Eğitim emekçilerinden açıklama: Meclis ÖMK'yı reddet
Öğretmenlerin güvencesini iktidarın keyfine bırakan ÖMK'ya karşı mücadelesini sürdüren Eğitim-Sen, dün maruz kaldıkları polis şiddetine ilişkin açıklama yaptı. Hiçbir saldırı karşısında geri adım atmayacaklarını söyleyen eğitim emekçileri, ÖMK'nın derhal geri çekilmesini istedi.
Eğitim-Sen, öğretmenlik aleyhine olan Öğretmenlik Meslek Kanunu yasa tasarısına karşı, 9 Temmuz'da Meclis önüne yürüyerek burada açıklama yapmak istedi. Polisin defalarca saldırısına maruz kalan eğitim emekçileri barikata yüklendi, alandan ayrılmadı. Sağanak yağışa rağmen barikat önünde oturma eylemini sürdüren öğretmenlerin iradesi kırılamayınca polis bir kez daha saldırdı.
11 EĞİTİM EMEKÇİSİ DARP EDİLEREK GÖZALTINA ALINDI
Dün akşam saatlerinde gerçekleşen saldırıda Eğitim-Sen MYK üyesi İzzet İldeş, Tüm Bel-Sen MYK üyesi Bülent Türkmen, ESM MYK üyesi Emre Başer, KESK Disiplin Kurulu üyesi Hasan Karakaya, Eğitim-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Gülhan Şimşek, Eğitim-Sen Kırklareli Şube Başkanı Okan Balcı, Eğitim-Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Doğuş Ayber ile Mehmet Mustafa Özkılıç, Muzaffer Can Erdoğan, Yusuf Şanlı ve Aziz Işık darp edilerek gözaltına alındı.
Gözaltından çıkan eğitim emekçilerinin de katılımıyla Meclis parkında nöbet başlatıldı. Eğitim-Sen dün maruz kaldıkları polis şiddetine ilişkin Meclis Çankaya kapısında bulunan Meclis parkında basın açıklaması yaptı. "TBMM'ye çağrımızdır: Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu reddet! Baskı, şiddet ve gözaltı ile susturamazsınız! Meclis ÖMK'yı reddet!" pankartının açıldığı eylemde dün gerçekleşen saldırıya tepki gösterildi.
'SESSİZ KALMAYACAĞIZ'
Saldırılar, yasaklamalar, işkence ile gözaltıların mücadeleden geri adım attıramayacağının altı çizilen eylemde, "Toplumsal ilişkileri ve geleceğimizi kendi ideolojik referanslarına göre şekillendirmeyi hedefleyen Öğretmenlik Meslek Kanununu sessiz sedasız Meclis'ten geçirmek istiyorlar. Sessiz kalmayacağı, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağız" denildi.
'ÖĞRETMENLERİN İŞ GÜVENCESİNİ İKTİDARIN KEYFİNE BIRAKACAK'
Basın metnini okuyan Mehmet Aydoğdu, ÖMK gündeme geldiğinden bu yana Eğitim-Sen'in itiraz ettiğini kaydetti, gerekçelerin ise şöyle açıkladı: "Kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir. Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapanların başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Kanun taslağında öğretmenlerin sorumlulukları detaylı bir şekilde belirtilirken, hakları konusunda daha genel ifadelerin kullanılmış olması dikkat çekmektedir. Öğretmen adaylarına ve öğretmenlere yönelik disiplin cezalarının ve bu cezaları gerektiren fiil ve davranışların detaylı olarak düzenlenmesi bir gözdağı, öğretmen ve öğretmen adaylarının iş güvencesine yönelik açık bir tehdittir. Kanun taslağı birçok noktada keyfiliğe yol açabilecek açık noktalar barındırmaktadır. Bunlardan biri de kanun taslağının 34. Maddesidir. Maddeye göre, mesleki yetersizliği iki müfettiş raporuyla görülen öğretmenlerin akademiye alınması ve akademi eğitimi sonrasında da müfettişlerce başarısız görülmeleri halinde genel idari hizmetler sınıfında uygun yerlere memur olarak atanmaları düzenlenmektedir. Bu madde, öğretmenlerin iş güvencesini iktidarın keyfiliğine bırakacak diğer önemli bir tehdittir ve kabul edilemezdir."
'GÜÇ VERMEYE VE DAYANIŞMAYA DAVET EDİYORUZ'
ÖMK'nın derhal geri çekilmesini isteyen Aydoğdu, "Bir kez daha sendikal haklarımızın, anayasal güvence altında olan temel hak ve özgürlüklerimizi kullanmamızın engellenmesini, arkadaşlarımıza şiddet uygulanmasını, darp edilerek gözaltına alınmalarını kınıyor, protesto ediyoruz. Emek ve demokrasi güçlerini yasa tasarısı görüşmeleri boyunca devam edecek eylem ve etkinliklerimize güç vermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz" çağrısını yaptı.