22 Kasım 2024 Cuma

Faşizmi yeneceğiz, özgürlüğü kazanacağız

Faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma genel amacı, ancak emekçilerin ve ezilenlerin güncel ve dönemsel bütün talepleriyle doğrudan ilişkilenilerek, bu talepler etrafında mücadeleler örgütlenerek somutlaştırılabilir ve kitleselleştirilebilir. Böyle bir politik yoğunlaşmanın öncelikli alanı, Türkiye-Kürdistan birleşik devriminin özellikle Türkiye ayağıdır. "Faşizmi yeneceğiz, özgürlüğü kazanacağız" politik kampanyası, Türkiye’de antifaşist potansiyelin birikim noktalarında, bilhassa emekçi mahallelerinde ve işçi havzalarında hızla karşılık bulmalıdır. Keza kadın özgürlük mücadelesinin ve devrimci-demokratik gençlik hareketinin antifaşist birikimini kampanya pratiğinde maddileştirmelidir.

Yeni yıla girerken, birleşik devrimci cephenin "Faşizmi yeneceğiz, özgürlüğü kazanacağız" şeklinde adlandırılan hamlesi sürüyor. Bu hamle, emekçiler ve ezilenler adına yeni mücadele yılını kazanma iddiasını cisimleştiriyor.

Kuşkusuz ki, sömürgeci faşist politik İslamcı rejimi yıkmak, bir zaman planına bağlanmış tek bir politik kampanyanın sonucu olmayacak. Emekçilerin ve ezilenlerin bağrındaki antifaşist, antisömürgeci direniş ve savaşım potansiyelini etkinleştirme hedefini güden kampanyanın bu adlandırılışı, birleşik devrimci cephe güçlerinin faşist şeflik rejimini yıkma politik hattını, faşizme karşı savunmadan saldırıya geçişi hazırlama yönlü devrimci perspektif ve kararlılığını ifade ediyor. Ve elbette, bu mücadeleyi, sömürgeci faşist saray diktatörlüğünü yıkıp politik özgürlüğü kazanıncaya değin büyütme amacını dile getiriyor.

Tutarlı bir antifaşist yaklaşım, faşizme karşı direnişte, mücadelenin şiddete dayalı yöntemlerinin, örgütlenmenin gizli biçimlerinin kullanılmasını haklı, meşru ve gerekli görür. Birleşik devrimci cephenin hamlesi, her şeyden önce, işte bu yöntemlere ve biçimlere dayanıyor. Öte yandan, faşist şeflik rejimini yıkma genel amacına bağlanmış söz konusu güncel politik muharebe, birleşik hareketin fiili meşru mücadele cephesinde örgütlü olan tüm kuvvetlerinin de, şüphesiz fiili meşru mücadele yöntemleri ve biçimleriyle ve ama aynı politik doğrultuda hızla seferber olmalarına ihtiyaç duyuyor. Zira burada, faşist şeflik rejimine karşı mücadelede büyük bir politik başarı elde etmenin yolu, bir yandan yeraltına özgü biçimleri ve diğer yandan yerüstüne özgü biçimleri etkin ve ahenkli devreye sokmaktan geçiyor.

Demek ki, birleşik hareketin bütün bileşenleri, bugün, fiili meşru mücadele sahasındaki politik çalışmalarının ve eylemlerinin odağına, faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma şiarlı somut mücadelenin birleşik tarzda yürütülmesini koymakla yükümlüler. Bu, antifaşist ve antisömürgeci kitle hareketinin geliştirilmesi için güncel politik hedeflerin saptanmasında, politik planların yapılmasında, örgütlenmelerin oluşturulmasında, politik ajitasyon çalışmalarının ve eylemlerin gerçekleştirilmesinde, öncelikle, faşizme karşı mücadelenin halihazırdaki en kararlı ve cepheleşme yeteneği en olgun güçlerinin birleşik adımlarını, siper yoldaşlığıyla yoğrulmuş ortak pratiklerini şart koşuyor.

Birleşik hareketin fiili meşru mücadele sahasındaki bileşenleri, tabii ki bu sahanın politik diliyle konuşacaklar. Dahası, en geniş antifaşist kesime birleşik tonda seslenmek zorunda olan bu politik dil, tüm sorunları, talepleri ve mücadeleleriyle beraber işçilerin, kent ve kır yoksullarının, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Alevilerin, ezilen ulusal ve inançsal toplulukların, LGBTİ+’ların, ekolojistlerin, antikapitalist Müslümanların, demokrat aydın ve sanatçıların, pandemide sağlık hakları hiçe sayılan emekçilerin kendilerini bulabilecekleri, özdeşleşebilecekleri bir nitelik taşımalı. Bir başka ifadeyle, faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma genel amacı, ancak emekçilerin ve ezilenlerin güncel ve dönemsel bütün talepleriyle doğrudan ilişkilenilerek, bu talepler etrafında mücadeleler örgütlenerek somutlaştırılabilir ve kitleselleştirilebilir.

Böyle bir politik yoğunlaşmanın öncelikli alanı, Türkiye-Kürdistan birleşik devriminin özellikle Türkiye ayağıdır. Çünkü, iki ayrı ülke gerçekliğinden dolayı faşizmi ve sömürgeciliği yıkıp özgürlüğü kazanma mücadelesinin politik görevlerinin cisimlenişi Türkiye ve Kürdistan’da farklılaşıyor, birleşik devrimimizin eşitsiz gelişiminden dolayı ise Türkiye’de ikinci devrim cephesini inşa etmek kritik önem taşıyor. Bu bakımdan, "Batı cephesi"nin sıçramalı gelişiminin, bugünkü savaşımın en öndeki mevzilerini meydana getiren Kürdistan devrimine en büyük yardım anlamına geleceği de açıktır.

