22 Kasım 2024 Cuma

Etlik Şehir hastanesi inşaatında işçilerin yemek isyanı

Ankara'nın Keçiören ilçesinde yapımı devam eden Etlik Şehir Hastanesi inşaatında, sağlıksız ve kötü yemeklere uzun süredir tepkili olan işçiler isyan etti.
Ankara'nın Keçiören ilçesinde yapımı süren iki şehir hastanesinden biri olan ve 3 bin 500 kişinin çalıştığı Etlik Şehir Hastanesi inşaatında çalışan  işçiler uzun süredir yemeklerin sağlıksız ve kötü olduğu gerekçesiyle tepki gösteriyor, düzeltilmesini talep ediyordu. Durumda değişiklik olmaması üzerine yüzlerce işçi öğle yemeği yemedi. İşçilerin eylemi üzerine inşaata polis geldi. Amir ve şeflerle tartışmaya giren işçiler, baret ve yeleklerini yaktı.
 
Aylardır değişmeyen yemek koşullarına öfkelenen işçiler, firma amirliğinin olduğu yere giderek camları kırdı. İşçiler firma yetkilerine seslenerek "Yönetim buraya" sloganları attılar.
 
'PİŞMEMİŞ TAVUK VERİYORLAR, İÇİNDEN KIL ÇIKIYOR'
 
Yaşadıklarını Evrensel’e anlatan bir inşaat işçisi, "Pişmemiş tavuk veriyorlar, onun da içinden kıl çıkıyor. Tabaklar düzgün yıkanmıyor. Ne yediğimiz belli değil. Doymadığımızı söylediğimizde bir kepçe daha koymuyorlar. İskeleye çıkana kadar acıkıyorsun. Yemeklerde meyve verilmiyor. Bir kere şeftali verdiler, onu yesen dişin kırılır. Kırmızı et ayda bir çıkıyor. Kahvaltıda verdikleri kaşar peyniri akşam kestikleri için sabaha kuruyor. Bayat ekmek veriliyor. Biz burada insanız. Şu güne kadar taze ekmek görmüşlüğümüz yok. Bu yemeklere rağmen günde üç öğün için bizden 22 TL kesiyorlar" dedi.
 
AYLARDIR DÜZELMESİNİ İSTİYORLARDI
 
İşçilerin inşatta çıkan yemeklere karşı tepkisi aylardır sürüyordu. Bu nedenle yaklaşık iki hafta önce de polis işçilere GBT sorgulaması yapmıştı. İki gün boyunca ve yemekhaneden yatakhaneye kadar şantiyenin her yerinde yapılan kimlik sorgulamasına karşı işçilere "Türkiye genelinde bir uygulama ve bundan sonra da devam edecek" şeklinde yanıt verilmişti. İşçiler bu uygulamanın yemek tepkileri üzerine olduğunu, müfettişlerin denetime gelmediği inşaata polisin kimlik sorgusu için geldiğini söylemişlerdi.