26 Kasım 2024 Salı

Erdoğan ile Ağar kol kola

Kürt özgürlük mücadelesine ve devrimcilere yönelik katliamların en yoğun yaşandığı 90'lı yıllarda Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan, devletin kontra örgütlenmesinin başındaki isimlerden biri olan, Susurluk davası faillerinden Mehmet Ağar, önceki gün Elazığ'a giden Erdoğan'ı karşıladı. Erdoğan, çıkardığı 3. yargı paketiyle Ağar'a cezaevinden çıkarmıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Elazığ'a gitti. Partisinin düzenlediği mitinge katılmak için kente giden Erdoğan'ı Mehmet Ağar karşıladı.

Erdoğan'ı karşılayan ekipte yer alan Ağar'ın kentte vali, belediye başkanı, jandarma komutanı ve emniyet müdürü tarafından ağırlandığı ortaya çıktı.

MEHMET AĞAR KİMDİR?
10 Temmiz 1993-31 Ekim 1995 tarihleri arasında Emniyet Geanel Müdürü görevinde bulunan Mehmet Ağar, 6 Mart-28 Haziran 1996 tarihleri arasında Adalet Bakanlığı, 28 Haziran-8 Kasım 1996 tarihleri arasında ise İçişleri Bakanlığı görevinde bulundu. Ağar'ın İçişleri Bakanı olduğu günlerde 3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesinde, DYP Urfa Milletvekili Sedat Bucak, polis Hüseyin Kocadağ, "Mehmet Özbay" sahte kimlikli kontra Abdullah Çatlı ile Gonca Us'un içinde bulunduğu araç kaza yaptı. Araçta çok sayıda belge ve silah bulundu.

Devletin kontra örgütlenmesinin, çete, mafya ilişkilerinin ortaya serildiği Susurluk kazasının ardından Mehmet Ağar, "silahlı çete kurmaktan" ceza aldı. Ancak kendisine özel olarak tahsis edilen, lüks otel formundaki bir hapishanede konuk edildi.

BAHÇELİEVLER KATLİAMININ FAİLİ KIRCI'NIN NİKAH ŞAHİTLİĞİNİ YAPTI
Mehmet Ağar 1992 yılında Erzurum Valiliği görevindeyken firarda olan Bahçelievler katliamını gerçekleştirenlerden biri olan Haluk Kırcı'nın nikah şahitliğini yaptı. Kırcı, poliste ve DGM'de verdiği ifadede, "Şartlı Tahliye Yasası'ndan yararlanıp tahliye olduktan sonra Erzurum'a geldim. 1 Ağustos 1992'deki nikah törenimden önce, MHP il başkanı ile birlikte, Vali Mehmet Ağar'ın makamına gittik. İl başkanı, nikah davetiyemizi verirken, beni Ağar'la tanıştırdı ve onu bilgilendirdi. Ağar korumasına, nikah günü gideceği bir başka daveti iptal ettirmesini ve törenimize mutlaka katılacağını söyledi. Başlangıçta onu nikah şahidi göstermeyi düşünmüyorduk. Ama kentin valisi davetimizi kabul edip gelince, şahit koltuğuna oturmasını rica ettik" diye anlatmıştı.

HİZBULLAHÇILARI KORUDU
Mehmet Ağar, 1993 yılında emniyet genel müdürü görevinde iken Hizbullah ile ilgili, "Hizbullah devlet aleyhine eylemlerden kaçınmaktadır. Örgüt üyelerini yakalamak fayda sağlamaz" açıklaması yapmıştı.

BAYBAŞİN: AĞAR'IN VERDİĞİ KİMLİK VE PASAPORTLARLA RAHATÇA DOLAŞTIM
Uyuşturucu kaçakçılığından Türkiye tarafından aranan ve yatmakta olduğu Hollanda'daki cezaevinden salıverilen Hüseyin Baybaşin, Hollanda'da kendisiyle görüşenlere yaptığı itiraflarda, 1980'den itibaren, Şükrü Balcı ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın kendisine verdiğini öne sürdüğü polis kimlikleriyle, polise ait silahlarla ve yeşil pasaportlarla rahatça dolaştığını anlattı.

