'Ekim Devriminin kadın kazanımlarını Rojava Devrimi içinde uygulamalıyız'
SYPG'nin düzenlediği sempozyumda Ekim Devriminde kadın kazanımlarına ilişkin güçlü tartışmalar yayıldı. Kadınların toplumsal yaşam ve yönetim süreçlerine katılımının önünü açan kazanımların yol gösterdiği vurgulanan konuşmalarda Rojava kadın devrimini geliştirecek adımların başında kadın kazanımlarına sahip çıkmak ve daha da büyütmek olduğu ifade edildi.
Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu'nun (SYPG) düzenlediği "Ekim Devriminden Rojava Devrimine" sempozyumunun ikinci oturumu devrimde kadın kazanımları ve kadın özgürlük mücadelesi üzerine gerçekleştirildi.
"Ekim Devrimi'nde kadın kazanımları ve Rojava kadın devrimi" başlıklı oturuma konuşmacı olarak Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Sözcüsü Fadya Sîdo, SYPG'den Mizgîn Erebo, Ermeni Meclisi Üyesi Losîn Ardemiyan ve CKŞ Sözcüsü Destan Serhed katıldı.
Oturumun başında İran'da Jîna Mahsa Amini'nin katledilmesi sonrasında başlayan ayaklanmaya alkışlarla destek verildi, salonda hep birlikte "Jin jiyan azadî" sloganı atıldı.
'EKİM DEVRİMİNDE KADINLAR HAKLARINI BULDU'
İlk sözü alan Ermeni Meclisi Üyesi Ardemiyan, Ekim Devriminin kadınların yaşamında önemli değişim yarattığını dile getirdi. Ardemiyan, "Bu devrimde öncelikle kadın hakları kazanıldı. 1917'de getirilen kanunlardan, çocuk bakımının toplumsallaşması bir kazanımdı. Kadın ve erkek arasında çalışma hayatında eşitlik uygulandı. Devrimden sonra kadınlar haklarını buldu. Ev işlerinin toplumsallaşması kadınlar için önemli kazanımdı. Kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde etti" diye konuştu.
Kadın haklarını koruyan yasaların Çarlık düzeninin kanunlarına karşı çıkarıldığını belirten Ardemiyan, "Devrimden önce kadın ve erkeklerin çalıştığı işkollarında farklılıklar oluyordu. Kadınlar devrimden önce çok çalıştıklarını fakat erkekler kadar maaş almadıklarını gördü. Devrim sonrasında birçok alanda eşitlik sağlandı" dedi.
Kadınların erkeklerin evdeki kölesi olmadığını belirten Ardemiyan şöyle devam etti: "Bolşevik Parti kurulduğunda kadın meclisleri de kuruldu. Bu çok önemli bir şeydi. Devrimin başında kadınlar arasında okuma oranı yüzde 10'du. Devrimle birlikte kadınlar siyasete, ekonomiye ve toplumsal işlere katıldı. Böylece ev işlerine hapsolmaktan kurtuldular. Kadınların yayınları çıktı, bildiriler dağıtıldı."
Ekim Devriminde kadınların haklarını yüzde yüz kazandıklarının söylenemeyeceğini dile getiren Ardemiyan, "Kadınlar yönetimde yer aldı, fakat ev içerisinde yeterince hak elde edemedi. Rojava'da da kadınlar pek çok hak kazandı. Özerk Yönetimde yer alıyorlar fakat ev içinde bu haklar tam olarak söz konusu değil" diye konuştu. Toplumun kadın kazanımlarını koruyan yasaları tam olarak içselleştiremediğini belirten Ardemiyan sözlerini şöyle bitirdi: "Devrim kadınsız, kadın devrimsiz olmaz."
'KADINLAR DEVRİM İÇİN BİRER KIVILCIMDI'
JKŞ Sözcüsü Fadya Sîdo, Çarlık Rusya'sını yıkan ayaklanmanın kadınların eylemiyle başladığını hatırlattı. Fadya Sîdo, Ekim Devrimi döneminde kadınların durumunu şöyle tarif etti: "Kadınlar devrim için birer kıvılcımdı. Aleksandra Kollontai ve Inessa Armand devrimin örnekleriydi. Kadın özgürlüğü tartışılan çok önemli bir konuydu. Kadınlar hem Şubat hem de Ekim devrimlerinde yerlerini aldı. Çarlık döneminde bir baba kızını evlendireceği erkeğe bir hediye gibi verirdi. Kadın babasının egemenliğinden çıkıp bir başka erkeğin egemenliği altına giriyordu. Ayrılmak dahi yasaktı, kiliseden izin gerekiyordu. Fabrikada çalışan işçilerin hastalanmaya hakları yoktu. Kadınların çalışma saatleri uzundu ancak erkek işçiler kadar maaş alamıyorlardı."
