26 Kasım 2024 Salı

Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri: AKP yasanı al başına çal

Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri, 8 Eylül'de Ankara'da karşı karşıya kaldıkları polis saldırısına ve Öğretmenlik Meslek Kanunu'na itiraz ederek, baskı politikalarıyla ülkeyi hapishaneye çeviren AKP iktidarına karşı alanlarda olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Eğtim-Sen İstanbul Şubeleri, Eğitim-Sen Genel Merkezinin 8 Eylül günü Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapmak istediği basın açıklamasının polis zoruyla engellenmesine tepki göstermek amacıyla Sultanahmet'te bulunan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. "ÖMK'ya hayır! Bu ablukayı dağıtacağız" pankartı açılan eyleme çok sayıda eğitim emekçisi katıldı.

'ÜLKEYİ YARI AÇIK HAPİSHANEYE ÇEVİRDİLER'
Eğitim emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen 4 No'lu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım, AKP iktidarının baskı politikalarıyla ülkeyi yarı açık hapishaneye çevirdiğini ve bu politikaların uzantısı olarak 8 Eylül'de Eğitim-Sen Genel Merkezi'nin abluka altına alındığını belirtti. Ablukayla genel merkezdeki Eğitim-Sen yöneticilerinin fiili gözaltında tutulduğunu dile getiren Yıldırım, polisin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu işlediğini söyledi. Yıldırım, bu saldırıların sorumlularına karşı gerekli adımları atacaklarını ve sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.

'ÖMK HİÇBİR ÖĞRETMEN TARAFINDAN BENİMSENMEDİ'
"Bu yaşananlar, 'öğretmenlerin 60 yıllık hayalini gerçekleştirdik' diyerek pazarlamaya çalıştıkları ucube ÖMK'nın hiçbir öğretmen tarafından kabul edilmediği, benimsenmediği gerçeğinin üstünü polis kalkanıyla örtme gayretinden başka bir şey değildir. Milyonlarca öğretmen yasayı ve yasanın getirdiği kariyer basamaklarını kabul etmediklerini işyerlerinde, alanlarda ve sosyal medyada gür bir sesle ifade etmişlerdir" diyen Yıldırım, Öğretmenlik Meslek Kanununu kabul etmeme sebeplerini sıraladı.

'ÖĞRETMENLERİN HAKLARI KARİYER BASAMAKLARINA ENDEKSLENEMEZ'
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun öğretmenlerin iradesi dışında hazırlandığına dikkat çeken Yıldırım, kanunun öğretmenler arasında yapay ayrıştırmalar üreterek "eşit işe eşit ücret" ilkesini çiğnediğini ifade etti. Kanunla merkezi yazılı sınavın kaldırılarak mülakat uygulamasının devreye konmasının siyasal ayrımcılığa, keyfiliğe yol açacağını kaydeden Yıldırım, "Ekonomik krizin derinleştiği ve eğitim emekçilerinin enflasyon karşısında ezildiği bu dönemde emekçilerin ekonomik ve özlük hak kazanımları kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmeye çalışılmaktadır" dedi.

Velilerde "uzman öğretmenin sınıfı", "başöğretmenin sınıfı" gibi algılar yaratılarak öğretmenlerin mesleki saygınlığının, okul ve aile arasındaki iletişimin zedeleneceğini vurgulayan Yıldırım, kanunda özel sektör öğretmenlerine yönelik hiçbir düzenleme olmadığına da dikkat çekti.

TALEPLER
Kapsamlı ve nitelikli bir Öğretmenlik Meslek Kanunu için öğretmenlere, meslek örgütlerine ve ILO-UNESCO tarafından 5 Ekim 1966'da kabul edilen "Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı"na riayet edilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, taleplerini şöyle sıraladı:
" Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışmasının ivedi biçimde yapılmasını istiyoruz.
Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında gerçekleştirilecek sınava da, kariyer basamaklarına da karşıyız. Bu kanunun bir an önce iptal edilmesini, öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz.
Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştirilerimiz ve önerilerimiz doğrultusunda demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu istiyoruz.
Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesini istiyoruz."

'YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ'
Yıldırım şöyle devam etti: "Eğitim Sen İstanbul Şubeleri olarak genel merkezimize ve arkadaşlarımıza yönelik dün yapılan saldırı ve hukuksuz uygulamaları kınıyor, tüm eğitim emekçilerinin sesi olmaya devam edeceğimizi; ekonomik, özlük, mesleki, sosyal ve demokratik haklarımız için mücadeleyi yükselteceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."

Eylem boyunca, "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Ablukanız yasanız, vız gelir vız", "AKP yasanı al başına çal", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.