Fiili meşru mücadelede birleşik devrimci güçlerin bu politik kampanyası, Türkiye’de antifaşist potansiyelin birikim noktalarında, bilhassa emekçi mahallelerinde ve işçi havzalarında hızla karşılık bulmalıdır. Keza kadın özgürlük mücadelesinin ve devrimci-demokratik gençlik hareketinin antifaşist birikimini kampanya pratiğinde maddileştirmelidir.

Emekçi mahallelerinde ve işçi havzalarında kitlesel politik gösteriler ve yürüyüşler, kent meydanlarında ortak ajitasyon çalışmaları ve oturma eylemleri, belirli devlet kurumları önünde teşhir açıklamaları, şehir içi veya şehirler arası yollarda blokaj hareketleri, işyeri grev ve direnişleri, kitleleri bir araya getirme ve mücadeleyle ilişkilendirme hedefli paneller, söyleşiler, kültürel ve sanatsal etkinlikler, propagandanın yazılı ve sözlü, fiziksel ve dijital bütün araçları kampanyanın yürütülüş biçimleri arasındadır. Asıl amaç, emekçi ve ezilen kitlelerin faşist şeflik rejimine karşı mücadele arzusunu, cesaretini ve kararlılığını uyandırmaktır. Mücadele biçimleri ise, küçük çaplı bir yerel halk direnişinden nihayetinde ezilenlerin birleşik genel direnişine uzanan alabildiğine geniş bir yelpaze dahilinde, anın gerçek devrimci ihtiyaçlarınca belirlenmektedir.

Faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma şiarlı güncel politik muharebeye birleşik tarzda yüklenmek, bu mücadelede ve devamında saflaşacak emekçilerin ve ezilenlerin ilişkilenebilmelerine, kendilerini ifade edebilmelerine, örgütlenebilmelerine, inisiyatiflerini açığa çıkarabilmelerine uygun birleşik kanalların açılması görevini de bir yanıyla içerir. Bu elbette, hem mevcut politik kampanyanın mutlaka gözetmesi gereken ama hem de onun sınırlarını aşan bir görevdir. Bölgelerde ve yerellerde kampanyanın birleşik komitelerini kurmak, keza emekçi mahallelerinde kampanya etrafında bir araya gelebilecek herkesle antifaşist birlikler oluşturmak, böylesi antifaşist birlikleri kadınlara ve gençlere özgü formlarda da örgütlemek, söz konusu birleşik kanalların başlangıç unsurları arasında sayılabilir. Kongre ve parti kulvarlarıyla birleşik demokratik cephenin mevcut örgütleri ise bir bakıma, bu birleşik kanalların meydana getirilmesinin hazır bir dayanağı olarak değerlendirilebilir.

Birleşik devrimci cephe bileşenlerince fiili meşru mücadele sahasında da gündemleştirilen kampanya çalışmaları, daha en başından, tüm devrimci ve antifaşist parti ve örgütlerin, demokratik kitle örgütlenmelerinin, ilerici aydın ve sanatçıların katılımına açıktır. Daha doğru bir ifadeyle, kampanya, faşist şeflik rejimine karşı bütün bu antifaşist güç ve imkanların cepheleştirilmesi görüş açısını da barındırmaktadır.

Zira meselenin esası, faşist şeflik rejiminin başlıca amaçlarına ulaşmasını engellemeyi başarmış fakat onu püskürtecek bir nitel ve nicel seviyeye henüz erişememiş olan antifaşist direnişin mevcut durumunu değiştirmektir. Ve durumu değiştirmek için sergilenen birleşik devrimci iradenin bir boyutu, "Faşizmi yeneceğiz, özgürlüğü kazanacağız" politik hamlesini başlatmaksa, diğer bir boyutu antifaşist cephenin genişletilmesi yönlü çalışmaları etkinleştirmektir. Hatta söz konusu politik hamle, fiili meşru mücadele sahasında, antifaşist cephenin genişletilmesi ihtiyacının politik muhataplarıyla hem merkezi hem de yerel düzeylerde pratik yan yana gelişleri çoğaltmaya da hizmet etmelidir. Genişleyen bir antifaşist politik merkezin, bir birleşik politik önderliğin meydana getirilmesi başarıldığındaysa, işçi sınıfı ve ezilenler arasında birikmiş büyük antifaşist, antişovenist potansiyelle devrimci etkileşimin alabildiğine güçleneceği ortadadır.

Fiili meşru mücadele cephesinde komünistler, gerek genel düzlemde gerekse yerellerde, bugünkü birleşik politik kampanyanın örgütlenmesi ve yürütülmesinde öncü bir sorumlulukla davranacaklar, hızlı ve etkin bir seferberlik içinde olacaklar. Politik temsiliyet görevlerinde, birleşik toplantılarda, kampanya planlamalarında, en önemlisi de ortak kararların uygulanmasında tam bir devrimci ciddiyetle hareket edecekler. Birleşik antifaşist sözün ve eylemin geniş antifaşist kitlelere sömürgeci, erkek tahakkümcü, politik İslamcı faşist şeflik rejimini yenme hedefi ve cesareti kazandırması için tüm devrimci enerjilerini ortaya koyacaklar.

* Atılım Gazetesi'nin 1 Ocak tarihli 459. sayı başyazısı.