Kadınların devrimin hazırlık sürecinde aktif rol aldığını belirten Fadya Sîdo, Rojava devriminde kadınların oynadığı role dikkat çekti. Fadya Sîdo, "Devrimimiz Kürt kadınlarının öncülüğünde başladı. Devrim kadın gerçeğiyle bütünleşti. Devrimle birlikte kadınlar eşit temsiliyetle yönetime ortak oldu, özerk örgütlerini, kurumlarını, adalet mekanizmalarını, komün sistemlerini, toplumsal savunma gücünü ve ordusunu kurdu" şeklinde konuştu.
'21. YÜZYIL KADIN DEVRİMİ YÜZYILI' TESPİTİ DEVRİMİMİZDEN İLHAM ALIYOR'
Rojava Devriminin bir kadın devrimi olarak dünya kadınlarına ilham ve umut olduğunu dile getiren Fadya Sîdo şunları söyledi: "Bugün nerede bir ayaklanma çıksa kadınlar en ön safta, ayaklanma içindeki en dinamik güç. '21. yüzyıl kadın devrimi yüzyılı' tespiti devrimimizden ilham alıyor. Artık kapitalist sistem kadınlara, işçilere ve emekçilere umut vermiyor. Rojava devrimi kadın devrimi yönüyle parlıyor."
Fadya Sîdo, kadınların toplumsal yaşama, üretime ve yönetim süreçlerine katılımını engelleyen temel nedenlerden birinin erkek egemenliği ve aşirete dayalı toplum gerçeği olduğunu dile getirdi. Fadya Sîdo, "BAAS sisteminin kalıntıları, kadınların eski toplumsal rollerden çıkışının önünde bir engeldir. Kadın devrimimiz kazanımlar ortaya çıkardı, fakat evlerin içinde bir zihniyet değişimini tam olarak gerçekleştiremedi. Bu gerçek kadınların devrime katılımını zayıflatıyor. Devrim kurumlarımızdaki erkek egemen yaklaşımlara karşı mücadele ve kadın kanunlarının pratikleştirilmesi başlıca görevimizdir" şeklinde konuştu.
'KOMÜNİST KADINLAR DEVRİMDE GÖREVLER OMUZLADI'
Komünist kadınların devrime başından itibaren katıldığını belirten Fadya Sîdo şunları ifade etti: "Devrimin savunma güçleri olan YPG ve YPJ'de, asayiş, belediye, basın, sağlık, komün ve meclislerde görev omuzladılar. Komünist kadınların varlığı, 2014 yılında devrimin inşasında daha örgütlü hale geldi. 8 Mart 2015 tarihinde Komünist Kadın Örgütü'nün kurulmasıyla birlikte Rojava'da bağımsız örgütlemelerini de gündemlerine aldılar."
'KADININ KÖLELEŞTİRİLMESİ ÖZEL MÜLKİYETİN ÇIKIŞIYLA BAŞLADI'
SYPG adına konuşan Mizgîn Erebo, kadın kazanımlarını anlamak için kadının köleleştirilme tarihinin iyi anlaşılması gerektiğini dile getirdi. Kadının köleleştirilmesinin özel mülkiyetin ortaya çıkışına dayandığını belirten Mizgîn Erebo, "Yaşadığımız toplumu iyi değerlendirmeliyiz. Erkek, özel mülkiyeti ve bağlı olarak mirası geliştiriyor. Kadınlara çocukların sorumluluğunu zorunlu kılıyor. Bu mecburiyeti iyi anlarsak, Ekim Devrimindeki kazanımları ve başarıları, aynı zamanda bugünkü mücadelemizi daha iyi anlarız" şeklinde konuştu.
