24 Kasım 2024 Pazar

Emine Bulut cinayetinde gerekçeli karar açıklandı

Kırıkkale'de eski eşi Emine Bulut'u 10 yaşındaki kızının gözü önünde bıçaklayarak öldüren Fedai Varan'a verilen müebbet hapis cezasının gerekçeli kararının detayları ortaya çıktı. Kararda, sanığın eylemini olay tarihinden önce planladığına dair yeterli delil bulunamadığı, ayrıca eylemini bıçak ile eski eşine birden fazla vurarak ve çocuğunun gözleri önünde gerçekleştirmesinin tek başına 'canavarca hisle' veya 'eziyet çektirmek' kastı ile hareket ettiğini göstermediği savunuldu.
 

Emine Bulut (38), 18 Ağustos günü, 6 yıl önce boşandığı eşi Fedai Varan (43) tarafından, lokantada bıçaklandı. Ağır yaralanan Emine Bulut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Emine Bulut'un yaralı halde kafeden çıkarılırken 'ben ölmek istemiyorum' sözleri ile kızının 'anne lütfen ölme' diye feryat ederken çekilen görüntüleri, sosyal medyada paylaşılınca infiale yol açtı. Olayın ardından gözaltına alınıp, tutuklanan Fedai Varan hakkında, 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Varan'a, Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında, 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası verildi, cezada indirim uygulanmadı.

'ÖLDÜRME PLANI YAPTIĞINA DAİR DELİL BULUNAMADI'
Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan gerekçeli kararın detayları ortaya çıktı. Kararda, sanık Fedai Varan'a 'tasarlayarak ve canavarca hisle adam öldürme' suçundan ceza verilmemesinin gerekçesi açıklandı. WhatsApp görüşmelerine bakıldığında sanığın olay tarihinden öncesinde Emine Bulut'u öldürme planı yaptığına dair herhangi bir somut delil bulunamadığı belirtilerek, "Olay tarihinden önce sanığın öldürme konusunda plan yapmış olması halinde ilk buluşmadaki karşılaşma esnasında bunu uygulaması gerekirdi. Kaldı ki Emine Bulut ve kızı ile buluşan sanığın birlikte yemek yedikleri anlaşılmıştır. Sanığın kızını alarak çarşıda gezmesi ve sonrasında ise kafede buluşup, yemek yenmesi sırasında öldürmeye yönelik herhangi bir eylemi ya da davranışı tespit edilememiştir. Sanığın maktulü öldürmeden önce ilk iki karşılaşma sırasında da öldürmeye yönelik herhangi bir eyleminin tespit edilememesi nedeniyle eylem tarihinden önce öldürme olayını tasarladığı tespit edilememiştir" denildi.

'TASARLAMANIN UNSURLARI OLUŞMAMIŞTIR'
Kararda, sanığın üzerinde bıçak taşıması ve olaydan önce dolmuş duraklarında beklemesi ile ilgili de "Daha öncesinde taşınan bıçağın olayda kullanılan bıçak olup olmadığı ispat edilememiştir. Sanığın daha öncesinde de bıçak taşıması nedeniyle, bıçağın hazır edilmesi tek başına 'tasarlama' olarak değerlendirilmemiştir. Olaydan önce dolmuş duraklarında beklemesi de tek başına 'tasarlama' için yeterli olmadığı Yargıtay içtihatları ile anlaşılmaktadır. Tasarlama için failin düşünüp, planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip, sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması, gerekir. Somut olaya bakıldığında sanığın Emine Bulut kafeden ayrıldıktan sonraki aşamada geçen süre içerisinde Emine Bulut ile görüşmek için mesajlar gönderdiği anlaşılmışsa da aradan geçen süre içerisinde maktulü öldürmeyi planladığını gösteren herhangi bir somut delil elde edilememiş, tasarlamanın unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı. 

'ÇOCUĞUNUN GÖZÜ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİRMESİ'
Sanığın eylemini 'kasten öldürme' haricinde sırf öldürmek için, keyif almak için ve maktulün acı çekmesini istediği için öldürme kastının bulunduğuna dair mahkumiyeti için kesin somut delil elde edilemediği ifade edilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Yargıtay içtihatları dikkate alındığında çok sayıda darbe ile ölüm meydan gelmesi tek başına 'canavarca hisle adam öldürme' suçunu oluşturmamaktadır. Burada, 'canavarca hisle öldürmek' ile bahsedilmek istenen, failin vahşi bir yöntemle, acımasızca ve hatta öldürmekten zevk alarak ve bu zevki işlediği fiille ortaya koyarak, ürpertici bir şekilde adam öldürmekten bahsedilmektedir. Örneğin, kişinin kafasının kesilmesi ve ikiye bölünerek öldürülmesi 'canavarca hisle adam öldürme' suçu sayılacaktır. 'Eziyet çektirmek' ise öldürülen kişi üzerinde yapılan yöntemin acı verici bir işkence özelliği taşımasıdır. Somut olayda bu yönüyle sanığın bıçak ile maktule birden fazla kez darbe vurarak, eylemini gerçekleştirmesi ve çocuğunun gözleri önünde gerçekleştirmesi tek başına 'canavarca hisle' yahut 'eziyet çektirmek' kastı ile hareket ettiğinden söz edilemeyeceği, bu açıdan sanığın somut olayda öldürme kastı yanında ayrıca 'canavarca hisle' ya da 'eziyet çektirerek öldürme' amacıyla hareket ettiğini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak, yeterli, kesin kanıt bulunmadığından sanık hakkında bu suçtan ceza verilmemiştir."