25 Kasım 2024 Pazartesi

Eğitim emekçileri ablukaya direndi: İktidarın değil halkın öğretmeniyiz

ÖMK ve eğitim alanındaki sorunlara karşı bir günlük iş bırakma eylemi düzenleyen eğitim emekçileri, İstanbul'da ablukaya alındı. Ablukaya direnen öğretmenler, bütün yasaklamalara, engellemelere, öğretmen düşmanı politikalara karşı sokaklarda mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Eğitim emekçileri, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve öğretmenlerin yaşadığı sorunlara karşı seslerini duyurabilmek için ülke çapında bir günlük iş bırakma eylemi düzenledi. Eylem kapsamında eğitim alanında örgütlü 14 sendika iş bırakırken, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş, alanlara çıkarak ÖMK'ya karşı bir kez daha "Hayır" dedi.

Eğitim Sen İstanbul Şubeler Platformu, Çemberlitaş'ta bir araya gelerek Sultanahmet'te bulunan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis, Çemberlitaş'ta toplanan eğitim emekçilerini ablukaya aldı.

'HIRSIZLARA KARŞI KURULMAYAN BARİKAT ÖĞRETMENLERE KURULDU'
Eğitim emekçileri, ablukaya itiraz ederek yürümekte ısrar ederken, polis ablukayı yoğunlaştırdı. Eğitim emekçileri ablukayı alkışlar ve "Öğretmene değil çetelere barikat" sloganıyla protesto ederken, Eğitim Sen İstanbul 4 No'lu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım, "ÖMK adındaki ucube yasa için bugün Türkiye'nin her yerinde sokağa çıkan eğitim emekçileri ne yazık ki İstanbul'da polis barikatıyla karşılaşmıştır. Cemaat yurtlarında tecavüzcülere karşı, yolsuzluklara karşı, hırsızlıklara karşı kurulmayan barikat eğitim emekçilerinin, öğretmenlerin karşısına kurulmuştur" ifadelerini kullandı. Yıldırım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en temel demokratik hak olduğunun altını çizerken, öğretmenler de "ÖMK geri çekilsin", "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla tepkilerini sürdürdü.

ÖĞRETMENLER OTURMA EYLEMİNE GEÇTİ
Polisin tüm ablukasına ve engelleme çabalarına rağmen Çemberlitaş'ta toplanmaya devam eden eğitim emekçileri, "Kimse bizi yolumuzdan geri çeviremez, biz sözümüzü söylemeden hiçbir yere dağılmayacağız" diyerek ablukaya karşı oturma eylemi başlattı. Oturma eylemi sırasında alanda "Öğretmenlik meslek kanunu iptal edilsin! Eşit işe, eşit ücret" pankartı açıldı, "Kariyer basamaklarına hayır", "Eşit işe eşit ücret" dövizleri taşındı. Öğretmenler, "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Hükümet yasanı al başına çal", "Parasız, bilimsel, demokratik eğitim", "AKP'nin memuru olmayacağız" sloganlarıyla eyleme uzun süre devam etti.

Eğitim emekçileri, "Nasıl direne direne, zincirleri kırarak sendikalarımızı kurduysak bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu denen yasayı da geri çektireceğiz" diyerek, Eğitim Sen'in sokakta kurulduğunu, sokakta mücadeleyi büyüttüğünü ve sokaklardan ayrılmayacağını vurguladı. Eğitim emekçileri, velilerin ve öğrencilerin de bu yasaya karşı öğretmenleri desteklediğinin altını çizerek, yasanın "Eşit işe, eşit ücret" ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.

Açlık sınırına yakın bir maaşa mahkum edildiklerini vurgulayan eğitim emekçileri, temel taleplerinden birinin de yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş olduğunu kaydetti.

'BİZİ AYRIŞTIRAN BU YASAYA KARŞI BİRLEŞECEĞİZ'
Eğitim Sen'li Barış Uluocak ise öğretmenlere seslenerek, "Öğretmenlerin görüşünü almayan, sendikalarının görüşünü almayan ve bunu sözde bir müjde gibi bize sunmaya çalışan; öğretmenlerin sesini duymayan, sadece 24 Kasımlarda hamaset yüklü açıklamalarıyla bizleri teskin etmeye çalışan iktidarın bizi ayrıştıran, bizi bölen, bizi yok sayan, bizi kendi icat ettikleri hiyerarşiye mahkum etmeye çalışan yasasını, sınırını, kanununu kabul ediyor muyuz?" diye sordu. Öğretmenler "Hayır" diye yanıt verdi, Uluocak ise ayrışmayacaklarının, birleşeceklerinin altını çizdi.

14 sendikanın ülke çapında bu yasaya karşı bir araya geldiğini ifade eden Uluocak, "Bazı sendikalar da gölgesinde palazlandıkları iktidarın o gölgesinden kafalarını çıkaramadılar. Ama biz biliyoruz ki o sendikalara üye olan arkadaşlarımız da bu kanuna karşılar" dedi. Uluocak, sendika fark etmeksizin eğitim emekçileri olarak yasaya karşı mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirerek, daha önce önlerine çekilen barikatları da defalarca aştıklarını vurguladı.

Eğitim emekçileri bir süre bekleyişlerini halaylarla devam ettirdi. Ablukanın devam etmesi üzerine öğretmenler, "Aç, aç barikatı aç", "AKP'nin memuru olmayacağız", "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganlarıyla barikata yüklendi.

'ALANLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Kısa süreli bir arbedenin ardından eğitim emekçileri adına konuşan Hüseyin Özev, bu ablukaya tepki olarak basın açıklaması düzenlemeyeceklerini açıkladı ve açıklamayı yırtarak çöpe attı. "Bu engellemeler, bu barikatlar bizi durduramadı, bundan sonra da asla ve asla durduramayacak" diyen Özev, öğretmenler arasında kariyer basamaklarına itiraz etmeye devam edeceklerini kaydetti. Özev, "Defalarca MEB'i uyardık, 'geri çek' dedik. Bir kez daha uyarıyoruz, üretimden gelen gücümüzü kullanarak bir günlük iş bırakma eylemi yaptık, alanlarda olduk. Alanlarda olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Eğitim emekçileri, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "İktidarın değil, halkın öğretmeniyiz", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla eylemlerini sonlandırdı.

EĞİTİM İŞ: HAKLI MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Eğitim-İş ise Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplandı. "Öğretmenler değil, ücretler yetersiz", "Emekçiyiz, köle değiliz", "Kariyer basamaklarına hayır" dövizleri ve pankartlarıyla bir araya gelen Eğitim-İş üyeleri adına sendika genel başkanı Kadem Özbay konuştu. "Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler" diyen Özbay, ÖMK'yla bu tablonun daha da beter hale geldiğini dile getirdi.

ÖMK'nın sarayın talimatı ve iktidar yanlısı sendikaların oluruyla hazırlandığını kaydeden Özbay, şöyle devam etti: "Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir' dedik. Fakat, hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz!"

TALEPLER
14 eğitim sendikasının üretimden gelen gücünü kullanarak iş bıraktığını söyleyen Özbay taleplerini ise şöyle sıraladı:
🔹"Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir.
🔹Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.
🔹Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir.
🔹Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır.
🔹Eğitim anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır."

Eylem boyunca, "Sınav, unvan değil, saygı istiyoruz", "Kariyer basamaklarına hayır", "Öğretmeniz, haklıyız, kazanacağız" sloganları atıldı.