Elende Yılmaz yazdı | Rojavalı kadınlar 'ev içi emek' kampanyasına sahip çıkıyor
Kadının ev içindeki emeğinin toplumsal emek olarak görülmesi ve bu konuda yürütülen çalışmalar, komünist kadınların devrim topraklarındaki ayırıcı çizgilerinden. "Ne demek ev işi yaptığı için ücret almak?" Bunun kadının doğal ve zorunlu vazifesi olmadığının tartışılması bile garipken ücretlendirme birçok kadın için hayalci bir istek olarak görüldü. Ama akıllara bir kez "acaba" sorusu düşmüştü. Olmaz olmaz diye kendilerini inandırmaya çalışırken bir yandan da heyecanla "evet şu da var, bunu da yapıyoruz" gibi fikir beyan eden pek çok kadın oldu. JKŞ'nin başlatmış olduğu kampanya toplamda büyük bir ilgi ve istekle karşılandı.
"Aa tıpkı bana benziyor!"
"Aynı benim gibi…"
"Beni çizmişsiniz…"
Devrimci Komünist Kadınlar'ın (JKŞ) Rojava'da son üç aydır yürüttükleri kampanya kapsamında buluştukları kadınlardan en çok duydukları cümleler bunlar oldu. Ev içi emeğin görünür kılınmasına dair yürütülen kampanyanın üç aylık ilk aşaması başarıyla sonuçlandı. Ev toplantıları, gazete dağıtımları, paneller, bildiri ve broşür, sokak stantları, sinevizyon gibi pek çok araç ve yöntemle 'Kadının ev içi emeği toplumsal emektir' şiarını Rojava'daki özelde emekçi kadınlara, emekçilere taşıdılar. Devrimci komünist kadınlar hız kesmeden kampanyanın 8 Mart'a kadar sürecek olan ikinci aşamasının hazırlıklarına başladı.
"Kadının ev içi emeği toplumsal emektir" şiarıyla yürütülen çalışmalar sırasında en çok ilgi gören kampanyanın görselleri oldu. Kadınlar bir ev emekçisinin birden fazla işle meşgul olmasını tarifleyen karikatüre bakarken buruk bir heyecan yaşadı. Buruklardı çünkü emeklerinin görünmediği, değersiz sayıldığı aşiret kültürünün varlığını sürdürdüğü topraklarda yaşıyorlardı. Heyecanları ise bambaşkaydı. Çoğu hayatında ilk defa böyle bir şey duymuştu. "Ne demek ev işi yaptığı için ücret almak?'"Bunun kadının doğal ve zorunlu vazifesi olmadığının tartışılması bile garipken ücretlendirme birçok kadın için hayalci bir istek olarak görüldü. Ama akıllara bir kez "acaba" sorusu düşmüştü. Olmaz olmaz diye kendilerini inandırmaya çalışırken bir yandan da heyecanla "evet şu da var, bunu da yapıyoruz" gibi fikir beyan eden pek çok kadın oldu. JKŞ'nin başlatmış olduğu kampanya toplamda büyük bir ilgi ve istekle karşılandı. Kampanya kapsamında pek çok yeni kadınla tanışıldı. Dünya devrim ve sosyalizm deneylerinde kadın kazanımları, mücadelesi kadın kitlelerine anlatıldı, sosyalist devrim hedefi bir kez daha yinelendi.
Kampanyanın en etkili araçlarından birisi Raperîn gazetesi ve sinevizyon oldu. Raperîn gazetesi ev ev, kapı kapı gezilerek dağıtıldı. İrili ufaklı pek çok ev toplantısı yapıldı ve Raperîn gazetesinde yayınlanan yazılar okundu. Ev emekçileri arasında okuma yazma oranının düşüklüğü devrimci komünist kadınları yıldırmadı. Bu noktada devreye, bire bir gazete okumalarıyla birlikte gazetedeki yazıların okunup ses kayıtlarının whatsapp gibi sosyal iletişim kanalları aracılığıyla dağıtılması girdi. Kampanya kapsamında kararlaştırılan her ayın 20'sinde gerçekleşecek basın açıklamalarının ilki Türk devletinin saldırılarının yoğunlaştığı döneme denk geldi. Pek çok kentte saldırı ihtimali nedeniyle güvenlik üst düzeydeydi. Özellikle Cizirê bölgesinde devrim karşıtlarının iç karışıklık çıkartmak istemesi nedeniyle hareketli günler yaşanıyordu. Kadınlar yılmadı ve Qamişlo, Dirbesiyê, Hesekê ve Kobanê'de 20 Eylül'de basın açıklamaları gerçekleştirdi. Kobanê'de kadınlar ev işlerinde kullanılan araç gereçleri sokağa taşıyarak renkli bir görüntü oluşturdu. Aşiret gelenekselliğinin/kültürünün etkilerini sürdürdüğü bir bölge bakımından süpürge-tava ile sokağa çıkmak eşine az rastlanır bir eylem şekliydi. Eylemden önce bu konuda oldukça utangaç olan, "ayıptır, el alem ne diyecek, bize göre böyle şeyler ters" diyenler oldu. Kitle içinden çıkan öncü birkaç kadının, hem de bazıları çok daha ileri yaşlarda olan bu kadınların atılımıyla hızla bu düşüncelerinden sıyrıldı. Kadınlar kendi eylemlerinden bir kez daha öğrenerek ileri çıktı.
