Eğitim Sen: Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı yargıyı göreve çağırıyoruz
Öğretmenlik Meslek Kanunu'na dönük tüm itiraz ve eleştirilerinin MEB tarafından görmezden gelindiğini belirten Eğitim Sen, açtıkları davalar sonuçlanana kadar kariyer basamakları sınavlarının yapılmamasını istedi ve Anayasa Mahkemesi'yle Danıştay'ı eğitim emekçilerini gözeten bir karar almaya çağırdı.
Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı yasama ve yargıyı göreve çağırmak için Ankara'da bulunan Eğitim Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul okudu.
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun öğretmenlerin iradesi, ihtiyaçları ve talepleri gözetilmeden kanunlaştığını belirten Kurul, daha sonrasında yayınlanan "Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği"yle de birlikte öğretmenler arası dayanışma ilişkilerinin yıkıldığını ve öğretmenleri ayrıştıran bir sistemin getirildiğini söyledi.
Meslek kanununun öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırdığı, eğitim emekçilerinin sorunlarını görmezden geldiği, eşit işe eşit ücret ilkesini ihlal ettiği ve eğitim emekçilerini ayrıştırdığı yönündeki bütün eleştirilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görmezden gelindiğini vurgulayan Kurul, kanun ve yönetmelik hakkında yapılan bütün itirazlar ve açılan davalara rağmen MEB'in ilgili sınav takvimini aceleyle işletmeye çalıştığını dile getirdi.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'a çağrı yapan Kurul, yapılan başvurulara öncelik verilmesini ve bu konunun derhal gündeme alınmasını istedi. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yürürlükten kaldırılması için ülke çapında bir imza kampanyası başlattıklarını aktaran Kurul, 1 Ekim'de imzaları TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını ifade etti.
"Öğretmenlerin temel talebi Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret' ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir" diyen Kurul, siyasi iktidara eğitim alanında yapılacak bir meslek kanunu için "Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı"nı dikkate alması çağrısında bulundu.
Yeni bir meslek kanunu sürecinde eğitim alanındaki örgütlü meslek örgütleri ve sendikaların da dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Kurul, sadece öğretmenlerin değil eğitim alanında çalışan tüm emekçilerin çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesinin önemine dikkat çekti.
Kariyer basamakları sınavlarının meslek kanunuyla ilgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları açıklanmadan yapılmamasını isteyen Kurul, meslek kanunu ve yönetmeliğe karşı mücadelelerinin sonuç alana kadar süreceğini belirterek şöyle devam etti: "Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Nitelikli eğitim için, eğitimde öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alındığında anlamlı olacaktır. Gerçek bir meslek kanunu hazırlanmak isteniyorsa "Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı" temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve talepleri güvence altına alınmalıdır."