EMEK
Eğitim-Sen: İdarenin kayırmacı politikasını protesto ediyoruz
İki kadın öğretmenin sürgün edilmesini İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto eden Eğitim-Sen, "İdarenin bu kayırmacı tutumunu protesto ediyoruz" dedi.
Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube, iki kadın öğretmenin sürgün edilmesini İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto etti.
"Baskı, sürgün ve soruşturmalar son bulsun" pankartının açıldığı eylemde "Sürgünler, cezalar geri alınsın", "Direne direne kazanacağız", "Baskılar, sürgünler bizi yıldıramaz" sloganları attı.
Basın açıklamasını Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Kazım Yılancı okudu. Eğitim emekçilerinin özlük haklarına ve demokratik haklarına saldırıların tüm hızıyla devam ettiğine dikkat çeken Yılancı, "Tüm eğitim emekçilerinin saldırıya maruz kaldığı böyle bir dönemde üyelerimiz bu mücadeleyi işten atılmalara, baskılara vb sürgünler rağmen sürdürmeyi bir görev olarak bilmiş, karanlığa sürüklenen ülkenin aydınlık geleceği kurma görevinden ve isteğinden asla vazgeçmemiştir" dedi.
Yılancı, neler yaşandığını şu sözlerle dile getirdi:
"Geçtiğimiz dönem şubemizde Kadın Sekreteri olarak yürütme kurulu üyeliği yapmış olan Rehber Öğretmen Burcu Süvari sendikal çalışma yürütebilmesi için kanunen kendisine verilen haftada bir gün sendikal izin hakkını kullandığı için 'okula gelmedi' sayılarak cezalandırıldı. 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında Şehit Cengiz Hasbal Ortaokulu'nda Vekil Müdür Hülya Özyürek'in çalışanlara yönelik usulsüz ve angarya uygulamalarına karşı çıkarak kendisinden şikayetçi olan 6 öğretmene çeşitli sebeplerle soruşturma açıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen muhakkikler, Süvari'nin 24 Şubat 2017, 3 Mart 2017 ve 10 Mart 2017 tarihlerinde sendikal çalışmalarını yaptığı zaman diliminde okulda bulunmamasını suç saydı. Muhakkikler soruşturma raporunda öğretmene tevhiden kınama cezası verildi. Cezanın hemen ardından, görev yaptığı Şehit Cengiz Hasbal Ortaokulu'nda başka bir okula sürgün edildi. Yine şubemiz üyesi Yekbum Özmalkoç'un Ümraniye Nurettin Topçu İlkokulu'nda görev yaptığı dönemde okul müdürü Zeki Demirkol tarafından uğradığı şiddet, baskı 14 Kasım 2017 tarihinde görevlendirilen iki maarif müfettişi tarafından soruşturulmaya başlandı. Bu süreçte Çapa Adli Tıp Birimi'nde 'mobbing raporu' alan Özmalkoç, birçok psikolojik ve fizyolojik rahatsızlık yaşadı. Soruşturma sonucunda müfettiş raporuyla Zeki Demirkol'un müdürlükten alınarak başka bir okulda öğretmen olarak görevlendirilmesi, Özmalkoç'un ise başka bir okulda öğretmen olarak görevlendirilmesi teklif edildi. Özmalkoç'un görev yeri değişikliği onaylanarak evime yaklaşık 20 km mesafedeki bir okulda görev yapmasına sebep okunurken, Zeki Demirkol'un bölgenin en iyi okullarından biri olan Bilge Sosyal İlkokulu'nda müdürlüğe devam etmesi sağlandı."
Son zamanlarda üyelerine verilen cezaların hukuksuz süreçlerin parçası olduğunu ifade eden Yılancı, "Bu iki konuyu da ilçe ve il müdürleriyle görüşerek diyalog yoluyla çözmeye çalıştık. Görüşmelerimizde bize hak verdiklerini söylediler ancak arkasında uygulamalarda bir değişikliğe gidilmedi. Diyalog çözüm yolu kapanmıştır. İdarenin bu kayırmacı tutumunu protesto ediyoruz" diye konuştu.
Eğitim emekçilerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yapması polis tarafından engellendi. Polis tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün önünde açıklama yapılmasının engellediğini söyleyen Yılancı, "İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kapısına yaklaştırılmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde başka bir sendika açıklama yapmıştı. Bu çifte standart uygulanıyor. Bu tutumu kınıyoruz" diyerek polis ablukasına kınadı.