İlk basın açıklamaları kampanyanın daha fazla duyulur olmasını sağladı. Hız kazanan devrimci komünist kadınlar çıkardıkları eğitim broşürlerini dağıttı. Ev emekçisi kadınlardan günlük ev içindeki çalışmalarından bazı görüntüler alındı ve bunlara hazırlanan sinevizyonda yer verildi. Video çekimleri özellikle genç kadınların yaratıcı fikirleriyle buluşunca kadınların coşku ve heyecanının yansıdığı renkli ürünler ortaya çıktı.
KAMPANYA POLİTİK GÜNDEMLERLE BİRLEŞTİRİLDİ
Ekim ayının 20'sinde gerçekleşen basın açıklamaları, Filistin'deki görkemli direniş ve beraberinde yaşanan çatışma günlerine denk geldi. Devrimci Komünist Kadınlar, Filistin'de siyonist İsrail'in saldırılarına karşı direnen kadınları unutmadı. Yapılan eylem ve etkinliklerde Filistinli kadınların direnişi selamlandı.
Kasım şehitler ayı ölümsüzlere bağlılığın yinelendiği, onların mirasıyla mücadeleye devam etmenin zamanıydı. Devrimci Komünist Kadınlar, Kasım ayı boyunca hem ölümsüzlerle buluşacak, onları anlatacak etkinlik ve eylemler yaptı hem de ev içi emekle ilgili kampanyaya devam etti. Ekim devriminin yıl dönümü ise Sovyetlerdeki kadın kazanımlarının kitleye anlatıldığı ve kampanyanın bu kapsamda tarihsel deneyimlere yaslanarak büyüdüğü panel ve seminerlerle kutlandı. Sovyetlerdeki kazanımlar, ortak çamaşırhane, yemekhane ve kreşler kadınların ilgisini çekti. Rojava demokratik kadın devriminin sosyalist devrime doğru ilerlemesi amacıyla mücadele eden devrimci komünist kadınlar açısından Sovyetlerin bu örnekleri güçlü dayanaklar oluşturuyordu. Bunlar, yapılan çalışmalarda işlendi.
25 Kasım coşkusu ve heyecanı ile kampanya çalışmaları farklı bir boyuta kavuştu. 20 Kasım'da yapılan basın açıklamaları ile 25 Kasım'da kadına yönelik şiddetle mücadeleye devam etme sözü yinelendi. Devrimci Komünist Kadınlar, çeşitli ev ya da kurum toplantıları, göçmen kamplarında stant çalışmaları, fotoğraf sergisi, bildiri dağıtımları gibi yöntemlerle 25 Kasım günü kadınları sokağa çağırdı. İşgal saldırıları nedeniyle daha fazla önem kazanan özsavunma eğitimleri de bu dönem içinde örgütlendi. Komünist erkekler "erkeklik"leriyle yüzleşmelerini sağlayacak eğitimler, kadın devrimine sahip çıkacaklarını beyan ettikleri basın açıklamaları yaptı. 25 Kasım günü ise "Kadın devrimi senin gücündür, şiddete karşı mücadele et" sloganı ile JKŞ'li kadınlar Qamişlo'dan, Dirbêsiyê'ye, Hesekê'den Kobanê'ye meydanları doldurdu.
Kadının ev içindeki emeğinin toplumsal emek olarak görülmesi ve bu konuda yürütülen çalışmalar komünist kadınların devrim topraklarındaki ayırıcı çizgilerinden. Bu kapsamda devrim topraklarında çalışma yürüten pek çok siyasi parti, kadın örgütü ve kurumları da kampanya sürecinde ziyaret edildi. Kampanya sadece Rojavalı ev emekçisi kadınlar tarafından değil siyasi parti ve kurumlar tarafından da ilgiyle takip edildi.
Rojava devrimini sosyalist bir devrime ulaştırma hedefini kadın kitleleri arasında yaymayı amaçlayan JKŞ'li kadınlar, ev içi emeğin toplumsal emek olarak görülmesini sağlamak için yaptıkları kampanyayı sürdürüyor. Amaç, kampanyanın ikinci aşamasında daha çok kadına ulaşmak, daha çok kişiye kadın emeğinin değerini anlatabilmek, ev işlerinin kadının kaderi olmadığını yediden yetmişe herkese kavratabilmek ve her gün daha fazla kişiyi bu hedefte devrime, mücadeleye katabilmek. Kadın devriminin gelişimi önündeki toplumsal cinsiyet rollerine karşı mücadeleyi geliştirip kadınlarda cins bilincini inşa etmek. Tüm bunlarla birlikte devrimin kadın kazanımlarının buradan geliştirilmesi, güçlendirilmesi hedefleniyor. Devrimci Komünist Kadınlar haklı olmanın bilinci ve gücüyle yola devam ediyor.