bir süreliğine sönse bile, asla tamamen sönmeyeceğini anlamaları gerekmektedir. Büyük patlama kaçınılmazdır ve bu, Filistin halkına karşı işlenen suçlara ortak olan, kaçınan ve katkıda bulunan tüm kişileri yakacak büyük bir devrim olacaktır" ifadeleri kullanıldı.