25 Kasım 2024 Pazartesi

Dünya Bankası: Hızla artan atık miktarı nedeniyle dünya alarm veriyor

Dünya Bankası, Sahraaltı Afrika ve Asya?da artan atık miktarına ve atıkların işlenmesinde yetersiz kalınmasının yıkıcı sonuçlarına dair bir rapor hazırladı.
Dünya Bankası'nın hazırladığı rapora göre; Sahraaltı Afrika ve Asya'da 2016 yılında yaklaşık 2 milyar ton üretilen atık miktarının beklenen artış ile birlikte 2050 yılında 3,4 milyor tona çıkması bekleniyor.
 
Düzgün bir şekilde işlenmeyen ve toplanmayan katı atıklar sellerinde etkisiyle hava kirliliğine ve solunum hastalıkları, ishal ve dang humması gibi hastalıklara sebep olduğu belirtildi.
 
Özellikle düşük gelirli ülkelerde, katı atık yönetiminde gelişme sağlanmasının acil bir öncelik olduğu vurgulanan Dünya Bankası raporunda, yeterli miktarda atık imha ve arıtma tesislerine sahip olmayan düşük gelirli ülkelerdeki atıkların yüzde 90'nından fazlasının işlenmemiş halde açık alanlara bırakıldığı açıklandı.
 
Raporun hazırlanmasına önderlik eden Dünya Bankası Kentsel Gelişmişlik Uzmanı Silpa Kaza, "2050 yılına geldiğimizde Güney Asya'nın atık miktarı iki katına, Sahraaltı Afrika'nın ise üç katına çıkacak, bu sebeple, Güney Asya ve Sahraaltı Afrika'ya oldukça dikkat etmeliyiz" sözleri ile durumun ciddiyetine vurgu yaptı. Kaza, "Eğer gerekli adımları atmazsak, bu durumun geçim kaynakları, çevre ve sağlık üzerinde oldukça önemli sonuçları olacak" yorumunda bulundu.
 
Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 16'sini oluşturmasına rağmen dünya üzerindeki atıkların 3'te birini üreten yüksek gelirli ülkelerde bu konuyu ciddiyetle ele almalı. Bu noktada, özellikle Çin önemli bir sorun teşkil ediyor. 2004 yılında atık üretiminde ABD'yi geride bırakan Çin'in, 2030 yılında ABD'nin iki katı oranında kentsel atık üreteceği tahmin ediyor.
 
Özellikle, kırsal bölge sakinlerinin daha düşük gelirli olması sebebiyle, kent sakinlerine oranlara daha az paketli ürün alma eğiliminde olmaları ve plastik ürünleri yeniden kullanmaya ve geri dönüştürmeye daha fazla meyilli olmasının bu verileri ortaya çıkardığının altı çizildi.
 
Rapordaki veriler, katı atık sorunun kentsel bölgelere ait bir sorun olduğunu açık şekilde ortaya koyarken, kırsal bölgelerin, kentsel bölgelere oranlara atık üretiminde çok daha geride olduğunu kanıtlar nitelikte. Özellikle, kırsal bölge sakinlerinin daha düşük gelirli olması sebebiyle, kent sakinlerine oranlara daha az paketli ürün alma eğiliminde olmaları ve plastik ürünleri yeniden kullanmaya ve geri dönüştürmeye daha fazla meyilli olmasının bu verileri ortaya çıkardığının altı çizildi.
 
Raporda, dünya üzerinde kentli nüfusta yaşanan artış ile birlikte dünya nüfusunun yüzde 50'sinden fazlası şehirlerde yaşadığı belirtildi. 2050 yılına gelindiğinde ise, dünyanın 2000 yılında sahip olduğu nüfusunun hepsinin şehirlerde yaşamaya başlayacağının tahmin edildiği aktarıldı.
 
Yayınlanan rapora göre, 10 yıl önce 2.9 milyar kent sakini olan dönemde günlük kişi başına atık üretme miktarı 0,64 kilogram seviyesindeyken, bu rakamın bugün 1,2 kilograma kadar yükseldiği tahmin ediliyor. Raporda ayrıca, 2025 yılında 4.3 milyar kişiye yükselecek kentli nüfusun, günlük kişi başına atık üretme miktarının 1,42 kilograma kadar yükseleceği yönünde bir uyarıda yer alıyor.
 
Dünya Bankası, çoğu şehirde atık üretimi miktarını azaltmanın en hızlı yönteminin ekonomik aktivitenin azaltılması olduğunu, fakat bunun pek gerçekçi bir çözüm olmadığının altını çizdi. Ortaya uzun vadeli bir program koyan Dünya Bankası, geri dönüşümün artırılması ve yiyeceklerin saklanmasında kullanılan plastik ürünlerinin tüketiminden vazgeçilmesi artan atık miktarında önemli bir azalmaya sağlayabileceği vurgulandı.
 
Dünya Bankası, suyollarını ve ekosistemleri binlerce yıl boyunca kirletebilen plastiklerin, mevcut tüm küresel atıkların yüzde 12'sini oluşturduğunu belirtti.