ESP: Yaşamak için greve, boykota, direnişe, 1 Mayıs'a!
ESP MYK, milyonlarca emekçinin yaşam hakkı ile sınandığı, hakların gasp edildiği bir süreçte 1 Mayıs'ın karşılandığını belirterek, işçi ve emekçilerin öncülerinin, örgütlerinin bu sürece yanıt olmak zorunda olduğun vurguladı. ESP, işçi sınıfının 1 Mayıs'ını kutladı ve çağrı yaptı: "Yaşamak için greve, direnişe, boykota ve 1 Mayıs'a."
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu, 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı, "Pandemi koşullarında her türlü yasakçılığa ve fırsatçılığa karşı işyerlerini, sokakları, meydanları grevin, boykotun ve direnişin alanlarına çevirerek 1 Mayıs'ı kazanacağız" dedi.
"Milyonlarca emekçinin yaşam hakkıyla sınandığı, demokratik hak ve özgürlüklerinin gasp edildiği, sermeyenin fırsatçılığının ve faşist şeflik rejiminin çürümüşlüğünün ortaya serildiği koşullarda yaşam ve özgürlük isteyenler için gerçek bir sınanma sürecinden geçiyoruz" diyen ESP MYK, içinden geçilen sürecin en önemli mücadele halkasının milyonlarca emekçinin ücretli izin hakkı mücadelesi ve onun kazanılması olduğunu vurguladı.
'YAŞAM HAKKI MÜCADELESİNİ BÜYÜTMEK VE BİRLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ'
ESP, "Çalışmaya devam eden fabrikalarda, işyerlerinde, organize sanayi sitelerinde, emekçi semtlerde atölye ve işletmelerde milyonlarca emekçinin yaşam hakkı mücadelesini büyütmek ve birleştirmek zorundayız" diye belirtti.
"Pandemi koşullarında bunun zor olduğunun farkındayız" denilen açıklamada, şunlar belirtildi: "Asıl olan bu zorlukları devrimci-demokratik güçler olarak birlikte aşmak, birlikte mücadele etmeyi örgütleyebilmektir. Emekçilerin öfkesini bu sermaye düzeni ve onun faşist devletine yöneltecek her türlü ortak ajitasyon, eylem, boykot, direniş çalışmasını birlikte yapmayı, bunlar için birlikte mücadele etmeyi ve birlikte kazanmayı sağlamalıyız. Sürecin çağrısı net biçimde ortadadır; egemenlerin kendi rolünü oynadığı yerde bizde kendi rolümüzü yerine getiriyor muyuz, getirecek miyiz? Bu aynı zamanda, özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin gereklerini yerine getirip getiremediğimizin sorusudur. İlk yanıt önümüzde; ücretli izin için 1 Mayıs'ta grevi, boykotu ve direnişi örgütlemekten ve sokakları meydanları faşizme, onun evde kal yalan ve aldatmacalarına, politik-ideolojik sınırlarına teslim etmek değil, sokakları ve özgürlüğü kazanmaktır."
'EMEKÇİLERİN ÖRGÜTLERİ, TEMSİLCİLERİ, ÖNCÜLERİ SÜRECE YANIT OLMAK ZORUNDA'
ESP MYK, milyonlarca emekçinin çalışmak zorunda olduğu, salgına yakalanmak ile açlık arasında tercihe zorlandığı bir yerde; emekçilerin, ezilenlerin örgütlerinin, temsilcilerinin ve öncülerinin bu sürece yanıt olmak zorunda olduğunu vurguladı.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Bunu gerçekleştirmenin yolu, emekçilerin yaşam hakkına sahip çıkmak, sokaklarda direnişi örgütlemek ve aynı zamanda milyonlarca emekçinin bu taleplerinin somutlandığı an olan 1 Mayıs ile buluşturulmasıdır. Sanayi havzaları, işyerleri, atölyeler, kent meydanları, emekçi semtler emekçilerin ve ezilenlerin talebi olan ücretli izin için yaşam greviyle buluşmalıdır. Hijyeni elden bırakmadan, koşulların özgünlüğünü de hesaba katarak yaratıcı biçimler ve araçlarla emekçileri yaşam hakkı için grevi, boykotu ve direnişi örgütlemeli, sokağa, greve çağırmalıyız. Bu talep eksenindeki mücadele ve birleşme aynı zamanda 1 Mayısı da kazanmamızı sağlayacaktır. 1 Mayısı kazanmak geleceği yani sosyalizmi ve özgürlüğü kazanmak demektir.
'HAYDİ BİRLİKTE MÜCADELEYE, GREVE, DİRENİŞE, BOYKOTA, 1 MAYIS'A'
"Biz bu coğrafyada sermaye oligarşisi ve onun faşist devletini iyi tanıyanlar, 1 Mayıs'a giderken yasaklı meydanları, sokakları, işyerlerini, organize sanayi merkezlerini özgürleştiremediğimiz her durumda daha da geriye düşeceğimizi görmeliyiz ve buna izin vermemeliyiz. Grev ve direniş çağrısını her yerde somut bir talebe kavuşturmalıyız. Sokakları grev, direniş ve boykotun ajitasyonu ile örgütlemeli, kapitalizmin çürümüşlüğünü teşhir etmeli ve "dünyayı sosyalizm kurtaracak" propagandasıyla donatmalıyız. Bu ajitasyon ve propagandayı bütün devrimci-demokratik güçler olarak birlikte büyütmeliyiz. Bu anlamıyla sermayenin örgütlenmesi krize mi girecek girsin, faşist devlet zor durumda mı kalacak kalsın, bu kapitalist düzen kökünden çatırdayacak mı çatırdasın! Bu düzen zaten ölüm kusuyor, dünyayı yok oluşa sürüklüyor. O zaman onun ölümü için mücadele etmek, bu düzenin sonunu hızlandırmak için mücadelede birleşmek şarttır. Bu nedenle 1 Mayıs için daha fazla yan yana gelmeli ve seslerimizi birleştirmeliyiz. Bu aynı zamanda geleceği kazanma mücadelesidir. Bunun adı eşitlik, özgürlük ve barış içinde yaşam olan sosyalizm mücadelesinin örgütlenmesi ve kazanılmasıdır! Biz bunu bulunduğumuz her işyerinde, atölyede, sokakta, kent meydanlarından haykıracağız ve bunun için dövüşeceğiz. Sosyalizmi hep birlikte kazanmak için mücadeleyi yükseltelim, sosyalizmi daha gür sesle haykıralım. Sosyalizm ve özgürlük mücadelesi için; insanca yaşam hakkı için; açlıktan da salgından da ölmemek ve sorumlularına meydan okumak için haydi birlikte mücadeleye, greve, direnişe, boykota ve 1 Mayıs'a.
'MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN'
"Yaşama hakkını kazanacağımıza olan inancımızla, dünyayı kapitalizmden hep beraber kurtaracağımıza olan güvenimizle, sosyalizmi kuracağımıza olan kararlığımızla bütün emekçilerin ve ezilenlerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs kutlu olsun!"