4 Ekim 2024 Cuma

Eğitim Sen: YÖK gerçekleri değil istediğini görüyor

YÖK’ün uzaktan öğretime dair yaptığı anketin sonuçlarına ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen Genel Merkezi, soruların gerçeği ortaya çıkarıcı değil yönlendirici olduğunu kaydetti. Eğitim Sen Genel Merkezi, ayrıca ankette hiçbir açıklamanın da yapılmadığını belirtti. 

Eğitim Sen Genel Merkezi, YÖK’ün uzaktan öğretime dair akademisyen ve öğrencilerin görüşlerine başvurduğu ve "yükseköğretime ilişkin en yüksek katılımlı anket" şeklinde kamuoyuna duyurduğu çalışmanın sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, YÖK’ün soruların gerçeği çok yönlü olarak ortaya çıkarmak yerine yönlendirmek amaçlı olduğu kaydedildi. 

YÖK’ün katılımcısı yüksek ancak değişkenleri çok zayıf olan araştırmasının ortaya koyduğu bir gerçek olduğu belirtilen açıklamada, "YÖK ve üniversiteler salgın yönetimi açısından şeffaf davranmamıştır; üniversitelerdeki vaka sayılarına ve alınan tedbirlere dair hiçbir bilgi paylaşılmamıştır" denildi. 

Üniversite bileşenlerinin karar süreçlerinde yer almadığına dikkat çekilen açıklamada, üniversitelerde, uzaktan öğretimdeki altyapı sorunları, bilgisayar ve internete erişemeyenlerin yok sayılması, uzaktan öğretimde çevrimiçi öğrenme için planlama ve öğretim tasarımının yapılmaması, idari ve teknik personelin birim amirlerinin inisiyatifine terk edilmesi, vakıf üniversitelerinde akademisyenlerin işten atılması gibi çok sayıda sorun olduğu dile getirilen açıklamada, bu sorunlar karşısında öğrenciyi, öğretim elemanını ve idari/teknik personelinin yalnız bırakan bir süreç yaşandığı söylendi. 

İktidar ve YÖK’ün, Covid-19 salgını koşullarında, öğrencilerin eğitim hakkını kullanabilmeleri, öğretim elemanları ve diğer emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmaları için kısa bir süre içinde etkin önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Eğitim Sen Genel Merkezi, şu talepleri sıraladı: 

 "Covid-19 salgınında alınacak ya da alınması gereken tedbirler, tepeden inme kararlarla değil üniversite bileşenlerinin dâhil olduğu karar mekanizmalarıyla oluşturulmalıdır.
Şeffaflık, hem üniversite içinde hem de kamuoyuna karşı temel bir sorumluluk olarak görülmelidir.
Salgın yönetiminde toplum sağlığı için sağlık kültürü geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. İnsanlar arasındaki ve insanlarla nesneler arasındaki etkileşim konusunda, tek tek üniversite bileşenlerinin alması gereken önlemler hakkında üniversite bileşenleri ve kamuoyu sürekli bilgilendirilmelidir. Ayrıca makro ölçekte alınacak önlemler konusunda asıl sorumluluk siyasi iktidar ve idarededir.
Üniversiteler açılmadan önce toplumun önemli bir kısmı, kitlesel ve hızlı bir biçimde aşılanmalıdır. Yüz yüze eğitime geçilmeden, yükseköğretim alanının özgünlüklerine uygun bir aşılama takvimi oluşturulmalı, eğitim ve bilim emekçileri ile öğrencilerin tamamı aşılanmalıdır.
Üniversitelerde iş yeri hekimliği oluşturulmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları görevlendirilmelidir.
■ Yurtlarda salgın koşulları gözetilerek gerekli tedbirler alınmalı, yurt personelinin ve öğrencilerin sağlık hakkı korunmalıdır.
■ Üniversite bileşenlerinin salgın dönemine uygun biçimde ulaşım haklarını kullanmaları amacıyla yerel yönetimler ve valiliklerle birlikte ulaşım planı oluşturulmalıdır.
 Üniversitelerin salgın için aldığı tedbirlerin, sendikalar, sağlık meslek kuruluşları, öğrenci örgütlenmeleri, çeşitli meslek odaları gibi toplumsal örgütlenmelerden oluşturulan yerel izleme kurulları tarafından takibine izin verilmelidir.
Üniversitelerde ve eğitimde tüm bu önlemlerin alınması için ek bütçe sağlanmalıdır."