20 Mart 1997 tarihinde mülkiye müfettişlerine verdiği yazılı ifadesinde, kayıp silahlar olarak adlandırılan silahların nerede ve hangi amaçla kullanılacağını bildiğini ve bu konuda Korkut Eken'e yazılı bir emir verdiğini ancak konunun devlet sırrı kapsamında olduğunu ve bu nedenle daha fazla açıklama yapamayacağını belirtti.

ERDOĞAN AĞAR'I CEZAEVİNDEN ÇIKARDI
İstanbul DGM Başsavcılığı Ağar hakkında, Sedat Edip Bucak ile birlikte 'cürüm işlemek için çete kurmak, hakkında yakalama ve tevkif müzakeresi bulunan kişileri yetkili mercilere haber vermemek ve görevi kötüye kullanmak' suçundan açılan davada Mehmet Ağar milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırılarak ifade verdi. Kayıp silahlar konusunun devlet sırrı olduğunu ileri sürdü ve olayların meydana geldiği tarihte bakanlık görevini sürdürdüğü ve bu nedenle de ancak Yüce Divan tarafından yargılanabileceğini söyledi. DGM önce 'görevsizlik' ve 9 Temmuz tarihinde Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararı bozmasının ardından 'yargılanmanın durdurulması' kararı aldı.

Ağar, 15 Haziran 2000 tarihinde ise "Suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" iddiasıyla hakkında oluşturulan Meclis Soruşturma Komisyonu tarafından 8'e karşı 6 oyla Yüce Divan'a sevkine gerek olmadığına karar verilerek aklandı.

DGM ve TBMM Susurluk Kazası Araştırma Komisyonu'nda verdiği ifadelerinde sürekli olarak devlet sırrı olduğu için açıklama yapamayacağını söyledi.

Mehmet Ağar Kasım 2008'de tekrar yargılanmaya başlandı. İlk duruşmaya sağlık sorunları bahanesiyle katılamayan Ağar hakkında görevsizlik kararı verildi. 15 Eylül 2011 tarihinde ise günü; Ankara Özel Yetkili 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar'ın "suç örgütü yöneticisi" olduğuna karar verdi ve Susurluk davasında 5 yıl hapse mahkum etti.

5 yıllık cezanın 3 yılını infaz yasası nedeniyle yatmış gibi kabul edilen Ağar, kalacağı cezaevini de kendisi seçti. Aydın iline bağlı Yenipazar ilçe cezaevinde iki yıl kalması gerekirken, AKP-MHP'nin çıkardığı 3. yargı paketi ile serbest bırakıldı.

SEDAT PEKER: MEHMET AĞAR DERİN DEVLETİN BAŞI
Devletle işbirliği içindeyken arası bozulan çeteci Sedat Peker, Mehmet Ağar'ı derin devletin başı olmakla nitelendirmişti. Peker, Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili MİT'ten emekli olduktan sonra, 1993 yılında dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın daveti üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya başlayan emekli Yarbay Korkut Eken'i işaret etti ve Kutlu Adalı'nın öldürülmesi görevinin Eken tarafından önce kendisine teklif edidiğini itiraf etti.

AĞAR'IN OĞLU KAHARMAN'I KATLETTİ
Sedat Peker, Elazığ’da yaşayan 21 yaşındaki Yeldana Kaharman isimli Kazak kadına Mehmet Ağar'ın oğlu Tolga Ağar'ın tecavüz ettiğini ve Tolga Ağar'ın babası tarafından helikopterle olay yerinden kaçırıldığını, daha sonra Kaharman'ın evinde ölü bulunduğunu, dosyanın da kapatılarak Tolga Ağar'ın aklandığını anlatmıştı.