Ekim Devriminin başında yayınlanan kararnamelerde kadın haklarına ilişkin maddelerin de yer aldığını hatırlatan Mizgîn Erebo, "Bu kanun yazıldığı zaman erkek egemenliğinin rengini hala barındırıyordu. Erkekler hangi haklara sahipse kadınlarda aynı haklara sahiptir diyordu. Lenin öncülüğündeki Ekim Devrimindeki en önemli başarılar, Kruspskaya gibi kadın önderlerle birlikte geliştirilmiştir" ifadelerini kullandı. Mizgîn Erebo şunları ifade etti: "Birkaç kanunla kadınların hakları korunuyor. Örneğin, eğer çocuklar toplumun geleceğiyse onların büyütülmesi görevi neden sadece kadınların sırtında. Bugün yemeğin hazırlanması kadınların görevi olarak görülüyor. Peki bu neden toplumsal bir görev olarak görülmüyor. Ekim Devriminde aşevleri açılıyor, Moskova'da toplumun yüzde 60'ı beraber yemek yiyor bu aşevlerinde. Şimdiki gibi kadınların bir öğün hazırlamak için saatlerini harcaması söz konusu değildi."
'21. YÜZYILIN KADIN DEVRİMLERİ YÜZYILI OLABİLMESİ İÇİN YOL AÇILMALI'
Çarlık Rusya'sında kadınların eğitim hakkının engellendiğini Ekim Devriminin ilk olarak bu konuda adım attığını belirten Mizgîn Erebo, kadının yapmaya zorlandığı tüm işlerin toplumsallaşması gerektiğini vurguladı, "Ekim devriminin tecrübelerini almalı ve Rojava devrimi içinde uygulamalıyız. Devrim içinde kadınlar hala ev ile çocuk ile görevlendiriliyor. Ama aynı zamanda devrim de onların görevi olmalı" diye belirtti.
21. yüzyılın kadın devrimleri yüzyılı olabilmesi için kadınlara yol açılması gerektiğini belirten Mizgîn Erebo, şöyle devam etti: "Kadın özgürlük mücadelesiyle yaşamın gerçekliği arasında derin bir çelişki var. Bu bir kırılmaya sebebiyet verecek, istiyoruz ki bu devrime doğru ilerlesin. Sadece kadın ve erkek cinsi için değil, LGBTİ+'lar için de buna sahip çıkmalıyız. Ekim Devriminden anlamalıyız ki, en çetin saldırılar ilk başta kadınlar üzerinde gerçekleştiriliyor. Eğer Rojava devriminin kazanmasını istiyorsak, önce kadınların kazanması için çabalamalıyız. Kadınla birlikte toplum da özgürleşir."
'KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DEVRİM EVLERİN İÇİNE GİREBİLMELİ'
Oturumda söz alan CKŞ Sözcüsü Destan Serhed, Ekim Devriminin deneyim ve kazanımları kadar eksikliklerini de değerlendirdiklerini söyledi. Destan Serhed, "Bu devrimden tecrübe edindiğimizi söylediğimizde hem yanlış hem de doğrularından tecrübe kazanmalıyız" dedi. Rojava devriminde kadın kanunlarının kimilerinin uygulanmamasının önemli bir sorun olduğunu dile getiren Destan Serhed, "Devrimin evlerin içine girmesine ilişkin bahsettiğimiz hamlenin sebebi bu. Madem devrim var. Kapılarınızı devrime açın, eğer devrim dışarıda kalırsa bize yetmez" dedi.
Genç kadınların gerici aşiret yapısına karşı koyamaz durumda olduğunu belirten Destan Serhed, "Genç kadınlar aşirete, erkek egemen sisteme karşı duramazlardı. Çünkü bir kez ses çıkarıp seslerini dünyaya yayarlarsa, öldürüleceklerini biliyorlardı" dedi.
'ERKEK EGEMENLİĞİ KADININ ÖZGÜRLEŞMESİNİ ENGELLİYOR'
Devrim topraklarında kadınların şiddete uğradıklarını, küçük yaşta evlendirilmek istendiğini, çok eşliliğin yasalara rağmen varlığını sürdürdüğünü hatırlatan Destan Serhed, erkek egemenliğinin kadının özgürleşmesini engellediğini belirtti. Destan Serhed, "Rojava bir kadın devrimi ama bu toplumda kadınlar her gün baskı görüyor. Kadınlar öldürülüyor, emeği gasp ediliyor. Kadınlar hala evlerin içinde işkence görüyor. Demokrasi bize tek başına yetmiyor. Kadınların kurtuluşu sosyalizmin inşasıyla gerçekleşir. Kadınlar kendini ispatladığı zaman bu devrimin her alanında yer aldı. Dünyaya örnek oldu" diye konuştu.
Oturumda son olarak katılımcılar söz aldı. Ekim Devriminin deneyim ve kazanımlarından alınabilecek örnekler olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda, Rojava kadın devrimini büyütmenin ve geliştirmenin önemine vurgu yapıldı.